Learn how to use etrafına in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
O, çocuklarını kendi etrafına topladı.
Translate from Turkish to English
Kafasını erkeğin omuzuna koymuş olan kız şaşkın şaşkın etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English
O, etrafına baktı, ama hiçbir şey göremedi.
Translate from Turkish to English
O, evin etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English
O etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English
Etrafına bakındı fakat hiç kimseyi göremedi.
Translate from Turkish to English
Rahibe Teresa neye ihtiyaç olduğunu görmek için etrafına bakarak işine başladı.
Translate from Turkish to English
O bütün etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English
Kız etrafına baktı.
Translate from Turkish to English
O, odada etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English
O odada etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English
Tom kolunu Mary'nin etrafına koydu.
Translate from Turkish to English
O, etrafına bakınmaktan başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English
O şaşkınlıkla etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English
O, odasında etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English
Bekleme odası etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English
Daire şeklinde ateşin etrafına oturduk.
Translate from Turkish to English
Karıncalar şekerin etrafına üşüşüyorlar.
Translate from Turkish to English
Bu resmin etrafına mavi bir kenar süsü koyun.
Translate from Turkish to English
Birden, durdu ve etrafına baktı.
Translate from Turkish to English
Masanın etrafına oturup iskambil oynadılar.
Translate from Turkish to English
Her ihtimale karşı bir silah için etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English
Herkes harika dansçının etrafına toplandı.
Translate from Turkish to English
Tom içeriye girdi ve Mary için etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English
Evlerinin etrafına bir çit yapmak istiyorlar.
Translate from Turkish to English
Etrafına bak.
Translate from Turkish to English
Etrafına baktı.
Translate from Turkish to English
İnsanlar yaralı adamın etrafına toplandılar fakat doktor olay yerine yaklaştığında ona yol verdiler.
Translate from Turkish to English
Tom etrafına bakınıyor.
Translate from Turkish to English
Tom yakın yatmıştı, kolunu Mary'nin etrafına koymuştu.
Translate from Turkish to English
Etrafına bakınmaya devam et.
Translate from Turkish to English
Sadece etrafına bak.
Translate from Turkish to English
Onlar etrafına bakındılar.
Translate from Turkish to English
Tom duştan çıktı ve kalçasının etrafına bir havlu sardı.
Translate from Turkish to English
Tom etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English
Tom etrafına bakındı ama kimseyi görmedi.
Translate from Turkish to English
Tom endişeyle etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary John ve Alice masanın etrafına oturtuldular.
Translate from Turkish to English
Tom battaniyeyi açtı ve onu kendi etrafına sardı.
Translate from Turkish to English
Tom odanın etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English
Odanın etrafına baktım ve daha önce fark etmediğim bir sürü şey gördüm.
Translate from Turkish to English
Yaşlı adam şapkası için etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English
Tom etrafına baktı, ancak hiçbir şey göremedi.
Translate from Turkish to English
Herifin etrafına daha trenden inerken üşüştük.
Translate from Turkish to English
Etrafına bir bak.
Translate from Turkish to English
Onlar iskambil oynamak için masanın etrafına oturdular.
Translate from Turkish to English
Kitaplar odanın etrafına dağılmıştı.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary ve John mutfak masasının etrafına oturdular.
Translate from Turkish to English
Bilmiyorsan etrafına sorsan iyi olur.
Translate from Turkish to English
Tom mağaranın etrafına gergin biçimde baktı.
Translate from Turkish to English
O etrafına baktı, ama hiçbir şey görmedi.
Translate from Turkish to English
Etrafına bak, Tom.
Translate from Turkish to English
Tom yatakta dik oturdu ve etrafına baktı.
Translate from Turkish to English
Bu ifadenin etrafına tırnak koyman gerekiyor.
Translate from Turkish to English
Bu ifadenin etrafına parantezler koymalısın.
Translate from Turkish to English
Çavuş Dan Anderson polis karakolunun etrafına barikat dikilmesini emretti.
Translate from Turkish to English
Borunun etrafına bant sarın.
Translate from Turkish to English
Çiftliğin etrafına çit çektiler.
Translate from Turkish to English
Tom çabucak etrafına baktı.
Translate from Turkish to English
Tom etrafına bakmaya devam etti.
Translate from Turkish to English
Tom gergin şekilde etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English
Tom sinirli olarak etrafına baktı.
Translate from Turkish to English
Tom endişeyle etrafına baktı.
Translate from Turkish to English
Sanki birini bekliyormuş gibi etrafına bakıyordu.
Translate from Turkish to English
Tom afal afal etrafına baktı.
Translate from Turkish to English
Ben kutunun etrafına bir parça kağıt koydum ve bir kurdele ile bağladım.
Translate from Turkish to English
Öğretmen sınıfın etrafına baktı ve konuşmaya başladı.
Translate from Turkish to English
Tom odanın etrafına bakındı ama Mary'yi göremedi.
Translate from Turkish to English
Tom bütün kutuların etrafına baktı.
Translate from Turkish to English
Aile üyeleri masa etrafına oturdular.
Translate from Turkish to English
Tom kimsenin ona bakmadığından emin olmak için etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English
Çocuklar kamp ateşi etrafına oturdu ve Tom'un hayalet hikayelerini anlatışını dinledi.
Translate from Turkish to English
Etrafına bakmak için çekinme.
Translate from Turkish to English
Etrafına bakarsan, aynı şeyi yapan bir sürü insan göreceksin.
Translate from Turkish to English
Tom yemeği tabağının etrafına itti.
Translate from Turkish to English
Tom ve arkadaşları ateşin etrafına oturdular, iyi eski günlerden bahsettiler.
Translate from Turkish to English
Ahtapot kendini avının etrafına sardı.
Translate from Turkish to English
O, kolunu onun etrafına koydu.
Translate from Turkish to English
Tom yatak odasının etrafına göz attı.
Translate from Turkish to English
Tom seçenekler için etrafına bakınıyor.
Translate from Turkish to English
Tom dairesinde etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English
Biz mülkün etrafına baktık.
Translate from Turkish to English
Tom başka bir şey olmadığından emin olmak için etrafına baktı.
Translate from Turkish to English
Tom kamerası için etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English
Etrafına bak ve bana ne gördüğünü söyle.
Translate from Turkish to English
Tom orada kim olduğunu görmek için odanın etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English
Tom herhangi birinin izleyip izlemediğini görmek için etrafına baktı.
Translate from Turkish to English
Onlar bahçenin etrafına bir çit koydular.
Translate from Turkish to English
Etrafına bak. Ne görüyorsun?
Translate from Turkish to English
Mary yerde oturdu ve kollarını dizlerinin etrafına sardı.
Translate from Turkish to English
Tom kollarını Mary'nin etrafına koydu ve ona sıkıca sarıldı.
Translate from Turkish to English
Her iki kolumu da onun etrafına koydum.
Translate from Turkish to English
Çocuklar bal küpünün etrafındaki sinekler gibi çekici kadının etrafına üşüştü.
Translate from Turkish to English
Tom bir an durakladı ve etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English
Tom hayretle etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English
Tom şaşkınlıkla etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English
Tom, kimin konuştuğunu görmek için etrafına baktı.
Translate from Turkish to English
Tom, kimsenin izlemediğinden emin olmak için etrafına baktı.
Translate from Turkish to English
Tom etrafına baktı, ama Mary zaten gitmişti.
Translate from Turkish to English
Onlar onun evinin etrafına 2.5 metre yüksekliğinde bir çit inşa ettiler.
Translate from Turkish to English
Tom ayağa kalktı ve etrafına baktı.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: mutsuz, yapacağımı, Betty, klasik, müziği, Kâğıdın, Restoranımız, Güney, Otogarı'na, Yemeğimiz.