Turkish example sentences with "sekizde"

Learn how to use sekizde in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Genellikle saat sekizde kalkarım.
Translate from Turkish to English

Evden saat sekizde ayrıldı.
Translate from Turkish to English

Genellikle sekizde kalkarım.
Translate from Turkish to English

Genellikle saat altıda kalkarım, fakat dün sabah sekizde kalktım.
Translate from Turkish to English

Genel olarak saat sekizde kalkarım.
Translate from Turkish to English

Saat sekizde iş için hazır olacağım.
Translate from Turkish to English

Okulun kapıları saat sekizde açılır.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin sabah sekizde onun bir şişe şarap açmasının çok erken olduğunu düşünüp düşünmediğini merak etti.
Translate from Turkish to English

Yarın sabah sekizde istasyonda buluşalım.
Translate from Turkish to English

O, sekizde kulüpteydi.
Translate from Turkish to English

Beni sekizde uyandırın.
Translate from Turkish to English

Sabah kahvaltısını sekizde yedim.
Translate from Turkish to English

Saat sekizde evime gel.
Translate from Turkish to English

Seninle sekizde buluşacağım.
Translate from Turkish to English

Her gün saat sekizde evden ayrılıyorum ve saat dokuzda çalışmaya başlıyorum.
Translate from Turkish to English

Kapı sekizde kapanır.
Translate from Turkish to English

O, sekizde yatmaya gider.
Translate from Turkish to English

Saat sekizde çıkış yapacağım.
Translate from Turkish to English

Toplantı sekizde dağıldı.
Translate from Turkish to English

Beni sabah sekizde uyandırabilir misin?
Translate from Turkish to English

Saat sekizde başladığından şimdiye kadar varmış olması lazım.
Translate from Turkish to English

O, saat sekizde başladığı için, şimdiye kadar orada olmalı.
Translate from Turkish to English

Saat sekizde evinde olacağım.
Translate from Turkish to English

Saat sekizde bir randevum var.
Translate from Turkish to English

Uçak saat sekizde gelir.
Translate from Turkish to English

Saat sekizde kahvaltı için aşağı geldi.
Translate from Turkish to English

Bu sabah sekizde buraya vardım.
Translate from Turkish to English

Lütfen yarın sabah sekizde beni arayın.
Translate from Turkish to English

Her sabah sekizde okula giderim.
Translate from Turkish to English

Babam her gün sekizde çalışmaya gider.
Translate from Turkish to English

Okulumuz sabah sekizde başlar.
Translate from Turkish to English

Yarın sabah saat sekizde seni arayacağım.
Translate from Turkish to English

Bu hafta saat sekizde kahvaltı yapıyorlar.
Translate from Turkish to English

Kocam genellikle saat sekizde işe gider.
Translate from Turkish to English

Saat tam sekizde kahvaltıyı odamda istiyorum
Translate from Turkish to English

O saat sekizde gider.
Translate from Turkish to English

Sekizde başlayalım.
Translate from Turkish to English

Saat sekizde okula giderim.
Translate from Turkish to English

Okula saat sekizde giderim.
Translate from Turkish to English

Ondan sekizde gelmesini istedim ama o dokuzda geldi.
Translate from Turkish to English

Sabah sekizde okula giderim.
Translate from Turkish to English

Bilgisayar sistemi saat sekizde otomatik olarak kapanır.
Translate from Turkish to English

Sekizde beni uyandır.
Translate from Turkish to English

Kocam yaklaşık saat sekizde eve gelir.
Translate from Turkish to English

Dersler saat sekizde başlar.
Translate from Turkish to English

Saat sekizde trene binerim.
Translate from Turkish to English

Alışkanlık, saat sekizde uyanırım.
Translate from Turkish to English

Saat sekizde kahvaltı için aşağıya geldi.
Translate from Turkish to English

Tom'u ara da saat on yerine sekizde orada olsun.
Translate from Turkish to English

Saat sekizde orada olması gerekiyordu fakat saat ona kadar gelmedi.
Translate from Turkish to English

Zil saat sekizde çalar.
Translate from Turkish to English

Ekip sekizde gitti.
Translate from Turkish to English

Beni saat sekizde uyandır.
Translate from Turkish to English

Genellikle saat sekizde eve gelirim.
Translate from Turkish to English

Saat sekizde gideceğiz.
Translate from Turkish to English

Bu gece saat sekizde seni göreceğim.
Translate from Turkish to English

Çalışmaya sabah saat sekizde başlıyorum.
Translate from Turkish to English

Şimdi saat üç buçuk, ama biz saat sekizde restoranda rezervasyon yaptırdık.
Translate from Turkish to English

Saat sekizde bir rapor yazmaya başladı, saat on ikide onu bitirdi.
Translate from Turkish to English

Oyun saat sekizde.
Translate from Turkish to English

Grup akşam sekizde çalmaya başlar.
Translate from Turkish to English

Saat sekizde odamda kahvaltı yapmayı planlıyorum.
Translate from Turkish to English

Babam genellikle sekizde eve gelir.
Translate from Turkish to English

Hey, yarın sekizde gerçekten çalışacak mısın?
Translate from Turkish to English

Dersler sabah saat sekizde başlar.
Translate from Turkish to English

Otobüsümüz saat sekizde kalktı ve saat on birde Boston'a vardı.
Translate from Turkish to English

O, sabah sekizde kalktı.
Translate from Turkish to English

Biz saat sekizde Heathrow Havaalanına varmayı umuyoruz.
Translate from Turkish to English

O her sabah saat sekizde kalkar.
Translate from Turkish to English

Biz saat sekizde trene bineceğiz.
Translate from Turkish to English

Otobüs sabah saat tam sekizde geldi.
Translate from Turkish to English

Japonya'nın nüfusu Çin'in sekizde biri kadardır.
Translate from Turkish to English

Dan vardiyasını saat sekizde bitirdi.
Translate from Turkish to English

Tanaka bu sabah yaklaşık saat sekizde kalktığını söyledi.
Translate from Turkish to English

"Ne zaman kalkarsın?" "Sekizde kalkarım."
Translate from Turkish to English

Ben yirmi iki kasım bin dokuz yüz kırk sekizde doğdum.
Translate from Turkish to English

Biz saat sekizde kahvaltı edeceğiz.
Translate from Turkish to English

Bizim tren saat sekizde Osaka'dan ayrıldı, on bire kadar Tokyo'ya varacak.
Translate from Turkish to English

Biz her gün akşam sekizde akşam yemeği yeriz.
Translate from Turkish to English

Kahvaltı saat sekizde servis edilir.
Translate from Turkish to English

"Siz ne zaman uyanıyorsunuz?" "Saat sekizde."
Translate from Turkish to English

Aslında tüm nüfusun sekizde birine herpes virüsleri bulaşmıştır.
Translate from Turkish to English

Bu mağaza saat sekizde açılır.
Translate from Turkish to English

O zil saat sekizde çalar.
Translate from Turkish to English

O çan saat sekizde çalar.
Translate from Turkish to English

Babam her gün saat sekizde iş için ayrılır.
Translate from Turkish to English

Saat sekizde kahvaltı ederim.
Translate from Turkish to English

Ben sekizde uyandım.
Translate from Turkish to English

Saat sekizde uyandım.
Translate from Turkish to English

Olay akşam sekizde başlar.
Translate from Turkish to English

Olay saat sekizde başlar.
Translate from Turkish to English

Büyük yem, dostum, sekizde sekiz veriyorum.
Translate from Turkish to English

Genellikle saat altıda kalkarım ama bugün saat sekizde kalktım.
Translate from Turkish to English

Okulumuz sekizde başlıyor.
Translate from Turkish to English

Seni saat sekizde alacağım.
Translate from Turkish to English

Ben normal olarak yaklaşık akşam saat sekizde işten yerinden çıkarım.
Translate from Turkish to English

Saat sekizde trene bineceğiz.
Translate from Turkish to English

Tren saat sekizde Roma'yı terk ediyor.
Translate from Turkish to English

Tren saat sekizde Roma'dan kalkıyor.
Translate from Turkish to English

Ben okula sabah saat sekizde gidiyorum.
Translate from Turkish to English

Kahvaltımı saat tam sekizde odamda istiyorum.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: kasabada, yaşıyordu, Kulübe, katılmaz, mısın, katılmak, isteyenler, buraya, isimlerini, yazsın.