Turkish example sentences with "mutlaka"

Learn how to use mutlaka in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Mutlaka görürsün.
Translate from Turkish to English

Oraya mutlaka kendin gitmek zorunda değilsin.
Translate from Turkish to English

Ev ödevini Perşembeye kadar mutlaka teslim etmelisin.
Translate from Turkish to English

Hava durumu tahmini mutlaka güvenilir değildir.
Translate from Turkish to English

Büyük bir unvan mutlaka yüksek bir görev anlamına gelmez.
Translate from Turkish to English

İnsan mutlaka ölecektir.
Translate from Turkish to English

Yarın sabah mutlaka ofise gel.
Translate from Turkish to English

Postane sokağın aşağısında. Mutlaka görürsün.
Translate from Turkish to English

İyi bir antrenörle, yüzücü mutlaka kazanır.
Translate from Turkish to English

Mutlaka gelmelisin.
Translate from Turkish to English

Bu mektubu mutlaka postala.
Translate from Turkish to English

Gece beni mutlaka ara.
Translate from Turkish to English

Seni mutlaka arayacağım.
Translate from Turkish to English

Yarın beni mutlaka ara.
Translate from Turkish to English

Makbuzu mutlaka saklayın.
Translate from Turkish to English

Onu mutlaka dene.
Translate from Turkish to English

Onu mutlaka görürsün.
Translate from Turkish to English

Saat üçte mutlaka gel.
Translate from Turkish to English

Saat beşe kadar mutlaka burada olun.
Translate from Turkish to English

O, oyunu mutlaka kazanacak.
Translate from Turkish to English

Çamaşırlar bugün mutlaka tamamen kuruyacaktır zira havalar yeniden çok güzel.
Translate from Turkish to English

Benden gerçeği aramamı talep edebilirler ama onu mutlaka bulmamı isteyemezler.
Translate from Turkish to English

Muvaffakiyetsizleştirici etkenlere karşı mutlaka önlem alınması gerekir.
Translate from Turkish to English

Mutlaka gitmek zorunda değilsin.
Translate from Turkish to English

Yarın mutlaka geleceğim.
Translate from Turkish to English

Yarın sabah beni mutlaka ara.
Translate from Turkish to English

Seni yarın mutlaka ziyaret edeceğim.
Translate from Turkish to English

Bu cevap mutlaka yanlış olmayabilir.
Translate from Turkish to English

Saat ikide mutlaka orada olacağım.
Translate from Turkish to English

Gelecek Pazartesi onu mutlaka geri vereceğim.
Translate from Turkish to English

Çatı mutlaka tamir edilmeli.
Translate from Turkish to English

Çıkmadan mutlaka karnını doyurmalısın.
Translate from Turkish to English

İlacını mutlaka içmelisin Tom, günde bir sefer sabahları.
Translate from Turkish to English

Hatırlamadığım zamanlarda bana mutlaka hatırlatın.
Translate from Turkish to English

Bu kitabı mutlaka okumalısın.
Translate from Turkish to English

Bir düşmanın bir düşmanı mutlaka bir müttefik değildir.
Translate from Turkish to English

Şimdi İtalya'da olduğuna göre mutlaka Napoli'yi görmelisin.
Translate from Turkish to English

Mutlaka Ferrara ve Ravenna'ya bir gezi yapmanı öneririm.
Translate from Turkish to English

Bu işin içinde mutlaka başka bir iş var.
Translate from Turkish to English

Bir şeye ihtiyacın olursa, beni mutlaka ara.
Translate from Turkish to English

İyi bir cümle mutlaka iyi bir örnek cümle değildir.
Translate from Turkish to English

Bir ulusun büyük olması için mutlaka güçlü olması gerekmez.
Translate from Turkish to English

Yarın sabah mutlaka geleceğim.
Translate from Turkish to English

Tüm polis soruşturmaları mutlaka bir suçlu tutuklanmasına yol açmaz.
Translate from Turkish to English

Tom mutlaka size yardım edecek.
Translate from Turkish to English

Bu, mutlaka görülmesi gereken bir şey.
Translate from Turkish to English

Mutlaka!
Translate from Turkish to English

Çabanız mutlaka sonuç verecek.
Translate from Turkish to English

Çabanız mutlaka meyvesini verecek.
Translate from Turkish to English

Babam mutlaka her gün dört şişe bira içerdi ve dört paket sigara içerdi.
Translate from Turkish to English

Ona mutlaka sahip olmalıyım.
Translate from Turkish to English

Onu mutlaka yapacağım.
Translate from Turkish to English

Pahalı saat mutlaka iyi bir saat değildir.
Translate from Turkish to English

İstenirse mutlaka bir yol bulunur.
Translate from Turkish to English

Her yıl mutlaka Japonya'ya bir sürü yabancı gelir.
Translate from Turkish to English

Mutlaka bir yanlışlık vardı.
Translate from Turkish to English

Şiddet mutlaka en iyi şey değildir ama bazen bir çözümdür.
Translate from Turkish to English

Pazarlama bölümü ve satış bölümü hedefleri mutlaka aynı değildir.
Translate from Turkish to English

Büyük evler yaşamak için mutlaka rahat değildir.
Translate from Turkish to English

Ev kilisenin karşısında yer almaktadır. Mutlaka görürsün.
Translate from Turkish to English

Savaş mutlaka mutsuzluğa neden olur.
Translate from Turkish to English

Doğru devam edin ve onu bulacaksınız. Mutlaka görürsün.
Translate from Turkish to English

Bir saat içinde mutlaka geri dönmüş olacağım.
Translate from Turkish to English

Güzel çiçekler mutlaka güzel kokmaz.
Translate from Turkish to English

Büyük bir âlim mutlaka iyi bir öğretmen değildir.
Translate from Turkish to English

Dağlar mutlaka yeşil değildir.
Translate from Turkish to English

Günümüzde evlilik, kadınlar için mutlaka bir zorunluluk değil.
Translate from Turkish to English

Siz gençsiniz ve sağlıklısınız ve mutlaka uzun bir hayat yaşayacaksınız.
Translate from Turkish to English

Para mutlaka sizi mutlu etmez.
Translate from Turkish to English

Bence, alkol sağlığınız için mutlaka kötü değildir.
Translate from Turkish to English

Başarı ölçüsü mutlaka para değildir.
Translate from Turkish to English

Seni anlamayan biri mutlaka aptal değildir.
Translate from Turkish to English

Mutlaka kendine güvenin olmalı.
Translate from Turkish to English

Tom mutlaka bizi görmeye gelecek.
Translate from Turkish to English

O olsaydı mutlaka heyecanlanırdık.
Translate from Turkish to English

Bu mutlaka öyle değil.
Translate from Turkish to English

Bir sınavı ilk bitiren öğrenci mutlaka en iyi notu almaz.
Translate from Turkish to English

Mutlaka gitmek zorunda değilim.
Translate from Turkish to English

Sizinle mutlaka temasa geçeceğiz arkadaşlar.
Translate from Turkish to English

Tom şimdiye mutlaka emekli olmuştur.
Translate from Turkish to English

Mutlaka bir şeylerin değişmesi gerek.
Translate from Turkish to English

Teknik direktör, Ali'nin mutlaka takımda tutulmasını istedi.
Translate from Turkish to English

Sami evden çıkmadan mutlaka Ayetelkürsi okur.
Translate from Turkish to English

Ali yönetimden Timur'un mutlaka transfer edilmesini istedi.
Translate from Turkish to English

Ali yönetimden Timur'un mutlaka takımda tutulmasını istedi.
Translate from Turkish to English

Kuşkusuz bu dünyada her erkeğin ve kadının evlenmek için huyu huyuna, suyu suyuna tamamen denk birisi mutlaka vardır; fakat bir insanın sadece birkaç yüz kişiyle tanışma fırsatı bulduğu, bu birkaç yüz kişi içinden belki bir düzinesini yakından tanıdığı, bu bir düzinenin de ancak birkaçıyla dost olduğu göz önüne alınır ve de dünyada milyonlarca insanın yaşadığı hatırda tutulursa kolayca görülür ki dünya yaratıldığından beri doğru erkek doğru kadınla muhtemelen daha hiç karşılaşmamıştır.
Translate from Turkish to English

Akşamları mutlaka kitap okurdu.
Translate from Turkish to English

Bir insan bir yere bakıyorsa orada muhtemelen ilgilendiği bir şey vardır. Bir insan bir yere hiç bakmıyorsa orada ilgilendiği bir şey mutlaka vardır.
Translate from Turkish to English

Bunu yapmayı mutlaka denemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Bu istikamette mutlaka bir kuyu olmalı.
Translate from Turkish to English

Beni tekrar ara mutlaka.
Translate from Turkish to English

Gül ağacına su veririz. Lakin su hem güle yarar hem de dikene. Yanımızda yöremizde su verdiklerimiz diken olmaya meyletmişlerse sonunda mutlaka budarız.
Translate from Turkish to English

Size bu kitabı mutlaka öneriyorum.
Translate from Turkish to English

Tom her gün mutlaka bir film izler, daha sık dedektiflik filmleri olacak şekilde.
Translate from Turkish to English

Katil cinayet mahaline mutlaka geri döner.
Translate from Turkish to English

UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan şehir merkezi mutlaka ziyaret edilmelidir.
Translate from Turkish to English

İş bitene kadar mutlaka burada olmasını nasıl sağlayabiliriz, fikrin var mı?
Translate from Turkish to English

Bu yaz orayı mutlaka ziyaret edecek.
Translate from Turkish to English

Güvenlik kameralarına mutlaka bir şeyler takılmıştır.
Translate from Turkish to English

Söz veriyoruz, bu topraklara özgürlüğü mutlaka getireceğiz. Söz veriyoruz, bu ülkede demokrasi ancak bizimle kurulur.
Translate from Turkish to English

Mutlaka geleceğiz.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: cumhuriyettir, İnternette, Tatar, dilinde, site, bilmiyor, içmek, size, zarar, verecektir.