Turkish example sentences with "buraya"

Learn how to use buraya in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Kulübe katılmak isteyenler lütfen buraya isimlerini yazsın.

Buraya dün akşam altıda geldik.

Affedersiniz, Xinqiao Restoranı buraya uzak mı?

Odanın içinde oraya buraya koşup durma.

Buraya taşındığımızdan beri beş yıl geçti.

Neden buraya geldin?

Dün buraya ulaştım.

Tatoeba: Çocuklar, cuma geceleri buraya gelmeyin.

Dün buraya koyduğum kitaba ne oldu?

Arabanızı buraya park edemezsiniz.

Arabanı buraya park edemezsin.

Emilia, buraya gel! Baban seni bekliyor!

Dikkat! Buraya gelen bir kamyon var!

Buraya neden bu kadar erken geldin?

Eğer uygunsa lütfen bu gece buraya gel.

Buraya ne zaman geldiği kesin değil.

"Fakat sadece yazın buraya geliyorsun."dedi Tony.

Onun buraya geldiğini duydum.

O buraya öğleden önce geldi.

Buraya gel!

Buraya altın barlarını kim gömdü.

Mümkün olduğunca kısa sürede buraya geleceğim.

Sana buraya daha erken gelmemiz gerektiğini söyledim. Şimdi oturmak için hiç yer kalmadı.

Her gün buraya gelmek zorunda değilsiniz.

Ben buraya gelmeni istiyorum.

Beni buraya yalnız başıma getirttiler.

O, buraya her gelişinde, aynı yemeği ısmarlar.

Belirlenen zamanda buraya gelmeyi ihmal etme.

Tom her gün buraya gelmiyor, ama oldukça sık geliyor.

Bana herhangi bir şey olursa, buraya bakabilirsiniz.

Silahını buraya fırlat.

O buraya yakın bir yerde mi yaşıyor?

Buraya giremezsin. Bu özel bir mülkiyet.

Buraya çabuk vardık, değil mi?

O, bu şehrin sanayisini incelemek için yakında buraya gelecek.

Sınıf arkadaşlarımdan hiçbiri buraya yakın yaşamazlar.

Tom'un buraya zamanında geleceğinden şüpheliyim.

Buraya ne için geldiniz?

Onlar iki yıl önce buraya taşındı.

Onlar üç yıl önce buraya taşındılar.

Masao buraya gelmeyecek, değil mi?

Onun zamanında buraya gelmesinin ertelenmesi bir trafik kazası yüzündendir.

Ben buraya yarın tekrar geleceğim.

Her kim çantayı bulursa onu buraya getirmelidir.

Sakıncası yoksa birazdan buraya gelin.

Buraya tekrar gelme!

Lütfen buraya gel.

Tom 2.30'a kadar buraya dönmeli.

Ne için buraya geldiniz?

Tom yakında Avustralya'dan buraya varıyor olacak.

O ayda bir kez buraya gelir.

Bir saniye buraya gelir misiniz?

Birkaç dakika önce buraya koyduğum kitaba ne oldu?

Bay Watson, buraya gel, seni görmek istiyorum.

Gençken, onun buraya gelmiş olması mümkündür.

Onun küçük bir çocukken buraya gelmiş olması mümkündür.

Ben dün gece buraya geldim.

Tom buraya gelmemeliydi.

Tom, Mary'nin derhal buraya gelmesini istiyor.

Tom seni incitmek istemediğini fakat buraya tekrar gelirsen, seni döveceğini söyledi.

Tom buraya Mary'den bir saat önce geldi.

Tom buraya ait değildir.

Tom Mary'nin buraya gelmesini istemiyordu.

İnşallah Tom buraya zamanında gelir.

Çadırı buraya kurmak kimin fikriydi?

Seni buraya kim getirdi?

Buraya gelmek bir hataydı.

Hemen buraya gel.

Evinden buraya trenle gelmen ne kadar zamanını alır?

Bir banka arıyorum. Buraya yakın bir tane var mı?

Şimdi buraya gelmeyi niçin aklına koydun?

Seni buraya öyle erkenden getiren nedir?

Yakında buraya gel.

Taro çok geçmeden buraya gelecek.

O dinlenmek için mi buraya geldi?

Buraya gelmek için beni neyin motive ettiğini bilmiyorum.

Buraya yakın bir tuvalet var mı?

Adınızı buraya yazın.

O, şimdi buraya geldi.

Buraya yakın bir öğrenci yurdu var mı?

Lütfen Tom'a buraya gelmesini ve bu formları doldurmamız için bize yardım etmesini rica et.

Tom buraya gelinceye kadar içmeye başlamayalım.

Tom'un buraya ne zaman varacağını merak ediyorum.

Tom'un zamanında buraya varıp varmayacağını merak ediyorum.

Bob buraya geldi, değil mi?

Buraya gel, John.

Debbie, okulun buraya yakın mı?

Tom, neden Mary'nin tek başına buraya geldiğini merak ediyor.

Buraya üç yıl önce taşındım.

Tom ona yardım etmemizi rica etmek için buraya geldi.

Tom bizim bu formları doldurmamıza yardımcı olmak için buraya geldi.

Tom benim bilgisayarı kullanmak için buraya geldi.

Tom bela aramak için bugün buraya geldi.

Tom bugün bir kavga başlatmak için buraya geldi.

Tom'un buraya ne zaman varacağını sana söyleyemem.

Tom neredeyse her gün buraya gelir.

Tom hemen hemen her Cumartesi buraya gelir.

Tom hemen hemen her hafta sonu buraya gelir.

Tom her birkaç günde bir buraya gelir.

Tom her iki günde bir buraya gelir.

Tom her iki ayda bir buraya gelir.

Also check out the following words: onunkiler, kütüphaneye, rüyalar, insana, dair, Grup, bombalama, sorumluluğunu, üstlendi, gelişmedi.