Turkish example sentences with "çünkü"

Learn how to use çünkü in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.
Translate from Turkish to English

Onun suyunu kestiler çünkü o faturayı ödemedi.
Translate from Turkish to English

Mutlu olmaya karar verdim çünkü sağlığım için iyi.
Translate from Turkish to English

Chris'i sevmiyorum çünkü o çok kaba ve duyarsız.
Translate from Turkish to English

Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha?
Translate from Turkish to English

Alain, Camilla ile evlenmeye karar verdi çünkü o ailesinin ve zamanının kurallarıyla daha uygun ve tutarlıcaydı.
Translate from Turkish to English

Okula gidiyoruz çünkü öğrenmek istiyoruz.
Translate from Turkish to English

Kömür sobasıyla uyumamanız gerek. Çünkü karbonmonoksit denen çok zehirli bir gaz yayar. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.
Translate from Turkish to English

Dışarıya çıkamam çünkü çok ödevim var.
Translate from Turkish to English

Deniz suyunu içemezsin çünkü su çok tuzlu.
Translate from Turkish to English

Neden cümleler? ... diye sorabilirsiniz. Güzel, çünkü cümleler daha ilgi çekicidir.
Translate from Turkish to English

Merakım gelecekte çünkü hayatımın geri kalanını orada geçireceğim.
Translate from Turkish to English

Gitmiyorum, çünkü diğer nedenlerin yanı sıra param yok.
Translate from Turkish to English

Tatoeba: Çünkü bir dil sözcüklerinin toplamından daha fazladır.
Translate from Turkish to English

Garajımdan çıkamadım çünkü yolda bir araba vardı.
Translate from Turkish to English

Bugün başladı ve çok mutluyum, çünkü Eylül'e kadar hiçbir okul günü yok.
Translate from Turkish to English

Çünkü bu orada.
Translate from Turkish to English

Biz neredeyse bilmeden, hissetmeden annemiz severiz, çünkü o yaşamak kadar doğaldır.
Translate from Turkish to English

Kahveyi yudum yudum içmek zorunda kaldım, çünkü çok sıcaktı.
Translate from Turkish to English

Niçin cümleler?...sorabilirsiniz.Pekala, çünkü cümleler daha ilginç.
Translate from Turkish to English

Seni kutlamak için uğrayamadım, çünkü acelem vardı.
Translate from Turkish to English

Hint bayrağına üç renkli bayrak denir, çünkü safran, beyaz ve yeşil, üç renkli çizgileri var.
Translate from Turkish to English

Babam benim arkadaşım çünkü bana bir sürü oyuncak veriyor.
Translate from Turkish to English

Giremezsin, çünkü sen bir küçüksün.
Translate from Turkish to English

O seninle konuşmayı reddedebilir çünkü o çok kötü bir ruh hali içinde.
Translate from Turkish to English

Biz binayı satmak zorunda kaldık çünkü onu zararda işlettik.
Translate from Turkish to English

Dünyadan nefret ediyorum çünkü dünya benden nefret ediyor.
Translate from Turkish to English

Karısı hastanede çünkü o bir araba kazasında yaralandı.
Translate from Turkish to English

Bir dil ne kadar çok ülkede konuşulursa, yerli konuşanı gibi ses çıkarmak o kadar daha az önemlidir, çünkü o dilin konuşanları değişik lehçeler duymaya alışkındır.
Translate from Turkish to English

O şimdi orada olmalı çünkü o bir saat önce gitti.
Translate from Turkish to English

Bacaklarım acıyor çünkü bugün çok yürüdüm.
Translate from Turkish to English

Sizi seviyoruz, çünkü biz daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmak için Tatoeba'yı güncelliyoruz. Anlıyor musunuz? Sizi seviyoruz ha?
Translate from Turkish to English

Ebeveynler mantıklı değiller, çünkü aşk mantıklı değil.
Translate from Turkish to English

Nick Portekizce'yi çok iyi konuşabilir. Çünkü 5 yıldır onu öğreniyor.
Translate from Turkish to English

Bu kazağı geri getireceğim çünkü o çok büyük.
Translate from Turkish to English

Çünkü sen tatlı ve güzel bir kızsın.
Translate from Turkish to English

Kazanmak için ister Lions'ları ister Tiger'ları seç, sonucu şansa bağlıdır. Çünkü her iki takım eşit olarak güçlüdür.
Translate from Turkish to English

Tom gömleği iade etti çünkü çok küçüktü.
Translate from Turkish to English

Tom'un yüzü pürüzlü, çünkü onun tıraş olmaya ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English

Tom'u kolaylıkla tanıyabilirsin çünkü o çok uzun.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin mektubuna cevap vermediğini söyledi, çünkü o meşguldü.
Translate from Turkish to English

Tom paltosunu çıkardı çünkü onu giymek için çok sıcaktı.
Translate from Turkish to English

Tom o kamerayı aldı çünkü Mary onun onun alması gereken bir kamera olduğunu düşündü.
Translate from Turkish to English

Ona dokunmamalısın, çünkü o kolayca kırılır.
Translate from Turkish to English

Tom bir şemsiye almalıdır, çünkü yağmur yağacak gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Tom bugün dışarı çıkamaz çünkü hastadır.
Translate from Turkish to English

Onlar dün tenis oynamadılar, çünkü yağmur yağdı.
Translate from Turkish to English

Tom'un menüye bakmasına gerek yoktu çünkü daha önce o restoranda defalarca bulunmuştu.
Translate from Turkish to English

Onu hemen tanıdım, çünkü onu daha önce görmüştüm.
Translate from Turkish to English

Ona güvenilemez çünkü sık sık yalan söylüyor.
Translate from Turkish to English

Tom dün okula gitmedi çünkü gitmek istemiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom kapıyı kilitleyemedi, çünkü yanlış anahtarı almıştı.
Translate from Turkish to English

Çünkü onun bütün arkadaşları da fakirdi.
Translate from Turkish to English

Çünkü o harika bir öğretmen.
Translate from Turkish to English

Çünkü o büyük bir müzisyendi.
Translate from Turkish to English

Niçin? Çünkü ailesinin paraya ihtiyacı vardı. Nedeni o.
Translate from Turkish to English

Çünkü o beni davet etti.
Translate from Turkish to English

Çünkü hiç kimse benim dilimi konuşamaz.
Translate from Turkish to English

Çünkü ben bir gazete muhabiri idim.
Translate from Turkish to English

Çünkü ben bir çevirmen olmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Çünkü dün uzun bir süre çalıştım.
Translate from Turkish to English

Çünkü ben eski bir dil öğrencisiyim.
Translate from Turkish to English

Çünkü köpekler kedilerden daha sadıktır.
Translate from Turkish to English

Çünkü o ilginç ve güzel bir şehirdir?
Translate from Turkish to English

Niçin? Çünkü Terry Tate her zaman acilen cevap verdi, nedeni odur.
Translate from Turkish to English

O oldukça kötü, çünkü kitabı iyi satmıyor.
Translate from Turkish to English

Tom projeyi terk etti. Çünkü o yeterli paraya sahip değildi.
Translate from Turkish to English

Chris'e sırlarını anlatman tehlikeli çünkü herkese söyler.
Translate from Turkish to English

Kate sınıf arkadaşları arasında popüler değil çünkü o her zaman kendi istediğini yapmaya çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Christine tüm gün gölgede kaldı, çünkü güneş yanığı olmak istemiyordu.
Translate from Turkish to English

Niçin gitmiyorsun? Çünkü istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Çünkü o çok büyük.
Translate from Turkish to English

Ertesi gün, Sophie oyuncak bebeğini taradı ve giydirdi çünkü arkadaşları geliyorlardı.
Translate from Turkish to English

Çünkü Çince konuşabilirim.
Translate from Turkish to English

Ona Boston'u ziyaret etmesini tavsiye etti, çünkü o, onun dünyadaki en güzel şehir olduğunu düşünüyordu.
Translate from Turkish to English

Gelemedi çünkü hastaydı.
Translate from Turkish to English

Çünkü muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizden olanlar başkasına düşman olamayacakları gibi, bir gün bize de düşman olmazlar.
Translate from Turkish to English

Bu çocuğu şımartmamalısın çünkü onu bencil hâle getiriyor.
Translate from Turkish to English

Bana tabak lazım çünkü ailem öğle yemeğini parkta yiyecek.
Translate from Turkish to English

"Yorgunsan niye yatmıyorsun?" "Çünkü şimdi yatarsam çok erken kalkarım"
Translate from Turkish to English

Benim kadar sen de suçlusun; çünkü bunun olacağını biliyordun.
Translate from Turkish to English

Dün bir şapka taktım çünkü çok soğuktu.
Translate from Turkish to English

Evde kaldım çünkü fena üşütmüştüm.
Translate from Turkish to English

Okula gidiyorum çünkü öğrenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Kapıyı kırdım çünkü anahtarı kaybettim.
Translate from Turkish to English

Evde kaldılar, çünkü yağmur yağıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom gömleği iade etti; çünkü o küçüktü.
Translate from Turkish to English

Neredeyse her gün alkolsüz bira içiyor çünkü bira onun en sevdiği içecek fakat her gün alkol içmek istemiyor.
Translate from Turkish to English

Banyodayım çünkü ellerimi yıkıyorum.
Translate from Turkish to English

Hayat merdivenlerini çıkarken, insanlara iyi davranalım. Çünkü inerken gene aynı insanlara rastlayacağız.
Translate from Turkish to English

Onu amcası yetiştirdi, çünkü onun ebeveynleri o gençken ölmüştü.
Translate from Turkish to English

Mektubuna cevap vermedim, çünkü meşguldüm.
Translate from Turkish to English

Odama gidiyorum, çünkü orada çalışabilirim.
Translate from Turkish to English

Hangi müzik aletini çalmayı öğrenmek istersen iste, en önemli şey başlangıçtan beri hiç hata yapmamaktır, çünkü hatalar doğru yaptığın şeylerden daha kolay akla yerleşir.
Translate from Turkish to English

Yıldızlar büyüktür, çünkü onlar sıcaktır; onların yakıtı bittiğinde, onlar çökerler.
Translate from Turkish to English

Jim kızgın çünkü sinema randevusu gerçekleşmedi ve yağmurda onu bekleyerek bir saat geçirdi.
Translate from Turkish to English

Dün bütün gün uyudum çünkü pazardı.
Translate from Turkish to English

Bazen işten eve yürürüm ve bazen bisiklet sürerim, çünkü çalıştığım yer oturduğum yere yakın.
Translate from Turkish to English

Onu alamam çünkü hiç param yok.
Translate from Turkish to English

Tünele girmeyin çünkü çıkışı yok.
Translate from Turkish to English

Parti'ye gidemedi çünkü hastaydı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: kompozisyonunda, imla, hatası, tıklatın, yürü, sevgiye, Arkadaşının, eşim, Edita, karım.