Learn how to use düz in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Bu genç ve yaşlı, zengin ve fakir, Demokrat ve Cumhuriyetçi, siyahi, beyaz, Hispanik, Asyalı, Amerikan yerlisi, eşcinsel, düz, engelli ve engelsizler tarafından konuşulan cevaptır. Sadece bir bireyler koleksiyonu veya bir kırmızı ve mavi eyaletler koleksiyonu asla olmadığımızı belirten, dünyaya mesaj gönderenler Amerikalılardır. Biz, ve her zaman Amerika Birleşik Devletleri olacağız.
Translate from Turkish to English
Lidia'nın sarı düz saçları var.
Translate from Turkish to English
Ayrıca Felicja'nın da sarı düz saçları var.
Translate from Turkish to English
Bu çocuk dünyanın düz olduğuna inanmaktadır.
Translate from Turkish to English
Ben düz gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Caddede yaklaşık 100 metre kadar düz gidin, ve üç yollu kavşağa varırsınız.
Translate from Turkish to English
Tom kağıda düz bir çizgi çizdi.
Translate from Turkish to English
Zamana bağlı bir toplumda zaman lineer olarak görülür-yani geçmişten şimdiki zamana ve geleceğe doğru uzanan düz bir çizgi olarak.
Translate from Turkish to English
Bayan Yamada büyüleyici Japon masalını düz Japoncaya çevirdi.
Translate from Turkish to English
Tom daha fazla düz durmaya dayanamıyor.
Translate from Turkish to English
Tom'un düz A' ları var.
Translate from Turkish to English
O yere düz düştü.
Translate from Turkish to English
O, düz mavi bir elbise giydi.
Translate from Turkish to English
Dünya yuvarlaktır, düz değil.
Translate from Turkish to English
Ben sadece düz bir ofis çalışanıyım.
Translate from Turkish to English
O bana düz bir cevap verdi.
Translate from Turkish to English
O eve giderken düz bir lastik aldı.
Translate from Turkish to English
O, kurşun kalemi ile düz bir çizgi çizdi.
Translate from Turkish to English
Düz İngilizce ile yazmaya çalış.
Translate from Turkish to English
Mary düz saçının olmasını diliyor.
Translate from Turkish to English
Tom'un düz düşünme sorunu vardı.
Translate from Turkish to English
Kolomb dünyanın düz olmadığını ispatladı.
Translate from Turkish to English
Ben sadece düz eski bir ofis çalışanıyım.
Translate from Turkish to English
Duvarda düz bir çizgi çizdi.
Translate from Turkish to English
Dünyanın düz olduğuna inanıyorlardı.
Translate from Turkish to English
Sarhoş adam düz yürüyemiyordu.
Translate from Turkish to English
Bir zamanlar insanlar dünyanın düz olduğuna inanırdı.
Translate from Turkish to English
Eski evdeki duvarlar düz değildi.
Translate from Turkish to English
O düz değil mi?
Translate from Turkish to English
Düz dur.
Translate from Turkish to English
Düz bir çizgi çiz.
Translate from Turkish to English
Düz bir sıra oluşturun.
Translate from Turkish to English
Bu sokaktan düz git ve bankadan sağa dön.
Translate from Turkish to English
Dağın tepesi düz.
Translate from Turkish to English
Küçük tepeler uçaktan düz görünüyorlar.
Translate from Turkish to English
Bu sokak boyunca düz gidin.
Translate from Turkish to English
Dünyanın düz olduğu düşünülüyordu.
Translate from Turkish to English
Düz bir karın istiyorum.
Translate from Turkish to English
Bu düz yol sizi postaneye götürecek.
Translate from Turkish to English
"Pad See Ew", Tayland mutfağına özgü, düz ve geniş kesimli bir pirinç makarnasıdır.
Translate from Turkish to English
Romanesk tarzı yarımküre şeklindeki tonozlar, sütunlar, kemerli pencereler,geniş düz yüzeyler,kalın,savunmaya uygun duvarlar ve masif bloklu şekillerle karakterize edilir.
Translate from Turkish to English
Onun göbeği bana Japonya'dan gelen düz ve güzel kartpostalları hatırlatıyor.
Translate from Turkish to English
Düz meydanın içinden gidin.
Translate from Turkish to English
Düz uçlu tornavidayı versene.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'ye düz beyaz bir zarf verdi.
Translate from Turkish to English
Mary düz bir mavi elbise giydi.
Translate from Turkish to English
Geçmişte dünyanın düz olduğu düşünülüyordu.
Translate from Turkish to English
Geçmişte dünya düz olarak düşünüldu.
Translate from Turkish to English
Ben bu düz kravatı sevmiyorum. Bana daha renkli bir tane gösterin.
Translate from Turkish to English
Zengin kağnısını dağdan aşırır fakirin eşeği düz yolda şaşırır.
Translate from Turkish to English
Düz gitmeye devam et.
Translate from Turkish to English
Lütfen bu düz lastiği tamir eder misiniz?
Translate from Turkish to English
Ellerini masanın üstüne düz koy.
Translate from Turkish to English
İnsanlar dünyanın düz olduğunu düşünüyordu.
Translate from Turkish to English
Bisikletimdeki lastik düz.
Translate from Turkish to English
Bisikletimin lastiklerinden biri düz.
Translate from Turkish to English
Tom topa düz vuramaz.
Translate from Turkish to English
Tom'un düz saçı var.
Translate from Turkish to English
O, masayı fincanlarla, çay bardağı tabaklarıyla, tabaklarla ve büyük düz tabaklarla donattı.
Translate from Turkish to English
Düz bir çizgi bir eğrinin önemsiz bir örneğidir.
Translate from Turkish to English
Çocuk dünyanın düz olduğuna inanıyor.
Translate from Turkish to English
Düz bir çizgi çizin.
Translate from Turkish to English
O, düz çizgiler çizer.
Translate from Turkish to English
Tom'un düz ayakları vardı.
Translate from Turkish to English
Tom arabayı düz kontak yapmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom bir arabayı düz kontak yaparken yakalandı.
Translate from Turkish to English
Onun kız arkadaşı tamamen düz göğüslü.
Translate from Turkish to English
Düz arazi hiçbir dağ veya tepeye sahip değildir.
Translate from Turkish to English
Uçak sahilden ayrılırken düz uçuşa geçmeden önce hızla yükseldi.
Translate from Turkish to English
Dünya'nın düz olmadığını biliyorum.
Translate from Turkish to English
Düz dur!
Translate from Turkish to English
Ben hâlâ düz gidebiliyorum.
Translate from Turkish to English
Yaşlı bir öküz düz oluklar yapar.
Translate from Turkish to English
Bir akrebe nasıl düz yürüyeceğini öğretemezsin.
Translate from Turkish to English
Tom dünyanın düz olduğuna inanıyor.
Translate from Turkish to English
Bir lastik biraz düz görünüyor.
Translate from Turkish to English
Düz durun. Kambur gibi durmak sizin için kötü.
Translate from Turkish to English
O düz bir ret verdi.
Translate from Turkish to English
Düz vites araba sürebilir misin?
Translate from Turkish to English
Pek çok kişinin düşündüğünün aksine, Orta Çağ'da insanların çoğu dünyanın düz değil, küresel olduğuna inanıyordu.
Translate from Turkish to English
Tom düz, sıradan bir çocuktu.
Translate from Turkish to English
Çatal ve çubuklardan önce, insanlar genellikle düz bir parça ekmek ile yemek yerdi.
Translate from Turkish to English
Tom Dünya'nın düz olduğuna beni ikna etmeye çalışıyor, ama ben buna inanamam.
Translate from Turkish to English
Ben sadece bir 40 inç düz ekran televizyon aldım.
Translate from Turkish to English
Düz gidin ve mağazayı bulacaksınız.
Translate from Turkish to English
Düz gidin sonra sağa dönün.
Translate from Turkish to English
Eski zamanlarda insanlar dünyanın düz olduğuna inanıyordu.
Translate from Turkish to English
Biz onu düz tutmaya çalışıyoruz.
Translate from Turkish to English
Hırsızlar kadının arabasını çalmak istedi fakat beceremediler çünkü düz vites kullanmasını bilmiyorlardı.
Translate from Turkish to English
Bir gözlemeyi ne kadar düz yaparsanız yapın, onun her zaman iki yüzü vardır.
Translate from Turkish to English
Bazı insanlar hâlâ dünyanın düz olduğunu düşünüyorlar.
Translate from Turkish to English
Bazı insanlar dünyanın düz olduğunu düşünüyorlar.
Translate from Turkish to English
Kartlarınızı masaya yatırın ve bana düz bir cevap verin!
Translate from Turkish to English
Tomas dünyanın düz olduğuna inanıyor.
Translate from Turkish to English
Şapkam düz mü?
Translate from Turkish to English
Sizinle konuşurken düz durun!
Translate from Turkish to English
Düz ayaklarım var.
Translate from Turkish to English
Mary düz görünümlü bir kızdır.
Translate from Turkish to English
Bu cadde düz.
Translate from Turkish to English
Kitap düz İngilizce ile yazıldığı için yeni başlayanlar için uygundur.
Translate from Turkish to English
Düz ilerleyin ve işaretleri takip edin.
Translate from Turkish to English