Turkish example sentences with "elma"

Learn how to use elma in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Sırada bir elma var.

Bu elma tatlı.

Kaç tane elma var?

Ben bir elma yiyorum.

Bu elma çok kırmızı.

Masanın üzerinde bir elma var.

Sıranın üzerinde bir elma var.

Sıranın altında bir elma var.

Bu da bir elma.

Bu elma henüz olgunlaşmamış.

Kaç elma?

Neden onlar New York'a Büyük Elma diyorlar?

Elma yemeyi severiz.

Annem bir manavdan biraz elma aldı.

Elma soymayı biliyorum.

Hangisini tercih edersin, elma mı yoksa muz mu?

Mango, elma ve papaya ister misin?

Bu yıl iyi bir elma hasatı oldu.

Elma çekirdeği yemem.

Her gün bir elma, doktoru uzak tutar.

Günde bir elma, doktoru uzak tutar.

Tom elma ağacından bazı dallar kesti.

Johnny 46 yıl boyunca elma tohumlarını ekmeye devam etti.

Elma henüz olgun değil.

Her elma kırmızıdır.

Masanın üstünde bir elma var.

Tom elma için istekli.

Büyükannem bize bir kutu elma gönderdi.

Bu yıl elma ağaçları erken çiçek açtı.

Tom komşunun ağacından elma çalarken görüldü.

Tom bana bir elma attı.

Tom elma ağacının altında çimin üzerinde uzanıyor.

Tom bahçesine üç elma ağacı dikti.

Bir elma ağacı elma sağlar.

Bir elma ağacı elma sağlar.

Tom ağaçtan bir elma kopardı.

Tom elma çekirdeğini çöp kutusuna fırlattı.

Tom bir elma soyamayacak kadar çok genç.

Tom asla dondurulmuş elma almadı.

Tom bir miktar elma aldı ve elma sosu yaptı.

Tom bir miktar elma aldı ve elma sosu yaptı.

Tom beş dakikadan daha az bir sürede üç elma yedi.

O, çantasını elma ile doldurdu.

Jim elma sevmez, değil mi?

Bu kutuda beş elma vardır.

Tom bir çanta elma satın aldı ve bir günde bunların üçte birini yedi

Tom elma ağaçlarının tohumlarından yetiştiğini bilmiyordu.

Onlar elma severler.

Bu elma kötü.

Elma sever misiniz?

Birkaç elma yedik.

Bu elma tatlıdır.

Biz elma yiyoruz.

Ben elma yemeği severim.

O bir elma yiyor.

O elma çürümüş.

Lütfen birkaç elma satın alın.

Elma severim.

O onlara birkaç elma verdi.

Ağaçtan bir elma düştü.

Yere bir elma düştü.

Kaç tane elma istiyorsun?

Bir elma daha ister misin?

İki kilo elma istiyorum.

Elma ağaçtan düştü.

Biz New York'a Büyük Elma deriz.

Bütün çocuklar elma sevmezler.

Elma henüz oldukça olgun değildir.

Kutuda altı elma var.

Kutuda hiç elma var mıdır?

O, elma dolu bir çanta taşıdı.

Onun elma dolu bir sepeti vardı.

Elma ağaçlarının tohumdan yetiştiklerini bilmiyordum.

Buzdolabının kapağını açtığımda, bir elma düştü.

Bir elma kaç paradır?

Bu elma çürüktür.

Elma sevmez misin?

O bana bir elma kopardı.

O, bir elma istiyor.

Bizim elma ağacı çiçek açıyor.

Biraz elma şarabı istiyorum, lütfen.

Masanın üstünde elma var.

Bu elma suyu %100 saftır.

Elma hasatı yaklaşıyor.

Masanın altında bir elma var.

Her çocuğa iki elma veriyor.

Bahçemden elma çaldılar.

Elma topluyorum.

Çalışan erkekler sert elma şırası içtiler.

Sepette birkaç elma var.

Favori elma türün nedir?

Çocukların her birine iki elma verdi.

Tom'un bahçesinde üç elma ağacı var.

Portakal ve elma gibi meyveleri severim.

Elma ağaçları yaşlandı ve yenileri ekildi.

Elma, portakal, yumurta gibi şeyler satıyorlar.

Elma, portakal falan getirdi.

Misafirlere elma, portakal falan ikram edin.

Pazardan elma, portakal falan alacağım.

Bana bir elma ver.

Elma kırmızı.

Also check out the following words: uykuya, ihtiyacı, vardır, Odasına, girdi, Kameram, Nikon'dur, şüphe, yok, İngilizce.