Learn how to use günde in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
Translate from Turkish to English
Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.
Translate from Turkish to English
Roma bir günde kurulmamıştır.
Translate from Turkish to English
Bir günde 500 dolar harcadım.
Translate from Turkish to English
Onu bir günde yapabilir misin?
Translate from Turkish to English
Bu ilaçlar günde üç kez alınmalıdır.
Translate from Turkish to English
Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalıdır.
Translate from Turkish to English
Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalı.
Translate from Turkish to English
Günde bir kez yıkanırım.
Translate from Turkish to English
Dişlerini günde en az iki kez fırçala.
Translate from Turkish to English
O otobüs günde kaç kez çalışır?
Translate from Turkish to English
Otobüs günde kaç kez çalışır?
Translate from Turkish to English
Kar bir günde eridi.
Translate from Turkish to English
Sadece susadığında su iç; günde 8 bardak su içmek sadece efsanedir.
Translate from Turkish to English
Benim doğum günüm 12 Haziran. Magdalena, benimle aynı günde ve yılda doğdu.
Translate from Turkish to English
Onların idamı için belirlenen günde, o sanki şölene gidiyormuş gibi saçını kesti ve giyinip kuşandı.
Translate from Turkish to English
O, bir günde yapılabilir.
Translate from Turkish to English
Bir günde 1800 kalorilik yemek yeme yeterli midir?
Translate from Turkish to English
Günde bir elma, doktoru uzak tutar.
Translate from Turkish to English
O günde güne beni aradı.
Translate from Turkish to English
Tom, günde üç saat Fransızca eğitimi almaya karar verdi.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı günde üç kez alın.
Translate from Turkish to English
Tanrı, dünyayı gerçekten tek bir günde mi yarattı?
Translate from Turkish to English
Çorap fabrikası günde 600.000 çift çorap üretir.
Translate from Turkish to English
Kaza yağmurlu bir günde oldu.
Translate from Turkish to English
Biz aynı günde doğduk.
Translate from Turkish to English
O TV istasyonu günde 24 saat yayında.
Translate from Turkish to English
Bu fabrika günde 500 otomobil üretir.
Translate from Turkish to English
Bu fabrika günde 200 araba üretebilir.
Translate from Turkish to English
Bir günde yirmi mil yürüdü.
Translate from Turkish to English
Ben günde bir kez banyo yaparım.
Translate from Turkish to English
O, günde 20 sigara içiyor.
Translate from Turkish to English
O, günde 30 dolar kazanıyor.
Translate from Turkish to English
Eğer her kullanıcı Tatoeba'ya günde yirmi ilave yaparsa, Noel'e kadar bir milyon cümleye ulaşmak mümkün olabilir.
Translate from Turkish to English
Gerçek dost kara günde belli olur.
Translate from Turkish to English
Günde kaç kaç kez aynada kendinize bakarsınız?
Translate from Turkish to English
Saatim bir günde iki dakika geri kalır.
Translate from Turkish to English
Saatim bir günde üç dakika geri kalır.
Translate from Turkish to English
Saatim günde beş saniye ileri gider.
Translate from Turkish to English
Saatim bir günde bir dakika ileri gider.
Translate from Turkish to English
Saatim bir günde beş dakika geri kalır.
Translate from Turkish to English
Pazar öğleden sonra yağmurlu bir günde kendileriyle ilgili ne yapacaklarını bilmeyen milyonlarca insan ölümsüzlük için can atıyorlar.
Translate from Turkish to English
Tom çocuğunu günde yüzlerce kez öpüyor.
Translate from Turkish to English
Güneşli bir günde, Tom çimende uzanmayı sever.
Translate from Turkish to English
Tom beş günde okyanusu geçti.
Translate from Turkish to English
Tom günde üç saat Fransızca çalışmaya karar verdi.
Translate from Turkish to English
Günde 20 portakaldan daha fazla yemenin sağlıksız olduğunu düşünüyorum.
Translate from Turkish to English
Yemeklerden sonra günde dört kez alın.
Translate from Turkish to English
Böylesine bir günde canım dışarı çıkmak istemiyor.
Translate from Turkish to English
Gerçekten beni en çok şaşırtan Tom'un bir günde kaç saat uyuduğuydu.
Translate from Turkish to English
Tom günde yaklaşık on beş mil yürüyor.
Translate from Turkish to English
Tom bana salı gününün haricinde herhangi bir günde gelebileceğini söyledi.
Translate from Turkish to English
İyi bir günde, Helsinki'den Estonya kıyısını görebilirsin.
Translate from Turkish to English
Tom sadece birkaç günde burada olacak.
Translate from Turkish to English
Tom bütün bu kitapları bir günde okuyamaz.
Translate from Turkish to English
Tom bir günde yaklaşık elli telefon konuşması yapar.
Translate from Turkish to English
Tom günde iki kez köpeğini besler.
Translate from Turkish to English
Tom en az günde bir kez pirinç pilavı yer.
Translate from Turkish to English
Tom öğretmenin ona bir günde bitiremeyeceği kadar fazla ev ödevi verdiğini düşündü.
Translate from Turkish to English
Bu harika günde bütün en iyi dileklerimle.
Translate from Turkish to English
Posta, günde bir kez dağıtılır.
Translate from Turkish to English
Postacı yaklaşık üç günde bir gelir.
Translate from Turkish to English
Mike günde en az üç yüz dolar kazanır.
Translate from Turkish to English
Doğruyu söylemek gerekirse, günde iki paket sigara içerdim.
Translate from Turkish to English
Mary, her zaman günde iki saat çalışır.
Translate from Turkish to English
Yumi onu bir günde bitiremez.
Translate from Turkish to English
Jim günde üç mil koşmaya özen gösterir.
Translate from Turkish to English
Tom bir çanta elma satın aldı ve bir günde bunların üçte birini yedi
Translate from Turkish to English
Tom bu işi bir günde bitiremez.
Translate from Turkish to English
Tom çok fazla TV izlemediğini fakat günde üç saatten daha fazla izlediğini iddia ediyor.
Translate from Turkish to English
Tom her birkaç günde bir buraya gelir.
Translate from Turkish to English
Tom her iki günde bir buraya gelir.
Translate from Turkish to English
O, tek başına seksen günde dünyayı gezdi.
Translate from Turkish to English
İstediğin herhangi bir günde gel.
Translate from Turkish to English
Allah-u Teala yeryüzünü altı günde yarattı.
Translate from Turkish to English
Köpeğimi günde bir kez beslerim.
Translate from Turkish to English
Bir günde üç kez yemek yeriz.
Translate from Turkish to English
Bir günde altı dersimiz var.
Translate from Turkish to English
Köpeğimi günde iki kez beslerim.
Translate from Turkish to English
Roma bir günde yapılmadı.
Translate from Turkish to English
O, günde sekiz saat çalışır.
Translate from Turkish to English
Günde bir saat tenis oynarım.
Translate from Turkish to English
Onlar günde sekiz saat çalışırlar.
Translate from Turkish to English
O her birkaç günde buraya gelir.
Translate from Turkish to English
O, günde birkaç kez dua eder.
Translate from Turkish to English
Onlar bir günde 8 saat çalışmalılar.
Translate from Turkish to English
Dişlerimi günde iki kez fırçalarım.
Translate from Turkish to English
Günde iki kez bu ilacı al.
Translate from Turkish to English
Bu iş, bir günde 10,000 yen öder.
Translate from Turkish to English
O her üç günde bir buraya gelir.
Translate from Turkish to English
Japonlar günde üç kez yemek yerler.
Translate from Turkish to English
İki günde bir o onu aradı.
Translate from Turkish to English
İki günde bir yürüyüşe giderim.
Translate from Turkish to English
Bu saat tamir edilmeli. O günde 20 dakika ileri gidiyor.
Translate from Turkish to English
Günde yirmi mil yürürüm.
Translate from Turkish to English
Köpeğimi günde iki kez beslerdim.
Translate from Turkish to English
Biz köpeğimizi günde üç kez besleriz.
Translate from Turkish to English
Günde üç kez ilacı al.
Translate from Turkish to English
O, bir günde on İngilizce kelime ezberledi.
Translate from Turkish to English
Yıllarca günde iki kez pirinç yedi.
Translate from Turkish to English
Köpeğimi günde kaç kez beslemeliyim?
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: yol, işaretlerini, göremiyorum, kale, çimlere, dokunma, sıkı, çalışan, öğrencidir, üzgün.