Learn how to use yolunu in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Arnavut kaldırımlı dar sokaklarda, eve geri dönüş yolunu asla bulmayacaksın.
Translate from Turkish to English
Otelin yolunu bulmakta zorlandı.
Translate from Turkish to English
Metro treni yolunu sarsarken Tom güzel güzel uyudu.
Translate from Turkish to English
Tom haberini duyurmanın yeni bir yolunu buldu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin yolunu bloke etti ve onun odasına girmesine izin vermedi.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'den Lady Gaga konserinde ön sıra koltuklardan almanın bir yolunu bulmasını istedi.
Translate from Turkish to English
Kütüphane yolunu bana söyler misiniz?
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi öldürebilmenin birçok yolunu düşündü.
Translate from Turkish to English
Sana onu yapmanın yeni bir yolunu öğreteyim.
Translate from Turkish to English
İnternette para yapmanın iyi bir yolunu düşündü.
Translate from Turkish to English
Adam ormanda yolunu kaybetti.
Translate from Turkish to English
Tom kasabanın etrafındaki yolunu bilmiyor.
Translate from Turkish to English
Ona yolunu kaybetti.
Translate from Turkish to English
Tom yolunu kaybetti.
Translate from Turkish to English
O, yolunu kaybetmiş olabilir.
Translate from Turkish to English
O, karda yolunu kaybetti.
Translate from Turkish to English
O, ormanda yolunu kaybetti.
Translate from Turkish to English
Düşmüş bir kaya onun yolunu kapadı.
Translate from Turkish to English
O, geri dönüş yolunu bulamadı.
Translate from Turkish to English
Çocuk ormanda yolunu kaybetti.
Translate from Turkish to English
Tom ormanda yolunu kaybetti.
Translate from Turkish to English
Bana müze yolunu sordu.
Translate from Turkish to English
Yolunu kaybetmiş gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English
Shinjuku istasyonunda yolunu kaybetti.
Translate from Turkish to English
Bana yardımcı olmak için yolunu değiştirdi.
Translate from Turkish to English
Kalabalığın arasında yolunu açtı.
Translate from Turkish to English
Karanlıkta yolunu hissetti.
Translate from Turkish to English
Çocuk labirentten çıkış yolunu bulamadı.
Translate from Turkish to English
Bir yolunu bulup ormanı geçeceğiz.
Translate from Turkish to English
Bana müzenin yolunu gösterir misin?
Translate from Turkish to English
Bir yabancı bana okul yolunu sordu.
Translate from Turkish to English
Yolunu kapatıyorsun.
Translate from Turkish to English
Gelirini arttırmanın bir yolunu bulmalısın.
Translate from Turkish to English
Otobüs durağı yolunu göster bana.
Translate from Turkish to English
Bir yolunu buldu, değil mi?
Translate from Turkish to English
Tom'u onu yapmaktan vazgeçirmenin bir yolunu bilmiyorum.
Translate from Turkish to English
Hapishaneden sıkıldım bir yolunu bulup kaçtım; hastaneden de sıkılırım bilginize olsun.
Translate from Turkish to English
Bunu yapmanın bir yolunu bulacağım.
Translate from Turkish to English
Tom orman boyunca tek başına yolunu açtı.
Translate from Turkish to English
Bir yolunu bulup bu ülkeden giderim.
Translate from Turkish to English
Ben o çocuğun yolunu kaybedeceğinden korkup endişe ediyorum.
Translate from Turkish to English
Bir yumurtayı pişirmenin kaç farklı yolunu biliyorsun?
Translate from Turkish to English
Tom karanlıkta yolunu el yordamıyla aradı.
Translate from Turkish to English
Bir yolunu bulursun.
Translate from Turkish to English
Çok para kazanmanın bir yolunu bulmalıyım.
Translate from Turkish to English
Kendi yolunu seçmek zorundasın.
Translate from Turkish to English
Kendi yolunu bulmak zorundasın.
Translate from Turkish to English
Yaşamdaki kendi yolunu seçmek zorundasın.
Translate from Turkish to English
Beni takip ederseniz, size hastane yolunu göstereceğim.
Translate from Turkish to English
Bana en yakın postanenin yolunu söyleyebilir misiniz?
Translate from Turkish to English
Bendeniz şimdi evin yolunu bulabilirsem iyi.
Translate from Turkish to English
Ormanda yolunu yitirmiş çocuklar gibi terk edilmişlik içerisindeyiz.
Translate from Turkish to English
Ben mi? Heyecanla senin yolunu gözlüyorum.
Translate from Turkish to English
Bunu sana anlatmanın başka yolunu bulamadım.
Translate from Turkish to English
Buradan çıkmanın başka bir yolunu bulmalıyız.
Translate from Turkish to English
Geçen gece senin evinin yolunu tuttum, küçük çapkın.
Translate from Turkish to English
Tom nihayet evine giderken yolunu buldu.
Translate from Turkish to English
Buradan çıkmanın başka bir yolunu bulmak zorundayız.
Translate from Turkish to English
Onu yapmanın birkaç yolunu biliyorum.
Translate from Turkish to English
Tom'a yardım etmek için bir yolunu bulmalıyız.
Translate from Turkish to English
Tom'a yardım etmek için bir yolunu bulmaya çalışalım.
Translate from Turkish to English
Bunu yapmanın bir yolunu bulacağından eminim.
Translate from Turkish to English
Bir yolunu bulup kendini kurtardı.
Translate from Turkish to English
Sana paraya kavuşmanın bir yolunu bulacağım.
Translate from Turkish to English
Asiler demir yolunu sabote etti.
Translate from Turkish to English
Bir yolunu bulup onu getirmeliyiz.
Translate from Turkish to English
Kitâb-ı Mukaddes'e göre parlayan bir yıldız, Üç Kral'a İsa'nın yolunu gösterdi.
Translate from Turkish to English
Belki yarın bir yolunu bulacağım.
Translate from Turkish to English
O, Nancy ile özel olarak konuşmanın bir yolunu buldu.
Translate from Turkish to English
Sanırım buradan çıkmanın bir yolunu biliyorum.
Translate from Turkish to English
Bunu yapmanın daha iyi yolunu düşünebilir misin?
Translate from Turkish to English
Tom ormanda yolunu yaptı.
Translate from Turkish to English
Onlara yardım etmenin bir yolunu bulmalıyım.
Translate from Turkish to English
Dün gece otele dönüş yolunu bulmada zorlandım.
Translate from Turkish to English
Tom yolunu kaybetmiş olabilir.
Translate from Turkish to English
Sana özgürlük yolunu göstereceğim.
Translate from Turkish to English
Ben bir çıkış yolunu buldum.
Translate from Turkish to English
Allah yolunu açık etsin!
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'nin yolunu gözlüyor.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'nin yolunu gözleyip duruyor.
Translate from Turkish to English
Size asansörün yolunu göstermeme izin verin.
Translate from Turkish to English
Bu adam Tom'un yolunu kesti ve Tom ona el hareketi çekti.
Translate from Turkish to English
Beni takip edin. Size buradan çıkış yolunu göstereceğim.
Translate from Turkish to English
Bana okul yolunu göster.
Translate from Turkish to English
Size çıkış yolunu göstereceğim.
Translate from Turkish to English
Sana çıkış yolunu göstereyim.
Translate from Turkish to English
Herkesin kendi yolunu bulması gerekiyor.
Translate from Turkish to English
Onu yapmanın bir yolunu görmüyorum.
Translate from Turkish to English
Tom bir yolunu bulup nehrin karşısına yüzerek geçmeyi başarmış.
Translate from Turkish to English
"Saat 6'ya kadar vegan" kitabını okudunuz mu? O, kilo kaybetmenin yeni bir yolunu anlatıyor.
Translate from Turkish to English
İnşallah bir yolunu buluruz.
Translate from Turkish to English
Tom'a yapmasını istediğimiz şeyi yaptırmanın bir yolunu bulmak zorundayız.
Translate from Turkish to English
Aşk bir yolunu bulur.
Translate from Turkish to English
Ben bir yolunu bulacağıma eminim.
Translate from Turkish to English
Özel araba yolunu kürer misin?
Translate from Turkish to English
Kabine geri dönüş yolunu biliyor musun?
Translate from Turkish to English
Okulun yolunu biliyor musun ki?
Translate from Turkish to English
Özel araba yolunu bloke etme.
Translate from Turkish to English
Tom özel araba yolunu kürüyerek bir saat harcadı.
Translate from Turkish to English
Ben onu çalıştırmak için bir yolunu bulacağım.
Translate from Turkish to English
Tom'un yolunu kapatmayalım.
Translate from Turkish to English