Turkish example sentences with "yerli"

Learn how to use yerli in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Yabancı ürünler yerine yerli ürünler almayı için tercih ederim.
Translate from Turkish to English

Bu kursta, daha çok bir yerli gibi konuşmanıza yardım ederek zaman geçireceğiz.
Translate from Turkish to English

Gürcistan onun yerli devletidir.
Translate from Turkish to English

Bir dil ne kadar çok ülkede konuşulursa, yerli konuşanı gibi ses çıkarmak o kadar daha az önemlidir, çünkü o dilin konuşanları değişik lehçeler duymaya alışkındır.
Translate from Turkish to English

Benim bir yerli konuşmacı gibi ses çıkarmamın mümkün olacağını hiç düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English

Yerli bir konuşmacı olmana rağmen etkili bir casus olmak için sınavı geçebilmek zorunda olduğunu düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English

Tom Fransızcayı neredeyse bir yerli gibi konuşabilir.
Translate from Turkish to English

Tom bir yerli Japonca konuşuru ile Japonca çalışmak istedi.
Translate from Turkish to English

Yerli Amerikalılar düşmanlarının kafa derisini yüzdüler.
Translate from Turkish to English

Tom neredeyse bir yerli gibi yazabilir fakat onun telaffuzu berbattır.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin aksanına bakarak onun bir yerli olmadığını söyleyebiliyordu.
Translate from Turkish to English

Tom'un bir yerli konuşmacı olmadığını nereden biliyorsun?
Translate from Turkish to English

O, bir yerli gibi İngilizce konuşur.
Translate from Turkish to English

Sanırım bazı yabancı dil öğretmenlerinin bir yerli konuşucu ile çalışmadan üniversitelerden mezun olmaları bir ayıptır.
Translate from Turkish to English

Sanırım bir yerli konuşur ile daha sık konuşsam, İngilizce yeteneklerim çabucak gelişir.
Translate from Turkish to English

Yerli bir konuşurla dört yıl İngilizce çalıştım.
Translate from Turkish to English

Onun bir yerli konuşur gibi sesletim yapacağını sanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Yerli bir konuşur ile dört yıl İngilizce çalıştım.
Translate from Turkish to English

Bir yerli gibi yabancı bir dili konuşmayı gerçekten öğrenebilir miyiz?
Translate from Turkish to English

Ne kadar çabalarsam çabalayayım bir yerli gibi sesletim yapacağımı sanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Bir yerli gibi konuşmama gerek yok, ben sadece akıcı olarak konuşabilmeyi istiyorum.
Translate from Turkish to English

Bir yerli gibi konuşacağımı sanmıyorum ve gerçekten konuşmam gerektiğini sanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Bir yerli gibi konuşabilmemin gerekli olduğunu düşünmüyorum, sadece akıcı şekilde konuşabilmeyi istiyorum.
Translate from Turkish to English

Biz tüketiciler daha fazla yerli ürün tüketmeliyiz.
Translate from Turkish to English

Yerli Meksika sanatına olan sevgisi, onun çöküşü oldu.
Translate from Turkish to English

Favori yerli şarabın nedir?
Translate from Turkish to English

Favori yerli biran nedir?
Translate from Turkish to English

Eğer bir yerli gibi konuşmak istiyorsan, banjo çalanların aynı parçayı onu doğru ve istenilen tempoda çalabilinceye kadar defalarca pratik yaptıkları aynı şekilde söylemeyi pratik yapmaya istekli olmalısın.
Translate from Turkish to English

Senin geçmiş deneyimini bilmeyen biri senin bir yerli konuşmacı gibi konuştuğunu söylerse, bu senin bir yerli konuşmacı olmadığını onlara fark ettiren konuşman hakkında muhtemelen bir şey fark ettiği anlamına gelir.Yani, senin gerçekten yerli konuşmacı gibi konuşmadığını.
Translate from Turkish to English

Senin geçmiş deneyimini bilmeyen biri senin bir yerli konuşmacı gibi konuştuğunu söylerse, bu senin bir yerli konuşmacı olmadığını onlara fark ettiren konuşman hakkında muhtemelen bir şey fark ettiği anlamına gelir.Yani, senin gerçekten yerli konuşmacı gibi konuşmadığını.
Translate from Turkish to English

Senin geçmiş deneyimini bilmeyen biri senin bir yerli konuşmacı gibi konuştuğunu söylerse, bu senin bir yerli konuşmacı olmadığını onlara fark ettiren konuşman hakkında muhtemelen bir şey fark ettiği anlamına gelir.Yani, senin gerçekten yerli konuşmacı gibi konuşmadığını.
Translate from Turkish to English

Şirketiniz öncelikli olarak Amerika ile iş yapıyorsa, o zaman Amerikalı bir yerli ile İngilizce öğrenmek zorunda kalırsınız.
Translate from Turkish to English

Bir insan on iki yaşından önce dili konuşmaya başlamazsa bir yerli gibi konuşmasının imkansız olduğunu duydum.
Translate from Turkish to English

Eğer yabancı bir dili iyi öğrenmek istiyorsanız, o dili bir yerli ile mümkün olduğunca sık konuşmalısınız.
Translate from Turkish to English

Brezilya'daki Belo Monte barajı çevre ve yerli halk üzerindeki etkisinden dolayı tartışmalı bir projedir.
Translate from Turkish to English

Bana onun yerli konuşur olmadığını fark ettiren bir şey söylemeden önce Tom'la bir saatten fazla konuştum.
Translate from Turkish to English

Neredeyse öğrenmek isteyebileceğin her dilde yerli konuşurlar tarafından hazırlanmış ses dosyalarını bulmak kolaylaşıyor.
Translate from Turkish to English

Onun dikiş sepeti, şifonyer çekmeceleri ve külotlu çorap rafları hepsi sistemli olarak yerli yerinde düzenlenir.
Translate from Turkish to English

Dil çalışmalarında sana yardım edecek bir yerli konuşmacı bulmak eskisi kadar zor değil.
Translate from Turkish to English

Bir çocukken İngilizce öğrenmeye başlamazsan, bir yerli gibi konuşman olası değildir.
Translate from Turkish to English

Sence marketteki tavalardan hangisini almalıyım? O ithal tava daha ucuz fakat yerli malı biraz daha pahalı.
Translate from Turkish to English

Yabancı ve yerli cümlelerde bir harf bize çok şey anlatır değil mi? Cümlenin anlamı hemen değişir.
Translate from Turkish to English

Tom bir yerli gibi Fransızca konuşur.
Translate from Turkish to English

Tom bir yerli gibi Fransızca konuşabilir.
Translate from Turkish to English

Çoğunlukla yerli bir konuşucu ile Fransızca konuşma şansım yok.
Translate from Turkish to English

Bir yerli Fransızca konuşucu ile evlendikten sonra Fransızcam daha iyi oldu.
Translate from Turkish to English

Tom'un Fransızca konuştuğunu duyan birçok insan onun bir yerli konuşucu olduğunu düşünüyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un Fransızca konuştuğunu duyan birçok insan onun bir yerli konuşucu olmadığını asla tahmin edemezdi.
Translate from Turkish to English

Tom yerli mi?
Translate from Turkish to English

Tom yerli bir kızla evlendi.
Translate from Turkish to English

Tom yerli bir konuşucu kadar Fransızca konuşabilmeyi diliyor.
Translate from Turkish to English

Yerli konuşmacılarla konuşmak için çok fazla fırsatlarım olmuyor.
Translate from Turkish to English

Yerli konuşmacılarla konuşmak için fazla fırsatlarım olmuyor.
Translate from Turkish to English

Mary çok başarılı olan yerli bir kız.
Translate from Turkish to English

Tom çok başarılı olan yerli bir erkek çocuğu.
Translate from Turkish to English

Lida yıllarca Doğu Nikaragua'da küçük bir yerli amerikan köyünde yaşadı.
Translate from Turkish to English

Meksika'daki çoğu yerli İspanyolca konuşur.
Translate from Turkish to English

Alaska'da çok fazla yerli Amerikalı görebilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Bir yılda alınan yerli patent sayısı Türkiye'de 44, ABD'de ise 122 bin.
Translate from Turkish to English

Ben yerli Amerikalıları seviyorum.
Translate from Turkish to English

Tom yerli bir Amerikan.
Translate from Turkish to English

Keşke bir yerli gibi İngilizce konuşabilsem.
Translate from Turkish to English

Keşke Tatoeba Corpus'ta daha yerli Amerikan dilleri olsa.
Translate from Turkish to English

Onun en büyük hayali bir yerli gibi konuşabilmek.
Translate from Turkish to English

Yabancı bir dil öğrenen birçok kişi bir yerli gibi asla konuşanaz.
Translate from Turkish to English

Bir yerli konuşucu gibi görünmek istiyorsan, mümkün olduğunda yerli konuşucuları dinle.
Translate from Turkish to English

Bir yerli konuşucu gibi görünmek istiyorsan, mümkün olduğunda yerli konuşucuları dinle.
Translate from Turkish to English

Bir yerli konuşan gibi ses çıkarmak istiyorsan bu çok iş gerektirir.
Translate from Turkish to English

Bu cümle bir yerli konuşucu tarafından kontrol edilmeli.
Translate from Turkish to English

Anlaşılmak için bir yerli konuşucu gibi ses çıkarmana gerek yok.
Translate from Turkish to English

Anlaşılmak için yerli konuşmacı gibi konuşmana gerek yok.
Translate from Turkish to English

Bu ürünlerin çoğu yerli.
Translate from Turkish to English

Onların dillerini yok olmaktan kurtarmak için yerli Amerikalılara yardım etmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

İnsanlar hâlâ tamamen bir yerli konuşucu gibi ses çıkarmadığın aşikar olduğunda sadece dil yeteneğiniz üzerine size iltifat etmek eğilimindedir.
Translate from Turkish to English

Tom yerli yersiz espri yapıyor.
Translate from Turkish to English

Kızılderililer, Birleşik Devletler'in yerli halkıdır.
Translate from Turkish to English

Brezilya'daki bazı yerli kabileler keresteciler tarafından tehdit edilmektedir.
Translate from Turkish to English

Fransızcada daha iyi olmanın en iyi yolu yerli konuşucularla Fransızca konuşmak.
Translate from Turkish to English

Ben dillerini korumaları için yerli Amerikalılara yardım etmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Yerli Amerikalıları Brezilya'da görmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Yerli Amerikalılar festivallerde karşılaştıklarında hala kendi dillerini kullanıyorlar mı?
Translate from Turkish to English

Sadece yerli Amerikalıları görmek için Amazon ormanını ziyaret etmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Bu kitabı al. O, Peru'nun Yerli Amerikalıları hakkında.
Translate from Turkish to English

Ben yerli köyümü hayal ettim.
Translate from Turkish to English

Sanırım Kuzey Kore dünyada tek bir yerli müslümanın yaşamadığı yer, henüz bir gün, ABD El-kaide hücresi ya da ondan daha iyisi, DPRK ile El-Kaide arasında bir bağlantı, ki onun adına ABD füzeleri bu Asya ulusunu yok edecek.
Translate from Turkish to English

Yerli bir kadınla evlendi.
Translate from Turkish to English

Peru'ya gideceğim ve yerli bir kadınla evleneceğim. Bu şehre asla geri gelmeyeceğim! Asla!
Translate from Turkish to English

Göçmenler dünyadaki en huzurlu insanlardır. Onlara ait olmayan bir toprağı işgal etmek için binlerce mil geçerler ve eğer vahşi yerli değillerse kimseyi öldürmezler.
Translate from Turkish to English

"Lida, Yerli Amerikalıların senin ataların olduğunu düşünüyor musun?" "Evet, elbette düşünüyorum!"
Translate from Turkish to English

Yerli nüfus göçmenlere karşı silaha sarıldı.
Translate from Turkish to English

Yerli Amerikalılar ok ve yayla savaştılar.
Translate from Turkish to English

Eğer Fransızca çalışacaksam bir yerli Fransızca konuşucusuyla çalışmayı tercih ederim.
Translate from Turkish to English

Bir yerli konuşucunun kendini bu şekilde ifade edip etmeyeceğinden şüpheliyim.
Translate from Turkish to English

Tavuk yerli mi?
Translate from Turkish to English

Sigara içmek artık tüm yerli uçak seferlerinde yasaklandı.
Translate from Turkish to English

Tom cümleyi Tatoeba'ya koymadan önce bir yerli konuşurdan tavsiye istedi.
Translate from Turkish to English

O tek kelime Fransızca söyleyemez ama üstelik bir yerli gibi İngilizce konuşur.
Translate from Turkish to English

Garip değil mi? - Yabancı biri yerli birine çarşıda nasıl pazarlık yapılacağını gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Japonca cümleyi garip buldum, ama bir yerli tarafından yazıldığı için, muhtemelen doğru olduğunu düşündüm.
Translate from Turkish to English

Korece kelime hazinesi üç bileşenden oluşur, yerli sözcükler, Çince-Korece sözcükler ve ödünç sözcükler.
Translate from Turkish to English

Yerli Amerikalılarla ne yaptın?
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: dokuz, yirmi, Ek, olarak, yaşlılar, birbirleriyle, sosyalleşebilsin, Amerikan, hayatının, aktif.