Turkish example sentences with "evim"

Learn how to use evim in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Evim otobüs durağına yakın.

Evim istasyona yakın.

Bu benim evim.

Benim bir evim var.

Evim yansa bile kısa sürede söndürülürdü.

Benim evim yanıyordu.

Pekala... Evim yeterince büyük değildir.

Evim o köprünün diğer tarafında yer almaktadır.

Evim şehrin kuzey kesiminde.

Evim bir köşk olsaydı, tanıdığım herkesi doğum günü partime davet ederdim.

Şu evi görüyor musunuz? O benim evim.

Evim denize bakıyor.

Benim evim eski ve biçimsiz.

Evim okyanusun yanında.

Evim büyüktür.

Yaşayacak evim yok.

Evim tam sigortalıdır.

Evim kırsal alanda.

Benim evim banliyölerde.

Benim evim güneye bakıyor.

Evim güneye bakar.

Benim evim beş blok ötededir.

Evim işlek bir caddeye bakmaktadır.

Evim Tokyo kulesine yakındır.

Evim sekizinci kattadır.

Evim o köprünün ötesindedir.

Keşke kendime ait bir evim olsa.

Evim parka çok yakındır.

Evim buraya uzak.

Evim buradan sadece bir mildir.

Benim evim caddenin tam karşısındadır.

Benim evim seninki gibidir.

Benim rahat bir evim var.

Benim bir deniz evim yok.

Artık bir evim yok.

Benim evim parka yakındır.

Benim evim denize doğru bakar.

Benim evim sigortalıdır.

Evim beş sokak ötede.

Bak. Benim evim seninkinden daha temiz.

Ben yokken evim soyuldu.

Evim hastanenin tam karşısında.

Evim caddenin batı tarafında.

Evim Thames'in güney kıyısında.

Evim yok.

Evim burada.

Evim boş.

Evim küçüktür.

Büyük bir evim var.

Bu benim evim değil.

Rahat bir evim var.

Evim benim kalemdir.

Benim evim senin evindir.

Evim bir tepe üstündedir.

Benim evim bir tepe üzerindedir.

Evim sokaktan birazcık uzak.

Benim evim büyük.

On yıl önce satın aldığım evim hâlâ yeni görünüyor.

Benim evim buradan uzaktadır.

Bir evim yok.

Bak, benim evim sizinki kadar kirli değil.

Benim evim büyük, pembe ve beyazdır.

Dağlarda bir evim var.

Evim pis.

Evim güzel evim

Evim güzel evim

Bu dünya benim evim değildir.

Tamamen kendime ait bir evim var.

Evim buradan çok uzak değil.

Boston'da bir evim vardı.

Benim evim perili.

Tüm dünya benim evim.

Burası benim evim.

Bu ülke benim evim.

Benim evim çok büyük.

Bak, benim evim seninkinden daha temizdir.

Tanrım, işte benim evim!

Kırmızı bir evim var.

Benim kırmızı bir evim var.

En azından bir tane evim var.

Evim tren istasyonuna yakındır.

Evet, o benim evim.

Evim denize yakın olduğu için sık sık sahile inerim.

Evim bir köydedir.

Herkesin bir evi var, edindiği, bir yuva, sığındığı. Evim benim çölüm, yuvam cılız fundalığım. Sadece kuzey rüzgarı benim ateşim, yağmur benim banyom.

Evim yandı.

Orada bir evim var, neden otelde kalayım?

Ah, hayır! Evim yanıyor!

Evim okula yakın.

Bir evim bile yok.

Benim evim daha küçük.

Benim evim yok.

Başımı sokacak bir evim olduğuna memnun oldum.

Evim kentin kuzeyinde.

Benim kendi evim var.

Geri dönecek bir evim yok.

Evim hakkında ne düşünüyorsun?

Mavi bir evim var.

Yeşil bir evim var.

Evim kütüphanenin kuzeyinde.

Evim istasyona kolayca ulaşılabilecek bir yerde.

Also check out the following words: etmek, İki, yıldır, ilk, defa, film, izledim, bekarım, evdeyim, Londra'dayken.