Arnavut kaldırımlı dar sokaklarda, eve geri dönüş yolunu asla bulmayacaksın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Otelin yolunu bulmakta zorlandı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Metro treni yolunu sarsarken Tom güzel güzel uyudu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom haberini duyurmanın yeni bir yolunu buldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin yolunu bloke etti ve onun odasına girmesine izin vermedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'den Lady Gaga konserinde ön sıra koltuklardan almanın bir yolunu bulmasını istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kütüphane yolunu bana söyler misiniz?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'yi öldürebilmenin birçok yolunu düşündü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sana onu yapmanın yeni bir yolunu öğreteyim.
Translate from Türkisch to Deutsch

İnternette para yapmanın iyi bir yolunu düşündü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Adam ormanda yolunu kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kasabanın etrafındaki yolunu bilmiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ona yolunu kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yolunu kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, yolunu kaybetmiş olabilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, karda yolunu kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, ormanda yolunu kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Düşmüş bir kaya onun yolunu kapadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, geri dönüş yolunu bulamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuk ormanda yolunu kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ormanda yolunu kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bana müze yolunu sordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yolunu kaybetmiş gibi görünüyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Shinjuku istasyonunda yolunu kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bana yardımcı olmak için yolunu değiştirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kalabalığın arasında yolunu açtı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta yolunu hissetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuk labirentten çıkış yolunu bulamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir yolunu bulup ormanı geçeceğiz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bana müzenin yolunu gösterir misin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir yabancı bana okul yolunu sordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yolunu kapatıyorsun.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gelirini arttırmanın bir yolunu bulmalısın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Otobüs durağı yolunu göster bana.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir yolunu buldu, değil mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'u onu yapmaktan vazgeçirmenin bir yolunu bilmiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hapishaneden sıkıldım bir yolunu bulup kaçtım; hastaneden de sıkılırım bilginize olsun.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bunu yapmanın bir yolunu bulacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom orman boyunca tek başına yolunu açtı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir yolunu bulup bu ülkeden giderim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben o çocuğun yolunu kaybedeceğinden korkup endişe ediyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir yumurtayı pişirmenin kaç farklı yolunu biliyorsun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom karanlıkta yolunu el yordamıyla aradı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir yolunu bulursun.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çok para kazanmanın bir yolunu bulmalıyım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kendi yolunu seçmek zorundasın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kendi yolunu bulmak zorundasın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yaşamdaki kendi yolunu seçmek zorundasın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Beni takip ederseniz, size hastane yolunu göstereceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bana en yakın postanenin yolunu söyleyebilir misiniz?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bendeniz şimdi evin yolunu bulabilirsem iyi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ormanda yolunu yitirmiş çocuklar gibi terk edilmişlik içerisindeyiz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben mi? Heyecanla senin yolunu gözlüyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bunu sana anlatmanın başka yolunu bulamadım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Buradan çıkmanın başka bir yolunu bulmalıyız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Geçen gece senin evinin yolunu tuttum, küçük çapkın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom nihayet evine giderken yolunu buldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Buradan çıkmanın başka bir yolunu bulmak zorundayız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu yapmanın birkaç yolunu biliyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'a yardım etmek için bir yolunu bulmalıyız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'a yardım etmek için bir yolunu bulmaya çalışalım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bunu yapmanın bir yolunu bulacağından eminim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir yolunu bulup kendini kurtardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sana paraya kavuşmanın bir yolunu bulacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Asiler demir yolunu sabote etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir yolunu bulup onu getirmeliyiz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kitâb-ı Mukaddes'e göre parlayan bir yıldız, Üç Kral'a İsa'nın yolunu gösterdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Belki yarın bir yolunu bulacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, Nancy ile özel olarak konuşmanın bir yolunu buldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sanırım buradan çıkmanın bir yolunu biliyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bunu yapmanın daha iyi yolunu düşünebilir misin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ormanda yolunu yaptı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlara yardım etmenin bir yolunu bulmalıyım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dün gece otele dönüş yolunu bulmada zorlandım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yolunu kaybetmiş olabilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sana özgürlük yolunu göstereceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben bir çıkış yolunu buldum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Allah yolunu açık etsin!
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'nin yolunu gözlüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'nin yolunu gözleyip duruyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Size asansörün yolunu göstermeme izin verin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu adam Tom'un yolunu kesti ve Tom ona el hareketi çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Beni takip edin. Size buradan çıkış yolunu göstereceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bana okul yolunu göster.
Translate from Türkisch to Deutsch

Size çıkış yolunu göstereceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sana çıkış yolunu göstereyim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Herkesin kendi yolunu bulması gerekiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu yapmanın bir yolunu görmüyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir yolunu bulup nehrin karşısına yüzerek geçmeyi başarmış.
Translate from Türkisch to Deutsch

"Saat 6'ya kadar vegan" kitabını okudunuz mu? O, kilo kaybetmenin yeni bir yolunu anlatıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

İnşallah bir yolunu buluruz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'a yapmasını istediğimiz şeyi yaptırmanın bir yolunu bulmak zorundayız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Aşk bir yolunu bulur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben bir yolunu bulacağıma eminim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Özel araba yolunu kürer misin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Kabine geri dönüş yolunu biliyor musun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Okulun yolunu biliyor musun ki?
Translate from Türkisch to Deutsch

Özel araba yolunu bloke etme.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom özel araba yolunu kürüyerek bir saat harcadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben onu çalıştırmak için bir yolunu bulacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un yolunu kapatmayalım.
Translate from Türkisch to Deutsch