Turkish example sentences with "tercih"

Learn how to use tercih in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Japonya'da doğmuş olmayı tercih ederdim.

Britanyalı kadınların yüzde elli ikisi çikolatayı sekse tercih ediyor.

Oyun oynamak için hava boşluğuna yakın yerleri tercih etmeyin.

İlkbaharı sonbahara tercih ederim.

Kaliteyi miktara tercih ederim.

Futbolu beyzbola tercih ederim.

Okumayı yazmaya tercih ederim.

Balığı ete tercih ederim.

Tarihi, coğrafyaya tercih ederim.

Kedileri köpeklere tercih ederim.

Pirinci ekmeğe tercih ederim.

Şimdi ders çalışmam gerek ama Tatoeba'da kalmayı tercih ediyorum.

Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir.

İlkbaharı yaza tercih ederim.

Kırmızı şarabı beyaz şaraba tercih ederim.

Fakir olmayı zengin olmaya tercih ederim.

Kahve tercih ederim.

Yüzmeyi kaymaya tercih ederim.

Yaya gitmeyi bisikletle gitmeye tercih ederim.

Evde kalmayı sinemaya gitmeye tercih ederim.

Ben bir vejetaryenim, eğer uygunsa et yemeği tercih etmem.

Hangisini tercih edersin, elma mı yoksa muz mu?

Onun emrinde çalışmaktansa açlıktan ölmeyi tercih ederim.

Dışarı çıkmaktansa evde kalmayı tercih ederim.

Bazı genç Japonlar, bekar olmayı evli olmaya tercih ederler.

Yüzmeyi kayak yapmaya tercih ederim.

Yabancı ürünler yerine yerli ürünler almayı için tercih ederim.

Bazı insanlar kahveyi sever, diğerleri ise çayı tercih eder.

Hangisini tercih edersiniz? Bunu mu yoksa onu mu?

Facebook'ta kalmaktansa dışarı gitmeyi tercih ederim.

Yürüyüşe gitmektense evde kalmayı tercih ederim.

Ben siyah olanını tercih ederim.

Cuma günü gitmeyi tercih ediyor.

Ben çayı kahveye tercih ederim.

Amerika bir zamanlar soyutlanma politikasını tercih etti.

Öylesine haksız bir şey yapmaktansa ölmeyi tercih ederim.

Çoğu kişi yağla yemek pişirmek yerine tereyağıyla yemek pişirmeyi tercih eder.

O kadar çok sigara içmemeni tercih ederim.

Fakir olmayı zenginliğe tercih ederim.

Ben bir pamuk bluz tercih ederim.

Daha açık bir renk tercih ederim.

Büyük mağazaları tercih ederim: fiyatlar daha düşüktür.

Daha iyi bir şeyi tercih ederim.

Ben sabah banyo yapmayı tercih ederim.

Ben sabah duş almayı tercih ederim.

Klas ve farklı olmak için Hawaii tişörtümü ve yeşil şortumu giymeyi tercih ettim, ama çabucak beyaz gömlek ve siyah pantolona alıştım.

Ben tam ödemeyi kısmi ödemeye tercih ederim.

Ben toplu ödemeyi taksitle ödemeye tercih ederim.

Hangisini tercih edersin, bir sinemaya gitmek ya da evde kalmak?

Dışarı çıkmayı tercih ederim.

O benimle sohbet etmektense Tatoeba'daki cümleleri tercüme etmeyi tercih ediyor.

Yazın insanlar denizi tercih ediyor.

Ben kahvaltı için yumurta severim, ama ablam yulaf lapası tercih eder.

İngilizce uluslararası bir izleyici kitlesiyle konuşurken, oldukça sık tercih edilen bir dildir.

Tom tam-buğday ürünlerini tercih eder.

Tom konuşamayan hastaları tercih ediyor?

Tom ketçaplı patates kızartması yemeği tercih ediyor.

Tom Fransızca konuşmayı tercih eder.

Bununla birlikte, birçok kişi erken emekliliği tercih ediyor.

Bu havada dışarıya gitmektense evde kalmayı tercih ederim.

Tom'un niçin kırsal alanda yaşamayı tercih ettiğini düşünüyorsun?

Tom ve Mary her ikisi de komedileri izlemeyi tercih ediyor.

Dün gece konsere gitmeyi tercih ederdim.

Kendi başıma gitmeyi tercih edeceğimi düşündüm.

Söyleyebileceğim bütün şey, gitmeyi tercih etmediğimdir.

Tom bana gitmeyi tercih etmediğini söyledi.

Tom Mary'ye gerçeği söyleyebilirdi fakat söylememeyi tercih etti.

Evde kalmayı ve bütün gün uyumayı tercih ederim.

Hoşlanmadığım tüm erkeklerden, kocam kesinlikle tercih ettiğimdir.

Parka gitmektense hayvanat bahçesine gitmeyi tercih ederiz.

O, her sabah erken kalkmaktansa ölmeyi tercih ediyor.

Jane, köpekleri kedilere tercih eder.

Paul İngilizceyi matematiğe tercih eder.

Bob'ı benimle getirtmektense sinemaya yalnız gitmeyi tercih ederim.

Fransızlar İnternet'i yazılı basına tercih ediyorlar.

Tercih etmem.

Ben burada kalmayı tercih ederim.

Gitmeyi tercih etmiyorum.

Yüzmeye gitmeyi tercih ederim.

Ben kahveyi çaya tercih ederim.

Kahverengi olanını tercih ederim.

Evde kalmayı tercih ederim.

Kolayı kahveye tercih ederim.

Koyunu sığıra tercih ederim.

Onunla tanışmayı tercih etmiyorum.

O, sakin müziği tercih ediyor.

Kalmayı gitmeye tercih ederim.

Trenle gitmeyi, uçakla gitmeye tercih ederim.

O, birayı şaraba tercih eder.

Hangi markayı tercih edersiniz?

Modern mobilyayı tercih ederim.

Hava yolu ile seyahat etmeyi tercih ediyorum.

Hangisini tercih ettiğini sorabilir miyim?

Elmaları portakallara tercih ederim.

Yürümeyi bisiklete binmeye tercih ederim.

Kırmızı şarabı beyaza tercih ederim.

Tek başıma çalışmayı tercih ederim.

Bisiklete binmeyi yürümeye tercih ederim.

Tenisi beyzbola tercih ederim.

Onu tek başıma yapmayı tercih ederim.

O, Fransızcayı Almancaya tercih eder.

Also check out the following words: endişeleniyor, işsiz, kalma, sol, eliyle, yazı, Andrei'yi, Dana'yı, Romanya'yı, yağdığını.