Learn how to use şehrin in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Amerika'daki her şehrin bir kütüphanesi vardır.
Translate from Turkish to English
Onlar onu şehrin en iyi doktoru olarak kabul ettiler.
Translate from Turkish to English
Belediye başkanı ona şehrin anahtarını sundu.
Translate from Turkish to English
"Ben polisim. Karakola kadar gelir misiniz?” "N-neden?" “Şehrin ortasında silahla ateş etmenin suç olmadığını mı düşünüyorsun?”
Translate from Turkish to English
Kötü havadan dolayı şehrin görülmeye değer yerlerini görme fikrinden vazgeçtim.
Translate from Turkish to English
Evim şehrin kuzey kesiminde.
Translate from Turkish to English
Istasyon şehrin ortasında.
Translate from Turkish to English
O, bu şehrin sanayisini incelemek için yakında buraya gelecek.
Translate from Turkish to English
Şehrin üzerinde kara bulutlar vardı.
Translate from Turkish to English
Yiyecek yokluğundan dolayı şehrin her yerinde şiddet patlak verdi.
Translate from Turkish to English
Benim şehrin nüfusu bu şehrin üçte ikisi kadar büyüktür.
Translate from Turkish to English
Benim şehrin nüfusu bu şehrin üçte ikisi kadar büyüktür.
Translate from Turkish to English
İnsanlar şehrin sıcağından kaçış arıyorlar.
Translate from Turkish to English
Tom şehrin civarında çok kötü bir üne sahiptir.
Translate from Turkish to English
Nehir şehrin içinden akar.
Translate from Turkish to English
Postane, şehrin merkezinde yer almaktadır.
Translate from Turkish to English
Kemal Tahir "Esir Şehrin İnsanları" isimli kitabında İstanbul'un 1920'li yıllardaki işgal günlerini anlatır.
Translate from Turkish to English
Şehrin bir Avrupa havası var.
Translate from Turkish to English
Bu şehrin büyük bir televizyon istasyonu var.
Translate from Turkish to English
Şehrin büyük bir nüfusu vardır.
Translate from Turkish to English
Gökdelen şehrin ortasındadır.
Translate from Turkish to English
Şehrin bir haritasını istiyorum.
Translate from Turkish to English
Pazarın kurulduğu meydan şehrin tarihi merkezi konumunda.
Translate from Turkish to English
Şehrin çoğu uyuyordu.
Translate from Turkish to English
Bu şehrin alanı nedir?
Translate from Turkish to English
Şehrin üzerinde bir uçak uçuyor.
Translate from Turkish to English
Uçak şehrin üzerine bombalar bıraktı.
Translate from Turkish to English
Şehrin batı kesiminde yaşar.
Translate from Turkish to English
Nadiren, kırk yılda bir, şehrin dışına çıkar.
Translate from Turkish to English
Park şehrin merkezindeydi.
Translate from Turkish to English
Şehrin ortasında bir yangın patlak verdi.
Translate from Turkish to English
Şehrin ortasında yangın çıktı.
Translate from Turkish to English
Şehrin dört bir yanı dağlarla çevriliydi.
Translate from Turkish to English
Dünyadaki favori şehrin nedir?
Translate from Turkish to English
O, şehrin bu bölümünü biliyor mu?
Translate from Turkish to English
Şehrin bu kısmını çok iyi biliyor musunuz?
Translate from Turkish to English
Ofisimiz şehrin merkezinde bulunur.
Translate from Turkish to English
Şehrin merkezinde bir istasyon var.
Translate from Turkish to English
Şehrin nüfusu yıldan yıla azalmaktadır.
Translate from Turkish to English
Mağazanın şehrin merkezinde olduğunu duyuyorum.
Translate from Turkish to English
Büyük bir şehrin cazibesinin bir kısmı onun binalarının mimarisinde görülebilen stillerin çeşitliliğine bağlıdır.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary ile şehrin aynı bölgesinde yaşıyor.
Translate from Turkish to English
Tom'un yaşadığı ev şehrin eski kısmındaydı.
Translate from Turkish to English
Şehrin merkezinde güzel bir park var.
Translate from Turkish to English
Şurası, bu şehrin ana caddesidir.
Translate from Turkish to English
Sola dönersen geldiğin yola geri dönebilirsin, sağa dönersen şehrin merkezine gidersin.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary şehrin aynı bölümünde yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English
Tom Mary ile şehrin aynı bölümünde yaşıyor.
Translate from Turkish to English
Hangi metro şehrin merkezine gider.
Translate from Turkish to English
Şehrin yaklaşık 3 mil dışında 30 İngiliz dönümü arazim var.
Translate from Turkish to English
Bu sokak sizi şehrin merkezine çıkaracak.
Translate from Turkish to English
Mağaza şehrin tam ortasında.
Translate from Turkish to English
Tom şehrin diğer tarafında yaşıyor.
Translate from Turkish to English
Bu şehrin nüfusu yaklaşık ne kadar?
Translate from Turkish to English
Tom şehrin kötü bir bölgesinde yaşıyor.
Translate from Turkish to English
Tom şehrin diğer tarafında küçük bir evde yaşıyor.
Translate from Turkish to English
Bu şehrin trafiği beni çıldırtıyor.
Translate from Turkish to English
Bu şehrin nüfusu her yıl azalıyor.
Translate from Turkish to English
Tokyo'nun nüfusu bizim şehrin nüfusunun beş katıdır.
Translate from Turkish to English
Belediye binası şehrin merkezinde bulunuyor.
Translate from Turkish to English
Bu şehrin rakımı 1600 metredir.
Translate from Turkish to English
Fabrikanın kapanması, şehrin ekonomisine önemli ölçüde darbe etkisi yapacak.
Translate from Turkish to English
Onlar bu adamın şehrin tüm kapılarını açan, usta bir anahtara sahip olduğunu söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom şehrin en kötü kısmında yaşıyor.
Translate from Turkish to English
Şehrin tam dışında küçük bir otelde kaldık.
Translate from Turkish to English
Şehrin 1940'larda yapılmış çok katlı yapıları çökme tehlikesindeler.
Translate from Turkish to English
Çok şükür ki, şehrin daha eski kısımları müttefiklerin bombalarından korundu.
Translate from Turkish to English
Tom her zaman şehrin dışında gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Neden şehrin o kısmına gitmem gerekmediğini bilmiyordum.
Translate from Turkish to English
Neden şehrin o kısmını ziyaret etmem gerekmediğini bilmiyordum.
Translate from Turkish to English
Şehrin bu kısmında yaşayan bir sürü zengin insan var gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Şehrin çocuklarla yürümek için harika yerleri var.
Translate from Turkish to English
Bu şehrin bazı kısımları çok çirkin.
Translate from Turkish to English
Bu büyüdüğüm şehrin parçasıdır.
Translate from Turkish to English
Şehrin etrafından bir nehir geçiyordu.
Translate from Turkish to English
Bu şehrin hâlâ sana ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English
Şehrin bu bölümünde birçok fabrika var.
Translate from Turkish to English
Şehrin kalbinde yaşıyorum.
Translate from Turkish to English
Tom şehrin kötü kısmında yaşıyor.
Translate from Turkish to English
Bu, şehrin en iyi restoranlarından biri.
Translate from Turkish to English
Leylek şehrin üzerinde uçuyordu.
Translate from Turkish to English
Tom şehrin dedikodusuydu.
Translate from Turkish to English
O, şehrin dedikodusuydu.
Translate from Turkish to English
Şehrin bu bölümünde mi yaşıyorsun?
Translate from Turkish to English
Şehrin on mil batısında bir taş ocağı var.
Translate from Turkish to English
Tom'u aramak için şehrin her yerinde bulundum.
Translate from Turkish to English
Şehrin her yerinde bulundum.
Translate from Turkish to English
Kilise şehrin kenarında yer almaktadır.
Translate from Turkish to English
Kilise şehrin kenarında bulunmaktadır.
Translate from Turkish to English
Şehrin çok sayıda geniş caddeleri var.
Translate from Turkish to English
Senin şehrin nüfusu benim kasabanınkinin yaklaşık beş katı kadar büyüktür.
Translate from Turkish to English
Bu şehrin geri dönüşüm oranı sadece %15 tir.
Translate from Turkish to English
Otomobiller sokakları doldurmadan önce şehrin havası temizdi.
Translate from Turkish to English
Bu oda şehrin iyi bir görünümüne hakim.
Translate from Turkish to English
Söylenti şehrin her yerinde yayıldı.
Translate from Turkish to English
Okulumuz şehrin güneyindedir.
Translate from Turkish to English
Paris sendromu bir tür kültür şokudur. Şehrin moda merkezi imgesine kapılıp Paris'te yaşamaya başlayan, sonrasında yerel adetlere ve kültüre iyi uyum sağlayamayıp, zihinsel dengesini yitiren ve depresyona yakın belirtiler gösteren yabancıları tanımlamak için kullanılan psikiyatrik bir terimdir.
Translate from Turkish to English
Şehrin merkezinde muhteşem bir park var.
Translate from Turkish to English
Şehrin gürültüsünden uzak bir yere çekip gitmeyi çok istiyorum.
Translate from Turkish to English
Şehrin bu kısmında aydınlatma yetersiz.
Translate from Turkish to English
Araba şehrin beş mil dışında bozuldu.
Translate from Turkish to English