Hepimiz mümkün olduğu kadar uzun yaşamak istiyoruz.
Translate from Turco to Español

Sakin bir köy hayatı yaşamak istiyorum.
Translate from Turco to Español

Yaşamak için yemelisin.Yemek için yaşamamalısın.
Translate from Turco to Español

Bütün hayvan türleri yaşamak için içgüdüsel dürtüye sahiptir.
Translate from Turco to Español

Lajos, üç yıl önce Szeged'de yaşamak istediğini söylemişti.
Translate from Turco to Español

Gerçekten Finlandiya'ya gitmek ve orada yaşamak isterim ama ilk olarak İsveççemi geliştirmem gerekecek.
Translate from Turco to Español

İtalya'da yaşamak istiyorum.
Translate from Turco to Español

Biz neredeyse bilmeden, hissetmeden annemiz severiz, çünkü o yaşamak kadar doğaldır.
Translate from Turco to Español

O, emeklilik maaşıyla yaşamak zorunda.
Translate from Turco to Español

Sağlıklı kalabildiğim sürece uzun yaşamak isterim.
Translate from Turco to Español

Bir istasyonun yakınında yaşamak büyük bir kolaylık.
Translate from Turco to Español

Doksan yıldan fazla yaşamak hiç ender değildir.
Translate from Turco to Español

Tom o güne kadar başka bir ülkede yaşamak için bir şansı olacağını düşünmüyordu.
Translate from Turco to Español

Yemek için yaşıyorum, ve yaşamak için yemiyorum.
Translate from Turco to Español

Biz yaşamak için bir şey yemeliyiz.
Translate from Turco to Español

Kızılderililer ile barış içinde yaşamak istediler.
Translate from Turco to Español

Tom bir yıldan daha fazla Boston'da yaşamak zorunda olmamayı ümit ediyor.
Translate from Turco to Español

Tom bir yıldan daha fazla Boston'da yaşamak istemiyor.
Translate from Turco to Español

Tom bir yıldan daha fazla Boston'da yaşamak zorunda olmadığı için mutluydu.
Translate from Turco to Español

Tom Boston'da yaşamak istemiyor.
Translate from Turco to Español

Tom'un yaşamak istediği tek yer Boston'dur.
Translate from Turco to Español

Tom Mary'nin Boston'da yaşamak istemiyeceğini düşündü.
Translate from Turco to Español

Tom Boston'da yaşamak istediğine karar verdi.
Translate from Turco to Español

Tom emekli olduktan sonra şehirden uzakta yaşamak istiyor.
Translate from Turco to Español

Doktorlar Tom'a Mary'nin yaşamak için fazla zamanı kalmadığını söyledi.
Translate from Turco to Español

Onlar, her şeyden önce, barış içinde yaşamak istiyor.
Translate from Turco to Español

Boston'da yaşamak istemiyorum.
Translate from Turco to Español

O bizimle birlikte yaşamak için geldiğinde 12 yaşında idi.
Translate from Turco to Español

Tom yalnız yaşamak istemediğini söyledi.
Translate from Turco to Español

Tom'un yaşamak için çok zamanı yok.
Translate from Turco to Español

Tom artık mağarada yaşamak istemiyordu fakat seçimi yoktu.
Translate from Turco to Español

Orada asla tekrar yaşamak istemezdi.
Translate from Turco to Español

Herkes rahat bir şekilde yaşamak istiyor.
Translate from Turco to Español

Ailem, benim büyük büyükbabamın zamanında Tokyo'da yaşamak için geldi.
Translate from Turco to Español

Büyükbabam hayatının geriye kalan kısmını sakin bir şekilde yaşamak istiyor.
Translate from Turco to Español

O şimdi yaşamak için daha büyük bir ev arıyor.
Translate from Turco to Español

Çok küçük gelirimle yaşamak zorundayım.
Translate from Turco to Español

Ben yaşamak istiyorum.
Translate from Turco to Español

Ebediyen yaşamak istiyorum.
Translate from Turco to Español

Yaşamak için bir şeyim yok.
Translate from Turco to Español

Onun yaşamak için bir evi yoktu.
Translate from Turco to Español

Bu şehirde yaşamak zordur.
Translate from Turco to Español

Onun yaşamak için fazla zamanı yok.
Translate from Turco to Español

New York'ta yaşamak istiyorum.
Translate from Turco to Español

Onun şimdi uğruna yaşamak için hiçbir şeyi yok.
Translate from Turco to Español

Tek başıma yaşamak istemiyorum.
Translate from Turco to Español

Yaşamak için yeriz, yemek için yaşamayız.
Translate from Turco to Español

Yaşamak için bitkilere ihtiyacımız var.
Translate from Turco to Español

Doksan yaşına kadar yaşamak hiç ender değildir.
Translate from Turco to Español

Yaşamak için bir haftan daha olsaydı, zamanını ne yaparak geçirirdin?
Translate from Turco to Español

Kolay yaşamak savaşçı ruhu bozdu.
Translate from Turco to Español

O, şehirde yaşamak istiyor.
Translate from Turco to Español

Ben kırsalda yaşamak istiyorum.
Translate from Turco to Español

Yaşamak için bir yer arıyor.
Translate from Turco to Español

Senin evine yakın yaşamak istiyorum.
Translate from Turco to Español

Tek başıma yaşamak için yeterince yaşlıyım.
Translate from Turco to Español

Japonya'da yaşamak pahalıdır.
Translate from Turco to Español

Fabrika işçilerinin aileleri okul, hastane ve mağazalara ihtiyaç duyar; böylece bu hizmetleri sağlayacak daha fazla insan yaşamak için bu bölgeye gelir ve de bir şehir oluşur.
Translate from Turco to Español

Yaşamak için çok az şeyleri var.
Translate from Turco to Español

Fabrika işçilerinin ailelerinin okullara, hastanelere ve mağazalara ihtiyaçları vardır, bu yüzden bu hizmetleri sağlamak için daha fazla insan bölgede yaşamak için gelir. Böylece bir şehir gelişir.
Translate from Turco to Español

Amerika'da yaşamak istiyorum.
Translate from Turco to Español

Havasız yaşamak imkansızdır.
Translate from Turco to Español

Elinden geldiği sürece yaşamak istiyor.
Translate from Turco to Español

Kyoto'da ya da Nara'da yaşamak istiyorum.
Translate from Turco to Español

İyi bir evde yaşamak istiyorum.
Translate from Turco to Español

Fransa'da yaşamak isterim.
Translate from Turco to Español

Ev yaşamak için rahattır.
Translate from Turco to Español

Tom tek başına yaşamak istemiyor.
Translate from Turco to Español

Herkes mutlu bir hayat yaşamak ister.
Translate from Turco to Español

Bir volkanın yanında yaşamak tehlikeli.
Translate from Turco to Español

Büyük evler yaşamak için pahalı.
Translate from Turco to Español

Onun küçük geliriyle yaşamak zorundalar.
Translate from Turco to Español

O adada yaşamak imkansızdır.
Translate from Turco to Español

Yaşamak için bir ev arıyorlar.
Translate from Turco to Español

Kobe banliyölerinde yaşamak istiyorum.
Translate from Turco to Español

Daha rahat bir hayat yaşamak istiyordu.
Translate from Turco to Español

Tokyo yaşamak için çok pahalı bir yer.
Translate from Turco to Español

O adada yaşamak mümkün değil.
Translate from Turco to Español

Bu ev yaşamak için çok rahat.
Translate from Turco to Español

Ailesi onun küçük geliriyle yaşamak zorunda.
Translate from Turco to Español

150 yaşına kadar yaşamak neredeyse imkansız mı?
Translate from Turco to Español

Yaşamak için güzel bir ev arıyoruz.
Translate from Turco to Español

Yaşamak için çok daha uzun zamanı olmadığını biliyordu.
Translate from Turco to Español

Şehirde yaşamak istiyor.
Translate from Turco to Español

Hokkaido'da yaşamak istedim ama yaşayamadım.
Translate from Turco to Español

Yaşamak, acı çekmektir.
Translate from Turco to Español

İstasyona çok yakın yaşamak elverişlidir.
Translate from Turco to Español

Hayalim kırsalda sakin bir hayat yaşamak.
Translate from Turco to Español

Tom yaşamak istiyordu.
Translate from Turco to Español

Yaşamak istemiyorum.
Translate from Turco to Español

Bu ilçe yaşamak için güvenli bir yer değil artık.
Translate from Turco to Español

Fransa'da yaşamak isterdim.
Translate from Turco to Español

Hava, yaşamak için vazgeçilmezdir.
Translate from Turco to Español

Titan'da bir kolonide yaşamak: Tomas'ın torunu, Tomas'ın kendi klonu olan oğlunun klonuydu. Onlar üç kuşak klondu.
Translate from Turco to Español

İnsan yemek için yaşamaz, tam tersi yaşamak için yer.
Translate from Turco to Español

Önemli olan yaşamak değildir, başarmak hiç değildir. Önemli olan insan kalmayı bilmektir.
Translate from Turco to Español

Sanırım Tom'la Boston'da yaşamak istiyorsun.
Translate from Turco to Español

Yalnız bir hayat yaşamak onun kaderiydi.
Translate from Turco to Español

Tom yaşamak istiyor.
Translate from Turco to Español

Herkes muhtaç olmadan yaşamak ister.
Translate from Turco to Español

Şu ana kadar Tom'un yaşamak için ne yaptığını bildiğimi sanmıyorum.
Translate from Turco to Español