Learn how to use yıllarca in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Sanki yıllarca birbirlerini görmemişler gibi İki insan yürekten tokalaşıyorlardı.
Translate from Turkish to English
Bir kömür madeninde yıllarca çalışmaktan hastanın akciğer dokusu hasar gördü.
Translate from Turkish to English
O yıllarca sefil bir hayat sürdürmek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English
Mary yıllarca Tom'un hapisaneden çıkmasını bekledi ve sonunda o serbest bırakıldığında çok mutlu oldu.
Translate from Turkish to English
Tom yıllarca Avustralya'da yaşadı.
Translate from Turkish to English
Tom yıllarca Mary ile konuşmadı.
Translate from Turkish to English
Tom yıllarca Mary'yi görmedi.
Translate from Turkish to English
Tom yıllarca gitar çalmadı.
Translate from Turkish to English
Tom yıllarca Fransızca konuşmadı.
Translate from Turkish to English
Tom yıllarca şarkı söylemedi.
Translate from Turkish to English
O, yıllarca yurt dışında yaşadı.
Translate from Turkish to English
Yıllarca süren çaba boşa gitti.
Translate from Turkish to English
Polisler yıllarca Tom'u arıyorlar.
Translate from Turkish to English
Yıllarca süren aşırı içki John'da bir bira göbeği yaptı.
Translate from Turkish to English
Tom, yıllarca gittikten sonra eve geri geldi.
Translate from Turkish to English
Yıllarca sigara içmedim.
Translate from Turkish to English
O, yıllarca orada yaşadı.
Translate from Turkish to English
Ben yıllarca onu görmedim.
Translate from Turkish to English
O yıllarca yalnız yaşadı.
Translate from Turkish to English
Yıllarca günde iki kez pirinç yedi.
Translate from Turkish to English
O saçlarını yıllarca siyaha boyamıştı.
Translate from Turkish to English
Kral ülkeyi yıllarca yönetti.
Translate from Turkish to English
Onların başkenti yıllarca Cuzco idi.
Translate from Turkish to English
Tom suçu hakkında yıllarca sessiz kaldı.
Translate from Turkish to English
Yıllarca tenis raketine dokunmadım.
Translate from Turkish to English
Yaşlı adam yıllarca krala hizmet etti.
Translate from Turkish to English
Yazışmayı yıllarca sürdürdük.
Translate from Turkish to English
Amcam yıllarca yurt dışında yaşadı.
Translate from Turkish to English
Yıllarca önce mezun olmama rağmen, bana öğretmenlik yapan öğretmenlerimden tek birini asla unutmayacağım.
Translate from Turkish to English
Yıllarca Tom'u düşünmedim.
Translate from Turkish to English
Yıllarca Tom'la konuşmadım.
Translate from Turkish to English
Mesela anlamadığım olay şu bu adamı sevmiyorsanız o niye orada yıllarca kaldı?
Translate from Turkish to English
Ben ölüm cezasını yıllarca yaşamadım mı?
Translate from Turkish to English
Siz yıllarca mutluluğunuzu benimle paylaşmadınız.
Translate from Turkish to English
Olaylar artık aşikar fakat ben yıllarca uyutulduğuma yanıyorum.
Translate from Turkish to English
Yıllarca hep bir şeyler için çabaladım, bunu inkar eden yalancıdır.
Translate from Turkish to English
Bana öğretilmeyen kurallar yüzünden yıllarca azap çektirmediniz mi?
Translate from Turkish to English
Mary ve ben yıllarca yakın arkadaşlar olmayı sürdürdük.
Translate from Turkish to English
Tom yıllarca tek başına yaşadı.
Translate from Turkish to English
Sen yıllarca beni kandırmadın mı?
Translate from Turkish to English
Yıllarca bunu hayal ettim.
Translate from Turkish to English
Yıllarca İstanbul'da yaşadı. Çok iyi Türkçe konuşuyor.
Translate from Turkish to English
Yıllarca tenis oynamadım.
Translate from Turkish to English
Yıllarca tatil yapmadım.
Translate from Turkish to English
Bir kadına aşık oldum ve onun da beni sevmesini yıllarca bekledim.
Translate from Turkish to English
Biz yıllarca konuşmadık.
Translate from Turkish to English
Ben seni bana açıklama yapman için yıllarca bekledim.
Translate from Turkish to English
Boston'da yıllarca yaşadım.
Translate from Turkish to English
İşi yıllarca askıda bıraktınız.
Translate from Turkish to English
Lida yıllarca Doğu Nikaragua'da küçük bir yerli amerikan köyünde yaşadı.
Translate from Turkish to English
Yıllarca orada yaşadı.
Translate from Turkish to English
Onun başarısı yıllarca süren kararlığının sonucudur.
Translate from Turkish to English
O yıllarca sistematik kötü muamele edildikten sonra böyle oldu.
Translate from Turkish to English
Anlaşılan bu sorgu daha yıllarca sürecek.
Translate from Turkish to English
Piyanoyu iyi çalmak için, yıllarca pratik yapmak gerekir.
Translate from Turkish to English
Bir kadın, ona ettiğiniz bir sözü yıllarca saklayıp, gerektiği yerde müsait yerinize sokabilir.
Translate from Turkish to English
Zeytinyağı yıllarca bozulmaz.
Translate from Turkish to English
Ben bu işi yıllarca ve de keyifle yaptım.
Translate from Turkish to English
Boston'da geçirdiğim zaman, yıllarca hatıralarımı süsleyecek.
Translate from Turkish to English
Sanırım insanlara yıllarca yanlış şeyler öğretmişlerdi.
Translate from Turkish to English
Ben yıllarca Mary yüzünden hayatımı yaşamadım.
Translate from Turkish to English
Yıllarca Boston'daki zamanımla ilgili güzel anılarım olacak.
Translate from Turkish to English
Bu yıllarca olmayacak.
Translate from Turkish to English
O, para biriktirmek için yıllarca kıt kanaat geçindi.
Translate from Turkish to English
Yıllarca acı çektikten sonra, nihayet geçmişi unutmaya ve yeni bir hayata başlamaya karar verdi.
Translate from Turkish to English
Yıllarca bekledim.
Translate from Turkish to English
Yıllarca onları görmemiştim.
Translate from Turkish to English
Yıllarca onu görmemiştim.
Translate from Turkish to English
Tom yıllarca boston'da yaşadı.
Translate from Turkish to English
Jack yıllarca Japonya'da yaşadı.
Translate from Turkish to English
Tom yıllarca Boston'da yaşadı.
Translate from Turkish to English
Tom yıllarca orada yaşadı.
Translate from Turkish to English
Yıllarca çok titizlikle topladığım her şeyi kaybettim.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye yıllarca John'u görmediğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Biz onu yıllarca zararına çalıştırdığımız için binayı satmak zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English
Astronot olmak için olan eğitim yıllarca sürer.
Translate from Turkish to English
Tom ve ben yıllarca konuşmadık.
Translate from Turkish to English
Mary yıllarca bir falcıya gitti.
Translate from Turkish to English
Yıllarca bu evde birinin yaşadığını sanmıyorum.
Translate from Turkish to English
Yıllarca çalışmadım.
Translate from Turkish to English
Orada yıllarca yaşadım.
Translate from Turkish to English
Tom yıllarca Mary'den hoşlandı ama bir noktada onun için hisleri aşka dönüştü.
Translate from Turkish to English
O yıllarca bir avukat olarak çalıştı.
Translate from Turkish to English
O yıllarca karısını yaşattı.
Translate from Turkish to English
Bu ev yıllarca onların ailesinde kaldı.
Translate from Turkish to English
O yıllarca İngilizceyi iyi konuştu.
Translate from Turkish to English
Geçen hafta o yıllarca görmediği eski bir arkadaşını gördü.
Translate from Turkish to English
Aşçı yıllarca aileye hizmet etti.
Translate from Turkish to English
Yıllarca Boston'da yaşadım.
Translate from Turkish to English
Bir saatlik düşüncesizlik yıllarca gözyaşlarına neden olabilir.
Translate from Turkish to English
Yıllarca tanışmamamıza rağmen, kısa sürede birbirimizi tanıdık.
Translate from Turkish to English
Mary'nin dolapları yıllarca giymediği giysilerle dolu.
Translate from Turkish to English
Onlar yıllarca toprak mülkiyetini tartıştı.
Translate from Turkish to English
Tom yıllarca ofis için çalışmadı.
Translate from Turkish to English
Mahkemelerde yıllarca tecrübem var.
Translate from Turkish to English
Yıllarca bir Noel süsünü kırmadım.
Translate from Turkish to English
Tom yıllarca Mary için çalıştı.
Translate from Turkish to English
Dania yıllarca istismar ve sadakatsizlikle baş etmek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English
Tom yıllarca kendi başına yaşadı.
Translate from Turkish to English
Yıllarca et yemedim.
Translate from Turkish to English
Yıllarca Boston'a gitmedim.
Translate from Turkish to English