Turkish example sentences with "buraya"

Learn how to use buraya in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Kulübe katılmak isteyenler lütfen buraya isimlerini yazsın.
Translate from Turkish to English

Buraya dün akşam altıda geldik.
Translate from Turkish to English

Affedersiniz, Xinqiao Restoranı buraya uzak mı?
Translate from Turkish to English

Odanın içinde oraya buraya koşup durma.
Translate from Turkish to English

Buraya taşındığımızdan beri beş yıl geçti.
Translate from Turkish to English

Neden buraya geldin?
Translate from Turkish to English

Dün buraya ulaştım.
Translate from Turkish to English

Tatoeba: Çocuklar, cuma geceleri buraya gelmeyin.
Translate from Turkish to English

Dün buraya koyduğum kitaba ne oldu?
Translate from Turkish to English

Arabanızı buraya park edemezsiniz.
Translate from Turkish to English

Arabanı buraya park edemezsin.
Translate from Turkish to English

Emilia, buraya gel! Baban seni bekliyor!
Translate from Turkish to English

Dikkat! Buraya gelen bir kamyon var!
Translate from Turkish to English

Buraya neden bu kadar erken geldin?
Translate from Turkish to English

Eğer uygunsa lütfen bu gece buraya gel.
Translate from Turkish to English

Buraya ne zaman geldiği kesin değil.
Translate from Turkish to English

"Fakat sadece yazın buraya geliyorsun."dedi Tony.
Translate from Turkish to English

Onun buraya geldiğini duydum.
Translate from Turkish to English

O buraya öğleden önce geldi.
Translate from Turkish to English

Buraya gel!
Translate from Turkish to English

Buraya altın barlarını kim gömdü.
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğunca kısa sürede buraya geleceğim.
Translate from Turkish to English

Sana buraya daha erken gelmemiz gerektiğini söyledim. Şimdi oturmak için hiç yer kalmadı.
Translate from Turkish to English

Her gün buraya gelmek zorunda değilsiniz.
Translate from Turkish to English

Ben buraya gelmeni istiyorum.
Translate from Turkish to English

Beni buraya yalnız başıma getirttiler.
Translate from Turkish to English

O, buraya her gelişinde, aynı yemeği ısmarlar.
Translate from Turkish to English

Belirlenen zamanda buraya gelmeyi ihmal etme.
Translate from Turkish to English

Tom her gün buraya gelmiyor, ama oldukça sık geliyor.
Translate from Turkish to English

Bana herhangi bir şey olursa, buraya bakabilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Silahını buraya fırlat.
Translate from Turkish to English

O buraya yakın bir yerde mi yaşıyor?
Translate from Turkish to English

Buraya giremezsin. Bu özel bir mülkiyet.
Translate from Turkish to English

Buraya çabuk vardık, değil mi?
Translate from Turkish to English

O, bu şehrin sanayisini incelemek için yakında buraya gelecek.
Translate from Turkish to English

Sınıf arkadaşlarımdan hiçbiri buraya yakın yaşamazlar.
Translate from Turkish to English

Tom'un buraya zamanında geleceğinden şüpheliyim.
Translate from Turkish to English

Buraya ne için geldiniz?
Translate from Turkish to English

Onlar iki yıl önce buraya taşındı.
Translate from Turkish to English

Onlar üç yıl önce buraya taşındılar.
Translate from Turkish to English

Masao buraya gelmeyecek, değil mi?
Translate from Turkish to English

Onun zamanında buraya gelmesinin ertelenmesi bir trafik kazası yüzündendir.
Translate from Turkish to English

Ben buraya yarın tekrar geleceğim.
Translate from Turkish to English

Her kim çantayı bulursa onu buraya getirmelidir.
Translate from Turkish to English

Sakıncası yoksa birazdan buraya gelin.
Translate from Turkish to English

Buraya tekrar gelme!
Translate from Turkish to English

Lütfen buraya gel.
Translate from Turkish to English

Tom 2.30'a kadar buraya dönmeli.
Translate from Turkish to English

Ne için buraya geldiniz?
Translate from Turkish to English

Tom yakında Avustralya'dan buraya varıyor olacak.
Translate from Turkish to English

O ayda bir kez buraya gelir.
Translate from Turkish to English

Bir saniye buraya gelir misiniz?
Translate from Turkish to English

Birkaç dakika önce buraya koyduğum kitaba ne oldu?
Translate from Turkish to English

Bay Watson, buraya gel, seni görmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Gençken, onun buraya gelmiş olması mümkündür.
Translate from Turkish to English

Onun küçük bir çocukken buraya gelmiş olması mümkündür.
Translate from Turkish to English

Ben dün gece buraya geldim.
Translate from Turkish to English

Tom buraya gelmemeliydi.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin derhal buraya gelmesini istiyor.
Translate from Turkish to English

Tom seni incitmek istemediğini fakat buraya tekrar gelirsen, seni döveceğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom buraya Mary'den bir saat önce geldi.
Translate from Turkish to English

Tom buraya ait değildir.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin buraya gelmesini istemiyordu.
Translate from Turkish to English

İnşallah Tom buraya zamanında gelir.
Translate from Turkish to English

Çadırı buraya kurmak kimin fikriydi?
Translate from Turkish to English

Seni buraya kim getirdi?
Translate from Turkish to English

Buraya gelmek bir hataydı.
Translate from Turkish to English

Hemen buraya gel.
Translate from Turkish to English

Evinden buraya trenle gelmen ne kadar zamanını alır?
Translate from Turkish to English

Bir banka arıyorum. Buraya yakın bir tane var mı?
Translate from Turkish to English

Şimdi buraya gelmeyi niçin aklına koydun?
Translate from Turkish to English

Seni buraya öyle erkenden getiren nedir?
Translate from Turkish to English

Yakında buraya gel.
Translate from Turkish to English

Taro çok geçmeden buraya gelecek.
Translate from Turkish to English

O dinlenmek için mi buraya geldi?
Translate from Turkish to English

Buraya gelmek için beni neyin motive ettiğini bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Buraya yakın bir tuvalet var mı?
Translate from Turkish to English

Adınızı buraya yazın.
Translate from Turkish to English

O, şimdi buraya geldi.
Translate from Turkish to English

Buraya yakın bir öğrenci yurdu var mı?
Translate from Turkish to English

Lütfen Tom'a buraya gelmesini ve bu formları doldurmamız için bize yardım etmesini rica et.
Translate from Turkish to English

Tom buraya gelinceye kadar içmeye başlamayalım.
Translate from Turkish to English

Tom'un buraya ne zaman varacağını merak ediyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un zamanında buraya varıp varmayacağını merak ediyorum.
Translate from Turkish to English

Bob buraya geldi, değil mi?
Translate from Turkish to English

Buraya gel, John.
Translate from Turkish to English

Debbie, okulun buraya yakın mı?
Translate from Turkish to English

Tom, neden Mary'nin tek başına buraya geldiğini merak ediyor.
Translate from Turkish to English

Buraya üç yıl önce taşındım.
Translate from Turkish to English

Tom ona yardım etmemizi rica etmek için buraya geldi.
Translate from Turkish to English

Tom bizim bu formları doldurmamıza yardımcı olmak için buraya geldi.
Translate from Turkish to English

Tom benim bilgisayarı kullanmak için buraya geldi.
Translate from Turkish to English

Tom bela aramak için bugün buraya geldi.
Translate from Turkish to English

Tom bugün bir kavga başlatmak için buraya geldi.
Translate from Turkish to English

Tom'un buraya ne zaman varacağını sana söyleyemem.
Translate from Turkish to English

Tom neredeyse her gün buraya gelir.
Translate from Turkish to English

Tom hemen hemen her Cumartesi buraya gelir.
Translate from Turkish to English

Tom hemen hemen her hafta sonu buraya gelir.
Translate from Turkish to English

Tom her birkaç günde bir buraya gelir.
Translate from Turkish to English

Tom her iki günde bir buraya gelir.
Translate from Turkish to English

Tom her iki ayda bir buraya gelir.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: tuzu, öğrenmesi, Yalnız, yürümeyi, yürümekten, hoşlanır, unuttum, verebilir, bıçakla, kesmek.