Turkish example sentences with "tuz"

Learn how to use tuz in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Etinin üzerine biraz tuz koy.

Tuz yok.

Lütfen bana tuz ve biber ver.

Tuz bitti.

Tuz, pişirme için zaruri bir malzemedir.

Çorbaya biraz tuz koyacağım.

Çorbaya biraz daha tuz ekleyin.

Annem salataya tuz eklemeyi unuttu.

Annem çorbanın tadına baktı ve biraz daha tuz ilave etti.

Biraz daha tuz ilave edelim mi?

Daha fazla tuz yok.

Mary yemek pişirirken tuz kullanmaz.

Çok fazla tuz katmayın.

O ona çok fazla tuz kullanmamasını tavsiye ederdi fakat o onu dinlemezdi.

O ona çok fazla tuz kullanmamasını tavsiye ederdi.

Bu çorba biraz da tuz istiyor.

Kaynayan suya biraz tuz koy.

Tom yumurtasına biraz tuz koydu.

Tom bu iki tuz markası arasındaki farkı tadabileceğini iddia ediyor.

O bana tuz verdi.

Hiç tuz kalmadı.

Tuz ağırlıkla satılmaktadır.

Hiç tuz kaldı mı?

Tuz, yemek pişirmek için gereklidir.

Ete biraz tuz koyacağım.

O, şekeri tuz sandı.

Bu çorbada çok fazla tuz var.

Biraz tuz istedim fakat kavanozda hiç yoktu.

Tavsiye tuz gibidir.

Hiç tuz koydun mu?

Eski çağlarda tuz az bulunan ve maliyetli bir metaydı.

Bazen onun içine biraz tuz koyarım.

Tom Güvece çok çok fazla tuz koydu.

Tuz yiyeceği çürümekten korumak için yardımcı olur.

O mağazada şeker ve tuz satıyorlar.

Biraz daha tuz eklemeye ne dersin?

Yanlışlıkla kahvesine tuz koydu.

Çok fazla tuz yemek sizin için niçin kötüdür?

Tuz ve biberle balığı çeşnilendirdim.

Patates kızartmam için ekstra tuz rica ettim.

Bazı tuz madenlerden gelir, bazısı sudan.

Yanlışlıkla kahve fincanına tuz koydu.

Patlamış mısırına biraz daha tuz ister misin?

Tom neredeyse yediği her şeye tuz atar.

Tuz, lütfen.

Üstlerine tuz dökülünce sümüklü böcekler ölür mü?

Tuz tuzluktadır.

Neden buna biraz tuz eklemeyi denemiyorsun?

Açık yaralarıma tuz basmadınız mı?

Tom benden ona tuz ve biberi vermemi istedi.

Bazı yiyecekler tuz olmadan oldukça tatsız.

Çorbaya daha fazla tuz koy.

Yemeğime tuz ekliyorum.

Bana biraz tuz getirir misin?

Ben yaralarımı gösterdim; sen tuz bastın.

O çorbada çok fazla tuz var.

Çorbaya her zamanki kadar çok tuz koymadım.Tom'un fark edip etmeyeceğini merak ediyorum.

Biraz daha tuz eklemeliydim.

Tuz sezon yiyeceği için kullanılır.

Tuz kar eritmek için kullanılır.

Tuzlukta tuz yok.

Tom Mary'den ona tuz ve biberi uzatmasını istedi.

O yanlışlıkla kahvesine tuz döktü.

Kalan tuz var mı?

Buna tuz koydun mu?

Bu tuz değil.

Fırıncı hamura tuz atmayı unuttu.

Yaralarıma tuz basmayın!

Doyduktan sonra tuz getirilmez zaten. Bir dahaki yemekte tuzu unutmamalı.

Daha sonra yapmak istediğimiz şey biraz tuz ilave etmek.

Müşteri, balığının hiç tuz katılmadan pişirilmesini istedi.

Tuz eklemem gerekiyor mu?

Güvece biraz daha tuz koyabileceğimi düşündüm.

Yumurtayı her zaman tuz ya da biber olmadan yer.

Etim için biraz tuz istiyorum.

O bir tuz direği gibi hareketsiz duruyordu.

Tuz yemek için gereklidir.

Ben omletime tuz serpiyorum.

Tom onun salatasına tuz serpiyor.

Eğer su ve tuz olmasa biz yaşayamayız.

Tuz attın mı?

Bu kamyon buzu eritmek için yola tuz koyar.

Bizim sadece tuz ve biberimiz tükendi.

Daha fazla tuz gerekip gerekmediğini görmek için pirincin tadına bak.

Sanırım çok fazla tuz kullandın.

Tuz buzu eritmek için kullanılır.

Beyaz şeker ve tuz tüketimini sınırla.

Büyük bir çanakta tuz, kuru maya ve unu karıştırın.

Tuz, kuru maya ve unu büyük bir kâsede karıştırın.

Tom patlamış mısırın tadına baktı ve yeterince tuzlu olmadığına karar verdi, bu yüzden biraz daha tuz serpti.

Tuz alabilir miyim?

Hamur, su, un, tuz ve anlık mayadan yapılır.

Yemek güzel ama biraz daha tuz ekleyebilirdin.

Tat vermek için tuz ve biber ilave et.

Çok fazla tuz, lezzeti öldürür.

Tuz ilavesi lezzeti adamakıllı artırdı.

Kötü şansları önlemek için tuz serpiyoruz.

Tuz, buzu daha çabuk eritir.

Bir tutam tuz ekleyin.

Küçük bir tutam tuz ekleyin.

Sodyum klorür genelde tuz olarak bilinir.

Also check out the following words: bitmişti, Birini, tanıyorum, ötekini, Ailesini, endişelendirdi, beyaz, kağıt, yeterli, Üşüyüp.