Cumartesi ve pazar günleri, Arap ülkeleri ve İsrail hariç birçok ülkede hafta sonu olarak belirlenmiştir.
Translate from Turkish to English

Bu hafta sonu bir araba almak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Derinleşen ekonomik krizin görünürde bir sonu var mı?
Translate from Turkish to English

En güçlü imparatorlukların bile sonu gelir.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary ile bir hafta sonu daha geçirmek zorunda kalmaktan ödü patladı.
Translate from Turkish to English

Yıl sonu hediyeleri gönderme Japonya'ya özgü geleneklerden biridir.
Translate from Turkish to English

Jane durgun bir hafta sonu geçirdi.
Translate from Turkish to English

Geçen hafta sonu John'un evindeydik.
Translate from Turkish to English

Başlangıcı olanın sonu da vardır.
Translate from Turkish to English

Sizlerden herhangi birinin bu hafta sonu bizim lise toplantısına gitmeyi planlayıp planlamadığınızı sadece merak ediyordum.
Translate from Turkish to English

İyi bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle!
Translate from Turkish to English

Tom bir sonraki hafta sonu kesinlikle Mary'yi ziyarete gitmeli.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary hafta sonu için uzaklara gitti.
Translate from Turkish to English

Tom sana o ve Mary'nin geçen hafta sonu ne yaptığından bahsetti mi?
Translate from Turkish to English

Avrupa'da savaşın sonu şimdi ufuktaydı.
Translate from Turkish to English

Tom hafta sonu için bir araba kiraladı.
Translate from Turkish to English

Tom geçen hafta sonu bir düğüne gitti.
Translate from Turkish to English

Kötü üşüttüğünden dolayı, Tom bu hafta sonu seninle plaja gelemez.
Translate from Turkish to English

Tom hafta sonu boyunca okumak için kütüphaneden bazı kitaplar ödünç aldı.
Translate from Turkish to English

Bu hafta sonu için Tom'un önceden planları var.
Translate from Turkish to English

Jane çok sıkıcı bir hafta sonu geçirdi.
Translate from Turkish to English

Kate hafta sonu boyunca Izu'da kalır.
Translate from Turkish to English

Geçen hafta sonu nasıldı, Nancy ?
Translate from Turkish to English

Rumiko, bu hafta sonu, benimle dışarı çıkmak ister misiniz?
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile geçen hafta sonu alışveriş gitti.
Translate from Turkish to English

Tom geçen hafta sonu odasını temizledi.
Translate from Turkish to English

Tom hemen hemen her hafta sonu buraya gelir.
Translate from Turkish to English

Tom geçen hafta sonu dışarı çıkmadı.
Translate from Turkish to English

Tom geçen hafta sonu hiç çalışmadı.
Translate from Turkish to English

Güzel bir hafta sonu geçirin.
Translate from Turkish to English

Tom harika bir hafta sonu geçirdi.
Translate from Turkish to English

Bu hafta sonu boş musun?
Translate from Turkish to English

Biz harika bir hafta sonu geçirdik.
Translate from Turkish to English

Hafta sonu planlarınız nedir?
Translate from Turkish to English

Hikayenin mutlu bir sonu vardı.
Translate from Turkish to English

Bu hafta sonu yürüyüşe gidelim.
Translate from Turkish to English

Bu hafta sonu seninle takılmak isterim.
Translate from Turkish to English

Onun sonu geldi.
Translate from Turkish to English

O, her hafta sonu golf oynar.
Translate from Turkish to English

Bu sıranın sonu neresi?
Translate from Turkish to English

Her hafta sonu birlikte dışarı çıkarız.
Translate from Turkish to English

Hafta sonu Izu'ya gidiyorum.
Translate from Turkish to English

Neredeyse her hafta sonu eve gelir.
Translate from Turkish to English

Erkek kardeşim her hafta sonu balık tutmaya gider.
Translate from Turkish to English

Bunun sonu iyi değil.
Translate from Turkish to English

Bu hafta sonu büyükbabamı ziyaret edelim.
Translate from Turkish to English

Her hafta sonu paten yapmaya giderdik.
Translate from Turkish to English

Bu hafta sonu ne yapacaksın?
Translate from Turkish to English

Hafta sonu boyunca orada kalacak mısın?
Translate from Turkish to English

Bu hafta sonu beni görmeye gelmeyecek misin?
Translate from Turkish to English

Bu hafta sonu yüzmeye ne dersin?
Translate from Turkish to English

Bu hafta sonu bir diskoya gitmeye ne dersin?
Translate from Turkish to English

Bu hafta sonu vaktiniz var mı?
Translate from Turkish to English

Bu hafta sonu küçük bir gezi yapmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Bu hafta üç günlük bir hafta sonu yaşıyoruz.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin geçen hafta sonu ne yaptığını bilmek istiyor.
Translate from Turkish to English

Hafta sonu sık sık evden uzakta kalır.
Translate from Turkish to English

Lütfen bu hafta sonu bizi görmeye gelmeyi unutma.
Translate from Turkish to English

Harika bir hafta sonu geçirin.
Translate from Turkish to English

Bizim için artık yolun sonu.
Translate from Turkish to English

Geçen hafta sonu siz arkadaşlarla kamp yapmaya gitmeliydim.
Translate from Turkish to English

Geçen hafta sonu Tom'u kulüpte gördüm.
Translate from Turkish to English

Tom'un geçen hafta sonu çektiği resimleri gördüm.
Translate from Turkish to English

Gelecek hafta sonu Boston'a gidiyor olabileceğimi söyledim.
Translate from Turkish to English

Gelecek hafta sonu Tom'a yardım etmeyi kabul ettim.
Translate from Turkish to English

Tom'un geçen hafta sonu yaptığı bütün şeylerden, rüzgar sörfünün en eğlenceli olduğunu söylüyor.
Translate from Turkish to English

Göz yumar ve yardım etmezseniz sonu hüzünlü bitecek.
Translate from Turkish to English

Bu işin sonu iyi değil.
Translate from Turkish to English

Hafta sonu için kırsal alana gideceğim.
Translate from Turkish to English

Önümüzdeki hafta sonu plaja tekrar gidebileceğimi umuyordum.
Translate from Turkish to English

Belki bu hafta sonu birlikte plaja gidebiliriz.
Translate from Turkish to English

Tom o hafta sonu plaja gittiğini Mary'ye söyledi.
Translate from Turkish to English

Geçen hafta sonu dağa pikniğe gittim.
Translate from Turkish to English

Bu hafta sonu gelip bize yardım etmenizin mümkün olacağını düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English

Önümüzdeki hafta sonu Tom'un bizimle kayak yapmaya gideceğini düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English

Tom'un gelecek hafta sonu Boston'a gitmeyi planlayıp planlamadığını biliyor musun?
Translate from Turkish to English

Tom'dan başka herkes bu hafta sonu kampa gitmeyi planlıyor.
Translate from Turkish to English

Üçümüz gelecek hafta sonu kampa gidersek ne dersin?
Translate from Turkish to English

Tom geçen hafta sonu bir kostüm partisine gitti.
Translate from Turkish to English

Tom muhtemelen gelecek hafta sonu çalışmalı.
Translate from Turkish to English

Tom hafta sonu Mary'nin arabasını ödünç aldı.
Translate from Turkish to English

Gelecek hafta sonu ne yapmak istiyorsun?
Translate from Turkish to English

Tom ve ben her hafta sonu birbirimizi ziyaret ederdik.
Translate from Turkish to English

Tom ve ben geçen hafta sonu birlikte sarhoş olduk.
Translate from Turkish to English

Gelecek hafta sonu birlikte bir şey yapmalıyız.
Translate from Turkish to English

Önümüzdeki hafta sonu kano yapmaya gidebiliriz.
Translate from Turkish to English

Geçen hafta sonu seninle buz balıkçılığına gitmek istiyordum.
Translate from Turkish to English

Tom'un gelecek hafta sonu bizimle yüzmeye gitmek istediğini duydum.
Translate from Turkish to English

Ne yazık ki, bacağımı kırdım, bu yüzden bu hafta sonu sizinle kayak yapmaya gidemem.
Translate from Turkish to English

Bu hafta sonu Boston'a geliyor musun?
Translate from Turkish to English

Tom gelecek hafta sonu çalışmak zorunda olduğundan bahsetti.
Translate from Turkish to English

Bu hafta sonu Boston'a gidemezsin.
Translate from Turkish to English

Hafta sonu gezisi için yeterince kıyafet aldı.
Translate from Turkish to English

Tom bu hafta sonu beni davet etti.
Translate from Turkish to English

Tom hafta sonu için şehirde.
Translate from Turkish to English

Tom önümüzdeki hafta sonu bir kayak gezisine gidiyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un babası gelecek hafta sonu Tom'u ve beni kayak yapmaya götürüyor.
Translate from Turkish to English

Bu hikayenin mutlu bir sonu yok.
Translate from Turkish to English

Tom annesini hafta sonu için arabasını ödünç vermeye ikna etti.
Translate from Turkish to English

Bu hafta sonu Tom'un Boston'da kalması gerek.
Translate from Turkish to English

Bu hafta sonu bir şey yapmak ister misin?
Translate from Turkish to English