Turkish example sentences with "çalışırken"

Learn how to use çalışırken in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

O çalışırken bir kaza yaptı.

Edatları çalışırken dersine konsantre oldu.

Çalışırken çok sabıra gerek duyarız.

Tutuklanmaktan kaçınmaya çalışırken yakalandı.

Masamda çalışırken uykuya daldım.

Motor çalışırken hissettim.

Tom yanan bir binadan bir çocuğu kurtarmaya çalışırken öldü.

Siz bir şeyi kanıtlamaya çalışırken, bu onun doğru olduğunu bilmenize yardım eder.

Yazar Hollandalı ve Amerikalı öğrencilerle çalışırken hangi kültürel farklılıkları buldu?

Ben çalışırken dikkatimi dağıtmayın.

Çalışırken mırıldanan birini tanıyor musun?

Tom, Mary çalışırken rahatsız etmemek için daha dikkatli olmalıdır.

Montaj hattı üzerinde çalışırken, Tom'un parmakları mahvoldu.

Onlar diğerlerini kurtarmaya çalışırken öldüler.

Sayacı çalışırken bırak.

Tom bahçede çalışırken uzun kollu giyer.

Tom Mary'yi çalışırken rahatsız etmek istemedi.

Tom bir barmen olduğu için, o her gün çalışırken bir buz kıracağı kullanır.

Tom Mary'yi ona gönderilen bir zarfı açmak için buğulama yapmaya çalışırken yakaladı.

Tom Mary'yi top cambazlığı yapmaya çalışırken gördüğünde gülmemek için kendini güçlükle frenledi.

O, çalışırken şarkı söyledi.

O motoru çalışırken bıraktı.

Motoru çalışırken bırak.

O, çalışırken her zaman mırıldanır.

Onu gizlice kaçmaya çalışırken yakaladım.

Onu bahçede çalışırken buldum.

Çalışırken beni rahatsız etmeyin.

O, çalışırken onunla konuşma.

Kütüphaneyi bulmaya çalışırken kayboldum.

Gürültü o çalışırken dikkatini dağıttı.

Mücevher çalmaya çalışırken yakalandı.

Onu odadan dışarı çıkmaya çalışırken yakaladım.

Onu odasından çıkmaya çalışırken yakaladık.

Bahçede çalışırken elbiselerimi yırtarım.

Tom Mary'yi kurtarmaya çalışırken öldü.

Tom'u çalışırken gördüm.

Tom çalışırken Fransızca konuşmak zorunda.

Siz bizi yıkmaya çalışırken aslında kendinizi yıkmadınız mı?

İnsanları sevmeye çalışırken siz buna engel olmak istemediniz mi?

Tom'u çalışırken rahatsız etmek istemiyorum.

Resimleri üzerinde çalışırken onu her zaman ıslık çalarken buluyorum.

Bana bilgisayarımda çalışırken saatlerce oturmanın sırtım için zararlı olduğu söylendi.

Boston'da çalışırken Tom'la tanıştım.

Tom her zaman çalışırken mırıldanır.

Bu duvarın üstünden geçmeye çalışırken bileğini burktu. O ne kadar aptal!

Tom'u yiyeceğimizi çalmaya çalışırken yakaladık.

Çalışırken sigara içmemelisin.

Birini çalışırken görmedim.

Ben çalışırken, sen hiçbir şey yapma.

Çalışırken müzik dinlemeyi severim.

Ben devlet okulunda çalışırken bir sınıfta 10-15 öğrencim vardı.

Tom ders çalışırken müzik dinlemeyi sever.

Tom mücevher çalmaya çalışırken yakalandı.

Tom çalışırken müzik dinlemeyi sever.

Çalışırken düşünürüm.

Çalışırken çizgi roman okumayı bırakın.

Bu arabayı çalıştırmaya çalışırken zaten birkaç öğleden sonrayı boşa harcadım.

Bu raporu zamanında bitirtmeye çalışırken zor bir zaman geçirdim.

Bir plan önermeye çalışırken bütün gece ayakta kaldık.

Tom beni kurtarmaya çalışırken neredeyse ölüyordu.

Tom Fransızca çalışırken benim harcadığımdan daha az zaman harcıyor.

Çalışırken yemek yemek iyi bir fikir olmayabilir.

Çalışırken sigara içmeye izin verilmez.

Tom'la çalışırken rahat değilim.

Tom bugün çalışırken kendini incitti.

Tom çalışırken masasına oturdu.

Mary mutfakta çalışırken çoğunlukla alçak sesle şarkılar mırıldanır.

Ben çalışırken sen yemek ye.

Lütfen, sessizce otur ve beni çalışırken rahatsız etme.

2015 yılında şimdiye kadar 2.500'den daha fazla insan Avrupa'ya ulaşmaya çalışırken öldü.

Şirketi desteklemeye çalışırken milyonlarca dolar harcandı.

Tom en iyi kol düğmelerini bulmaya çalışırken sorun yaşıyordu.

O çalışırken Tom'un sözünü kesmek istemiyorum.

Tom o ders çalışırken Mary'nin sözünü kesmek istemedi.

O bir kolyeyi çalmaya çalışırken suçüstü yakalandı.

Çalışırken Tom'u rahatsız etme.

Tom gece çalışırken uyanık kalmak için kahve içer.

Çalışırken siz çocukları rahatsız etmek istemiyorum.

Tom çalışırken ıslık çaldı.

Çalışırken radyo dinledim.

O, büroyu yakmaya çalışırken yakalandı.

Onlar kestirme bir yol bulmaya çalışırken haritayı incelediler.

Tom, Mary'yi ​​bahçesinde çalışırken gördü.

Tom'a yardıme etmeye çalışırken yaralandığını duydum.

Ben çalışırken benimle konuşma.

Tom Mary'yi korumaya çalışırken defalarca vuruldu.

Çalışırken telefona cevap vermem.

Tom kaçmaya çalışırken vuruldu.

Odamda çalışırken yağmuru severim.

Tom, o çalışırken Mary'nin oğluna bakmak zorunda kaldı.

Motoru çalışırken bırakma.

Ben çalışırken bütün gece ayaktaydım.

Paketi açmaya çalışırken parmağımı kestim.

Sen Yahudi olmak suçlamaları ile onu örtmeye çalışırken Budizmden korkuyorsun.

Sen çalışırken seni kesmemeye çalışacağım.

Mary mutfakta çalışırken genellikle bir melodi mırıldanır.

Umarım ülkeyi terk etmeye çalışırken bu olay size bir üzüntüye neden olmaz.

Babamız yurtdışında çalışırken biz buraya geldik.

Bir çapa ile çalışırken dikkatli ol.

Çiftlikte part-time çalışırken Tom'la tanıştı.

Ben ders çalışırken sık sık müzik dinlerim.

Also check out the following words: Havaalanı, uzak, Müzede, yaşayan, hayvan, yüzünden, uyuyamıyoruz, hepsi, Kanada, Günü.