Turkish example sentences with "en"

Learn how to use en in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.

Go büyük ihtimalle benim ülkemdeki en popüler Japon oyunu olsa da o bile bazı üniversite öğrencileri dışında pek bilinmiyor.

Babana en iyi dileklerimle.

Hiç şüphe yok ki İngilizce dünyada en çok konuşulan dildir.

Mahjong en ilginç oyunlardan biri.

Everest Dağı dünyanın en yüksek zirvesidir.

Kentteki en iyi otel hangisi?

Amazon, Nil'den sonraki dünyanın ikinci en uzun nehridir.

O bu şehirdeki en büyük oteldir.

Bana göre Almanca dünyadaki en iyi dildir.

Yumi Ishiyama, Lyoko takımının en yaşlı üyesidir.

Dünyada en çok kullanılan işletim sistemi Windows'tur.

En yakın tren istasyonu nerede?

Mekan, en az bir kere ziyaret edilmeye değer.

Osaka, Japonya'nın ikinci en büyük şehridir.

Twitter İslâm'ın en büyük düşmanları arasındadır.

Kendi görüşüme göre, Twitter kuşu dünyamızdaki en kötü kuştur.

Twitter'ın sloganı "Dünyanızda nelerin yeni olduğunu keşfetmenin en iyi yolu."'dur.

Ukraynalı kızlar, dünyanın en güzel kızlarıdır.

Tufts, dünyanın en tehlikeli üniversitesidir.

Yönetici ve moderatörler en iyi dil aracı Tatoeba Project için çalışıyorlar.

Hem Facebook'un hem de Twitter'ın en yaşlı üyesi olan Ivy Bean, 104 yaşında öldü.

0.44 km²'lik Vatikan, dünyanın en küçük ülkesidir.

Futbol, dünyada en çok bilinen spordur.

Bombay, Hindistan'ın en çok nüfuslu, dünyanın ise ikinci en çok nüfuslu şehridir.

Bombay, Hindistan'ın en çok nüfuslu, dünyanın ise ikinci en çok nüfuslu şehridir.

Ben üçünün en büyüğüyüm.

En büyük erkek evladın kaç yaşında?

Dişlerini günde en az iki kez fırçala.

Bay Kondo, şirketindeki en çalışkandır.

Manchester United, hem Premier League'de hem de İngiltere'de en başarılı takımlardan biridir.

Bu dergiye göre, en sevdiğim aktris önümüzdeki ilkbahar bir caz müzisyeniyle evlenecek.

O hepimizin en kilolusudur.

En yakın bank nerede?

En yakın telefon nerede?

En yakın banka nerede?

En yakın istasyon nerede?

En yakın karakol nerede?

En yakın eczane nerede?

En yakın internet kafe nerede?

En yakın restoran nerede?

En yakın lokanta nerede?

En yakın kilise nerede?

En yakın fırın nerede?

En yakın süpermarket nerede?

Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.

Bu kalem bana en az yüz dolara mâl oldu.

Benim en iyi dostum bir kitaptır.

Bizim restoranımız en iyisidir.

En yakın mağazayı nerede bulabilirsin?

Paris, dünyadaki en büyük kentlerden biridir.

Onlar onu şehrin en iyi doktoru olarak kabul ettiler.

Fuji Dağı Japonya'nın en yüksek dağıdır.

Sen en iyisi yat.

Kilo almak, kişisel gelişimin en kolay metodudur.

Mireille Mathieu, Fransa'nın en iyi şarkıcılarından biridir.

En çok İngilizceyi seviyorum.

Bugün, bu yılın en sıcak günüdür.

Dünyanın en mutlu erkeği benim.

En uzun parmak orta parmaktır.

Karam, bütün okuldaki en iyi öğrencidir.

Fatma, sınıfımızdaki en büyük öğrencidir.

En favori melodilerimden birisi radyoda çalıyordu.

Japonya'daki en yüksek dağ hangisidir?

O, hayatımdaki en iyi gündü.

Yeni politikayı benimsemek, bu şirketin şimdiye kadar yaptığı en iyi şeydi.

Bu göl ülkenin en derinleri arasındadır.

Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve özerk bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.

Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir.

Çin, Asya'daki en büyük ülkedir.

Sınavda elimden gelenin en iyisini yapacağım.

Bu kitap şairin en iyi çalışmalarından biridir.

Yeteneğimin en iyisine göre görevimi yapacağım.

Ne zaman en mutlusun?

Bestecilerden hangisini en çok seviyorsun?

Anne sevgisi en muhteşem şeydir.

Kiraz çiçeklerinin en iyi zamanı.

En parlak olanı şu küçük yıldızdır.

Okyanusta yüzmek benim en büyük zevkimdir.

Güvenlik en büyük düşmandır.

Avukatlar ve oto tamircileri en az güvendiğim insanlardır.

Açık farkla sınıfın en akıllı öğrencisidir.

Everest dağı dünyanın en yüksek zirvesidir.

Tartışmasız, o, iş için en iyi adam.

Bu kitap şairin en iyi eserlerinden biridir.

Balık ve patates kızartması en ünlü İngiliz yiyeceğidir.

Ömrümün en iyi yıllarını senin için harcamak istemiyorum.

Yeteneğini göstermek için bu az bulunur fırsatı en iyi şekilde kullanmalısın.

Şimdi yapabileceğimiz en iyi yol odur.

En güçlü imparatorlukların bile sonu gelir.

O,şu ana kadar en iyi skordur.

Resident Evil 4, hayatımda oynadığım en güzel oyunlardan biridir.

İngilizcedeki en yaygın 100 kelime, Anglo-Sakson kelimeleridir.

Resident Evil 4 şu ana kadar oynadığım en iyi oyunlardan biridir.

Dünyadaki en güzel yer hangisidir?

Istakoz ciğeri zehirli olabilir. Yememek en iyisidir.

Fatima sınıfımızdaki en yaşlı öğrencidir.

Kendi kendine yardım en iyi yardımdır.

En sonunda hatasını anladı.

En sonunda bu yaz İngiltere'ye gittim.

Yaralılar ambulanslarla en yakın hastaneye götürüldü.

Also check out the following words: arabaları, devirdi, mağazaların, önündeki, camları, cerrah, germeyi, eline, bulaştırdı, milyonlarcası.