Japonya güzel kentlerle doludur. Örneğin Kyoto ve Nara.
Translate from Turkish to English

Yaşam iniş ve çıkışlarla doludur.
Translate from Turkish to English

Bu çayır kurbağa doludur.
Translate from Turkish to English

Bu kulüp korkunç şekilde sıkıcıdır. Dans alanı boş ve sigara içme verandası tıka basa doludur.
Translate from Turkish to English

O enerji doludur.
Translate from Turkish to English

Hayat iniş ve çıkışlarla doludur.
Translate from Turkish to English

Uzay gizemlerle doludur.
Translate from Turkish to English

Ada nehirler ile doludur.
Translate from Turkish to English

Japonya güzel şehirlerle doludur. Kyoto ve Nara, örneğin.
Translate from Turkish to English

Hayat çıkışlarla ve inişlerle doludur.
Translate from Turkish to English

Gemi sıçanlar ile doludur.
Translate from Turkish to English

Bu kitap, konuşma figürleriyle doludur.
Translate from Turkish to English

Tokyo sokakları Cumartesi günleri doludur.
Translate from Turkish to English

Okyanusta balık doludur.
Translate from Turkish to English

Park çocuklarla doludur.
Translate from Turkish to English

Bardak süt doludur.
Translate from Turkish to English

Bardak su doludur.
Translate from Turkish to English

Bu kutu elmalarla doludur.
Translate from Turkish to English

O çocuk yaramazlık doludur.
Translate from Turkish to English

Evrak çantam kağıtlarla doludur.
Translate from Turkish to English

Gelecek hafta boyunca onun programı doludur.
Translate from Turkish to English

Şişe su ile doludur.
Translate from Turkish to English

Restoran her zaman tıka basa doludur.
Translate from Turkish to English

Tüm apartmanlar doludur.
Translate from Turkish to English

Her otobüs doludur.
Translate from Turkish to English

Depo doludur.
Translate from Turkish to English

Bu doludur.
Translate from Turkish to English

Argüman eksiklerle doludur.
Translate from Turkish to English

Bardak sütle doludur.
Translate from Turkish to English

O yasa belirsizliklerle doludur.
Translate from Turkish to English

Bir çıngıraklı yılanın ısırığı zehirle doludur.
Translate from Turkish to English

Bu yol keskin virajlarla doludur.
Translate from Turkish to English

Fincan doludur.
Translate from Turkish to English

Hayatı acıyla doludur.
Translate from Turkish to English

Hayat sorunlarla doludur.
Translate from Turkish to English

Hayat macera doludur.
Translate from Turkish to English

Tom potansiyel doludur.
Translate from Turkish to English

Yaşam sürprizlerle doludur.
Translate from Turkish to English

Tom hayat doludur.
Translate from Turkish to English

Yaşam bazen zor ve acı doludur.
Translate from Turkish to English

Doğa gizemlerle doludur.
Translate from Turkish to English

İnsanlık tarihi denen şey, erkeklerin korkaklık ve zavallılıklarıyla doludur.
Translate from Turkish to English

Tarih birçok bilinmeyen dâhinin hikayeleriyle doludur.
Translate from Turkish to English

Orman, tüm türlerden hayvanlarla doludur.
Translate from Turkish to English

Tom'un ailesi sıkı fıkı ve sevgi doludur.
Translate from Turkish to English

Yaşam fırsatlarla doludur.
Translate from Turkish to English

Odası her zaman arkadaşlarıyla doludur.
Translate from Turkish to English

Gençler genelde enerji doludur.
Translate from Turkish to English

Büyük şehirler kapkaççılarla doludur.
Translate from Turkish to English

Güzellik salonu cumartesi günleri doludur.
Translate from Turkish to English

Bahçemiz rengarenk çiçeklerle doludur.
Translate from Turkish to English

Çocuklar için, bu dünya harikalar ve mucizelerle doludur.
Translate from Turkish to English

Onun kalbi acıyla doludur.
Translate from Turkish to English

Benim dairem hiç kullanmadığım eşyalarla doludur.
Translate from Turkish to English

Tom'un bodrumu onun yıllardır kullanmadığı ve muhtemelen asla tekrar kullanmayacağı şeylerle doludur.
Translate from Turkish to English

O kulüp MILF'lerle doludur.
Translate from Turkish to English

Tom'un posta kutusu kartpostallarla doludur.
Translate from Turkish to English

Bu orman değişik türlerle doludur.
Translate from Turkish to English

Bu dünya zorluklar ve tehlikelerle doludur.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin ilişkilerinin hikayesi dramatik olaylarla doludur.
Translate from Turkish to English

Doğa gizemle doludur.
Translate from Turkish to English

Saat kulelerinin içi çeşit çeşit zamazingoyla doludur.
Translate from Turkish to English

Tarih, acı hikâyelerle doludur.
Translate from Turkish to English

Hayat gizemlerle doludur.
Translate from Turkish to English

Onun aklı bir aktris olma hayalleri ile doludur.
Translate from Turkish to English

Bu oda güneş doludur.
Translate from Turkish to English

Bizim bahçemiz ilkbaharda zambaklarla doludur.
Translate from Turkish to English

Bir karpuz suyla doludur.
Translate from Turkish to English

Dünya beceriksiz doktorlarla doludur.
Translate from Turkish to English

Gölet sazan balığıyla doludur.
Translate from Turkish to English

Bu nehir küçük balık doludur.
Translate from Turkish to English

Bu nehir alabalıkla doludur.
Translate from Turkish to English

Ülkenin bu bölümündeki dağlar çeşitlilikle doludur.
Translate from Turkish to English

Tom'un garajı hiç kullanmadığı şeylerle doludur.
Translate from Turkish to English

Mağaza her zaman müşterilerle ile doludur.
Translate from Turkish to English

Tom'un özetleri daima yazım hatalarıyla doludur.
Translate from Turkish to English

Evim eşyalarla doludur.
Translate from Turkish to English

Düşler anlam doludur.
Translate from Turkish to English

O her zaman akrabalarına karşı çok sevgi doludur.
Translate from Turkish to English

O, hırs doludur.
Translate from Turkish to English

Düzensiz bir galaksi, belirsiz bir şekle sahiptir ve genç yıldızlar, toz ve de gazla doludur.
Translate from Turkish to English

Düşmanın kampına girmek tehlike doludur.
Translate from Turkish to English

Dal, yapraklarla doludur.
Translate from Turkish to English

Orman, ağaçlarla doludur.
Translate from Turkish to English

Resmi olmayan diksiyon her zaman gizem ve gerçeküstücülükle doludur.
Translate from Turkish to English

Japonya güzel şehirlerle doludur. Örneğin, Kyoto ve Nara.
Translate from Turkish to English

Kompozisyon aceleyle yazılmış, bu nedenle o muhtemelen hatalarla doludur.
Translate from Turkish to English

Spor yıllıkları, büyük siyah sporcuların isimleriyle doludur.
Translate from Turkish to English

Shakespeare'in oyunları kronolojik hatalarla doludur.
Translate from Turkish to English

Kötü bir yazarın masalları basmakalıp ifadelerle doludur.
Translate from Turkish to English

Pandomim neşeli kalpler ile doludur.
Translate from Turkish to English

Sirk ve gösteri eğlence ve kahkahalarla doludur.
Translate from Turkish to English

Hayvanat bahçesi ziyaretçilerle doludur.
Translate from Turkish to English

Hayat esrarengizliklerle doludur.
Translate from Turkish to English

Çayır kurbağa ile doludur.
Translate from Turkish to English

Yazdığınız deneme yazım hataları ve dilbilgisi hatalarıyla doludur.
Translate from Turkish to English

Bu yer vahşi hayat doludur.
Translate from Turkish to English

O kitap, olgusal hatalarla doludur.
Translate from Turkish to English

Çatı katı kutularla doludur.
Translate from Turkish to English

Tavan arası, kutularla doludur.
Translate from Turkish to English

Doğa belgeselleri çoğu kez canlı olarak yenilen hayvanlarla doludur.
Translate from Turkish to English