Turkish example sentences with "katılmak"

Learn how to use katılmak in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Kulübe katılmak isteyenler lütfen buraya isimlerini yazsın.

"Neden Japonya'ya gidiyorsun?" "Tokyo'daki bir konferansa katılmak için."

Onlar Olimpiyat Oyunları'na katılmak istiyorlar.

Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.

Kart oyunu için bize katılmak ister misiniz?

O, yarışmaya katılmak istiyor.

Çalıştaya katılmak istiyorsanız lütfen şimdi bizi arayın.

Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum.

Kardeşim orduya katılmak istedi ama bir kalp rahatsızlığı nedeniyle hizmet etmek için uygun olmadığına karar verildi.

Siz işe katılmak zorundasınız.

Tom konferansa katılmak için Boston'a gitti.

Tom törene katılmak istemiyor.

Tom masamızda bize katılmak için uğradı.

Toplantıya ya sen ya da ben katılmak zorundayım.

Bizim takıma katılmak ister misin?

Takımımıza katılmak ister misin?

Tom adını dansa katılmak isteyenlerin listesine ekledi.

Tom partiye katılmak istiyor gibi görünüyordu.

Beth'in ebeveynlerinin ne zaman misafirleri olsa, o, yetişkinlerin konuşmasına katılmak ister.

Joe'nun grubuna katılmak istiyorum.

Masaru İngiliz Kulübüne katılmak istiyor.

Grubunuza katılmak istiyorum.

Ben partiye katılmak istiyorum.

Hangi kulübe katılmak istersiniz?

O, konsere katılmak için para ödedi.

Hangi gruba katılmak istersin?

Toplantıya katılmak için erken kalktım.

Ben 1 Kasımdaki partiye katılmak istiyorum.

Eğer mümkün olursa, bir sonraki toplantıya katılmak istiyorum.

Bana katılmak ister misiniz?

Sınava tekrar katılmak zorundayım.

O, partiye katılmak istiyor.

Projeye katılmak zorunda kalacaksın.

Törene katılmak istemiyorum.

Erkek kardeşim bir sınava katılmak zorunda.

Bir konferansa katılmak için Tokyo'ya geldim.

Tom her zaman hava kuvvetlerine katılmak istedi.

Toplantıya katılmak için yetkili değilsiniz.

Kulübümüze katılmak isteyen herkes kabul edilecek.

Size katılmak istiyorum.

Teknik Oturum Gündeminde birkaç kişi daha sonra gün içindeki bazı oturumlara katılmak istediklerinden söz ettiler.

Nerede? Ben de bu kursa katılmak isterim.

Kovalamaca oynuyoruz. Katılmak ister misin?

Bir toplantıya katılmak zorundaydım bu yüzden Tom'u okuldan sonra almak için onu zamanında yapamadım.

Grubunuza katılmak isterim.

Grubuna katılmak istiyorum.

Partiye katılmak istedim fakat yapamadım.

Kulübünüze katılmak istiyorum.

Bir toplantıya katılmak zorundayım.

Tom katılmak istediğini asla söylemedi.

Bu öğleden sonra bir toplantıya katılmak zorundayım.

Bir düğüne katılmak için gelecek hafta Boston'a gitmem gerekiyor.

Tom kızının düğününe katılmak için Boston'a uçtu.

Tom katılmak için havasında görünmüyor.

Bana katılmak isteyip istemediğini merak ediyordum.

Tom Mary ona katılmak için otururken gülümsedi.

Onlara katılmak ister misin?

Tom grubumuza katılmak istemiyor.

Bazı içecekler için bize katılmak ister misin?

Eh, ben katılmak zorunda değilim.

O projeye katılmak zorunda kaldın.

Toplantıya katılmak için erkenden kalktı.

Katılmak zorundayım.

O niçin orduya katılmak istiyor?

Toplantıya katılmak zorunda değiliz.

Arnavutluk, Avrupa Birliği'ne katılmak istiyor.

Katılmak önemlidir!

Bir giriş sınavına katılmak zorunda kalmadan okula kabul edildim.

Bu riskli deneye katılmak ister misin?

Pazartesi günkü toplantıya katılmak zorunda kalmayabiliriz.

Toplantıya katılmak istiyorum ama korkarım olanaksız.

Bir spor kulübüne katılmak istiyorum.

Neden ona katılmak istemedi?

Partiye seninle katılmak istiyorum.

Tom bu öğleden sonra bir toplantıya katılmak zorunda olduğunu söylüyor.

Sanırım o toplantıya katılmak zorunda olacağım.

Katılmak istersen, kaydolmak zorundasın.

Bize katılmak istiyorsan daha sonra yürüyüşe gidiyoruz.

Toplantıya katılmak istemiyorsan, katılmak zorunda değilsin.

Toplantıya katılmak istemiyorsan, katılmak zorunda değilsin.

Kulübe katılmak istiyorsan, önce bu başvuru formunu doldurmalısın.

Tom'un doğum günü partisine katılmak istemiyorsan katılmak zorunda değilsin.

Tom'un doğum günü partisine katılmak istemiyorsan katılmak zorunda değilsin.

Benim takımıma katılmak ister misiniz?

Öğle yemeği için bana katılmak ister misin?

Dans kulübüne nasıl katılmak istersin?

Festivale katılmak ister misiniz?

Bu tehlikeli deneye katılmak ister misiniz?

Biraz süt ve kurabiye için bana katılmak ister misin?

Yarışa katılmak için yeni bir takım kuruldu.

Tekne yarışına katılmak için yeni bir ekip kuruldu.

Daha sonra bir içki için bize katılmak ister misin?

Bir içki için bize katılmak ister misin?

Öğle yemeği için bize katılmak ister misin?

Takıma katılmak için yeterince iyi olduğunda katılmana izin vereceğiz.

Katılmak zorunda olduğum toplantıyı bana hatırlattığın için sana teşekkür ederim.

Kim katılmak istiyorsa gelsin.

Ya sen ya da o, toplantıya katılmak zorunda.

Tom orduya katılmak için hâlâ çok genç.

On binlerce insan soğuk ve yağmura rağmen Paskalya kutlamasında Papa Francis ile Dindar Kütleye katılmak için pazar sabahı Aziz Petrus Meydanında toplandı.

Takımına katılmak istiyorum.

Also check out the following words: hayal, geri, döneceksin, bankta, arkadaşıyla, oturuyor, sabah, koşmaya, gider, tarih.