Turkish example sentences with "bulmaya"

Learn how to use bulmaya in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
Translate from Turkish to English

Askerler eve gelmeye barış zamanı işlerini bulmaya başladılar.
Translate from Turkish to English

Tom işi yapacak başka birini bulmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English

Tom cevabı tek başına bulmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English

Onlar kızı bulmaya çalıştılar.
Translate from Turkish to English

Söylenti hakkındaki gerçeği bulmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English

Onu bulmaya çalışın.
Translate from Turkish to English

sevimsiz bulmaya başlıyorum.
Translate from Turkish to English

Kütüphaneyi bulmaya çalışırken kayboldum.
Translate from Turkish to English

Onun telefon numarasını bulmaya çalıştım.
Translate from Turkish to English

Kalabalıkta onu bulmaya çalışmanın faydası yok.
Translate from Turkish to English

Oyunu oynayanlar yuvarlak oluşturacak şekilde (bacak ve ayakların konumu ters v seklinde) oturur ve sıkıca kenetlenirler. Ortaya bir ebe geçer. Eller bacakların altında olur ve bir havlu (ucu bağlanarak topuz haline getirilmiş) elden ele bacakların altında gezdirilir. Ebe olan bacakların arasından o havluyu almaya (bulmaya) çalışır. Tabi bu arada herkes sallanmakta ve pisi pisi demekte ve çeşitli şekillerde bağırmaktadırlar. Havluyu, uygun konumu bulan, ebenin sırtına hızlıca vurur ve tekrar alta verir ve havlu gezdirilir. Havluyu ebe kimin altında yakalarsa o kişi ebe olur ve ortaya geçer.
Translate from Turkish to English

Sanırım Tom'u kendimiz bulmaya çalışabiliriz.
Translate from Turkish to English

Tom'u bulmaya gitmeliyim.
Translate from Turkish to English

Tom'u bulmaya çalışmalıyım.
Translate from Turkish to English

Tom'u bulmaya geldim.
Translate from Turkish to English

Tom'u bulmaya gidelim.
Translate from Turkish to English

Eğitilmemiş kimseyi suçlu bulmaya hakkınız yok.
Translate from Turkish to English

Tom'u bulmaya çalışıyordum.
Translate from Turkish to English

Niçin Tom'u bulmaya gitmiyorsun?
Translate from Turkish to English

Tom'u bulmaya çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

İş bulmaya çalıştım.
Translate from Turkish to English

Bütün gece ne yapacağımı bulmaya çalışarak gözümü kırpmadım.
Translate from Turkish to English

Kız arkadaşımı bulmaya gitmeliyim.
Translate from Turkish to English

Çıkmak için kendi yaşına daha yakın birini bulmaya çalışmalısın.
Translate from Turkish to English

Kitabı bulmaya çalışmak için birçok dükkana gittim.
Translate from Turkish to English

Tüm akşamı anahtarlarımı bulmaya çalışmakla geçirdim.
Translate from Turkish to English

Ne olduğunu bulmaya çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un bir resmini bulmaya çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

Bilimciler bu soruların yanıtlarını bulmaya başladılar.
Translate from Turkish to English

Bilimci doğa yasalarını bulmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English

Bilimciler birbirlerinin açıklarını bulmaya bayılırlar.
Translate from Turkish to English

Sadece çözüm bulmaya çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

Ne yapmak istediğimi hala bulmaya çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

Biz Tom'u bulmaya çalışıyoruz.
Translate from Turkish to English

Neden sizin yardımınıza ihtiyacı olan başka birini bulmaya gitmiyorsun?
Translate from Turkish to English

Sana nasıl yardım edeceğimi bulmaya çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

Sana yardım etmek için bir yol bulmaya çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom çocuklarına bakacak birini bulmaya çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Tom hâlâ bir iş bulmaya çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Gerçeği bulmaya hayatımı adadım.
Translate from Turkish to English

Kafayı bulmaya gidelim.
Translate from Turkish to English

İş bulmaya çalıştın, değil mi?
Translate from Turkish to English

Vakit geçirme yerine bir iş bulmaya gitsen daha iyi.
Translate from Turkish to English

Tom'a yardım etmek için bir yolunu bulmaya çalışalım.
Translate from Turkish to English

Boston'da bir iş bulmaya çalışmayı düşündün mü?
Translate from Turkish to English

Daha iyi bir çözüm bulmaya karar verdim.
Translate from Turkish to English

Bize yiyecek bir şey bulmaya gideceğim.
Translate from Turkish to English

Senin için Tom'u bulmaya çalışacağım.
Translate from Turkish to English

Tom'un ne bulmaya çalıştığını merak ediyorum.
Translate from Turkish to English

Onları bulmaya çalışacağım.
Translate from Turkish to English

Onu bulmaya çalışacağım.
Translate from Turkish to English

Onu bulmaya alışacağım.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye güvende olacağı bir yer bulmaya söz verdi.
Translate from Turkish to English

Seni bulmaya çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

Gitmemiz ve Tom'u bulmaya çalışmamız gerekiyor mu?
Translate from Turkish to English

Tom'u bulmaya çalışmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
Translate from Turkish to English

Anahtarlarımı bulmaya çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'u bulmaya çalışacağım.
Translate from Turkish to English

Onu bulmaya çalıştım.
Translate from Turkish to English

Anahtarı bulmaya çalışabiliriz.
Translate from Turkish to English

Tom'u bulmaya gitsek iyi olur.
Translate from Turkish to English

Tom'un onu neden o şekilde yaptığını bulmaya çalışacağız.
Translate from Turkish to English

Bir panzehir bulmaya çalışıyoruz.
Translate from Turkish to English

Güvenli bir yer bulmaya çalışsak iyi olur.
Translate from Turkish to English

Daha sonra sana cevapları söyleyebilirim fakat onları önce kendin bulmaya çalış.
Translate from Turkish to English

Tom bana başka bir iş bulmaya çalışacağını söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom'a ne söyleyeceğimi bulmaya çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'a daha büyük bir vazo bulmaya çalışacağımı söyledim.
Translate from Turkish to English

Tam olarak ne bulmaya çalışıyorsun?
Translate from Turkish to English

Lütfen beni bulmaya çalışma.
Translate from Turkish to English

Tom uzun bir süre yeni bir apartman dairesi bulmaya çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Tom neyin yanlış olduğunu bulmaya çalışmadı.
Translate from Turkish to English

Bana ne yapacağımı söyleyecek birini bulmaya çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

Jackson'ları bulmaya gidelim.
Translate from Turkish to English

Biraz yardım bulmaya çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

Bir doktor bulmaya gideceğim.
Translate from Turkish to English

Koltuklarımızı bulmaya gideceğim.
Translate from Turkish to English

Yeni cümleler bulmaya çalıştım.
Translate from Turkish to English

Bir an için gözlerinizi kapatın ve cevabı bulmaya çalışın.
Translate from Turkish to English

Tom iş bulmaya gitti.
Translate from Turkish to English

Biz bazı cevaplar bulmaya çalışıyoruz.
Translate from Turkish to English

Tom'u bulmaya git.
Translate from Turkish to English

Yapacak başka bir şey bulmaya git.
Translate from Turkish to English

Sadece Tom'u bulmaya gidelim.
Translate from Turkish to English

Bir dolma kalem bulmaya gideceğim.
Translate from Turkish to English

Oynamak için başka birini bulmaya git.
Translate from Turkish to English

Yardım bulmaya çalışacağım.
Translate from Turkish to English

Yardım edebilecek birini bulmaya git.
Translate from Turkish to English

Tom'u bulmaya çalıştım.
Translate from Turkish to English

Tom'u bulmaya yardım edeceğim.
Translate from Turkish to English

Tom'u bulmaya gitsem iyi olur.
Translate from Turkish to English

Tom en iyi kol düğmelerini bulmaya çalışırken sorun yaşıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom'a ulaşmak için bir yol bulmaya çalışıyorum ama bulamıyorum.
Translate from Turkish to English

Eğer beni bulmaya çalışırsan, ben seni bulacağım.
Translate from Turkish to English

Eğer beni bulmaya çalışırsanız, ben sizi bulacağım.
Translate from Turkish to English

Tom kimi bulmaya çalıştığımı biliyordu.
Translate from Turkish to English

Bu gitara sahip olan kişiyi bulmaya çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

Yiyecek bir şey bulmaya çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

Onları bulmaya yardım edeceğim.
Translate from Turkish to English

Onu bulmaya yardım edeceğim.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: kediyi, çağır, Aşçı, Hollanda, ülkedir, mu, Esperantoyu, yayın, Kitapları, öğrenciye.