Turkish example sentences with "etrafına"

Learn how to use etrafına in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

O, çocuklarını kendi etrafına topladı.

Kafasını erkeğin omuzuna koymuş olan kız şaşkın şaşkın etrafına bakındı.

O, etrafına baktı, ama hiçbir şey göremedi.

O, evin etrafına bakındı.

O etrafına bakındı.

Etrafına bakındı fakat hiç kimseyi göremedi.

Rahibe Teresa neye ihtiyaç olduğunu görmek için etrafına bakarak işine başladı.

O bütün etrafına bakındı.

Kız etrafına baktı.

O, odada etrafına bakındı.

O odada etrafına bakındı.

Tom kolunu Mary'nin etrafına koydu.

O, etrafına bakınmaktan başka bir şey yapmadı.

O şaşkınlıkla etrafına bakındı.

O, odasında etrafına bakındı.

Bekleme odası etrafına bakındı.

Daire şeklinde ateşin etrafına oturduk.

Karıncalar şekerin etrafına üşüşüyorlar.

Bu resmin etrafına mavi bir kenar süsü koyun.

Birden, durdu ve etrafına baktı.

Masanın etrafına oturup iskambil oynadılar.

Her ihtimale karşı bir silah için etrafına bakındı.

Herkes harika dansçının etrafına toplandı.

Tom içeriye girdi ve Mary için etrafına bakındı.

Evlerinin etrafına bir çit yapmak istiyorlar.

Etrafına bak.

Etrafına baktı.

İnsanlar yaralı adamın etrafına toplandılar fakat doktor olay yerine yaklaştığında ona yol verdiler.

Tom etrafına bakınıyor.

Tom yakın yatmıştı, kolunu Mary'nin etrafına koymuştu.

Etrafına bakınmaya devam et.

Sadece etrafına bak.

Onlar etrafına bakındılar.

Tom duştan çıktı ve kalçasının etrafına bir havlu sardı.

Tom etrafına bakındı.

Tom etrafına bakındı ama kimseyi görmedi.

Tom endişeyle etrafına bakındı.

Tom, Mary John ve Alice masanın etrafına oturtuldular.

Tom battaniyeyi açtı ve onu kendi etrafına sardı.

Tom odanın etrafına bakındı.

Odanın etrafına baktım ve daha önce fark etmediğim bir sürü şey gördüm.

Yaşlı adam şapkası için etrafına bakındı.

Tom etrafına baktı, ancak hiçbir şey göremedi.

Herifin etrafına daha trenden inerken üşüştük.

Etrafına bir bak.

Onlar iskambil oynamak için masanın etrafına oturdular.

Kitaplar odanın etrafına dağılmıştı.

Tom, Mary ve John mutfak masasının etrafına oturdular.

Bilmiyorsan etrafına sorsan iyi olur.

Tom mağaranın etrafına gergin biçimde baktı.

O etrafına baktı, ama hiçbir şey görmedi.

Etrafına bak, Tom.

Tom yatakta dik oturdu ve etrafına baktı.

Bu ifadenin etrafına tırnak koyman gerekiyor.

Bu ifadenin etrafına parantezler koymalısın.

Çavuş Dan Anderson polis karakolunun etrafına barikat dikilmesini emretti.

Borunun etrafına bant sarın.

Çiftliğin etrafına çit çektiler.

Tom çabucak etrafına baktı.

Tom etrafına bakmaya devam etti.

Tom gergin şekilde etrafına bakındı.

Tom sinirli olarak etrafına baktı.

Tom endişeyle etrafına baktı.

Sanki birini bekliyormuş gibi etrafına bakıyordu.

Tom afal afal etrafına baktı.

Ben kutunun etrafına bir parça kağıt koydum ve bir kurdele ile bağladım.

Öğretmen sınıfın etrafına baktı ve konuşmaya başladı.

Tom odanın etrafına bakındı ama Mary'yi göremedi.

Tom bütün kutuların etrafına baktı.

Aile üyeleri masa etrafına oturdular.

Tom kimsenin ona bakmadığından emin olmak için etrafına bakındı.

Çocuklar kamp ateşi etrafına oturdu ve Tom'un hayalet hikayelerini anlatışını dinledi.

Etrafına bakmak için çekinme.

Etrafına bakarsan, aynı şeyi yapan bir sürü insan göreceksin.

Tom yemeği tabağının etrafına itti.

Tom ve arkadaşları ateşin etrafına oturdular, iyi eski günlerden bahsettiler.

Ahtapot kendini avının etrafına sardı.

O, kolunu onun etrafına koydu.

Tom yatak odasının etrafına göz attı.

Tom seçenekler için etrafına bakınıyor.

Tom dairesinde etrafına bakındı.

Biz mülkün etrafına baktık.

Tom başka bir şey olmadığından emin olmak için etrafına baktı.

Tom kamerası için etrafına bakındı.

Etrafına bak ve bana ne gördüğünü söyle.

Tom orada kim olduğunu görmek için odanın etrafına bakındı.

Tom herhangi birinin izleyip izlemediğini görmek için etrafına baktı.

Onlar bahçenin etrafına bir çit koydular.

Etrafına bak. Ne görüyorsun?

Mary yerde oturdu ve kollarını dizlerinin etrafına sardı.

Tom kollarını Mary'nin etrafına koydu ve ona sıkıca sarıldı.

Her iki kolumu da onun etrafına koydum.

Çocuklar bal küpünün etrafındaki sinekler gibi çekici kadının etrafına üşüştü.

Tom bir an durakladı ve etrafına bakındı.

Tom hayretle etrafına bakındı.

Tom şaşkınlıkla etrafına bakındı.

Tom, kimin konuştuğunu görmek için etrafına baktı.

Tom, kimsenin izlemediğinden emin olmak için etrafına baktı.

Tom etrafına baktı, ama Mary zaten gitmişti.

Onlar onun evinin etrafına 2.5 metre yüksekliğinde bir çit inşa ettiler.

Tom ayağa kalktı ve etrafına baktı.

Also check out the following words: kahverengi, saçları, vardı, Bu, gemi, okyanus, yolculuğu, için, uygun, değil.