Turkish example sentences with "sakin"

Learn how to use sakin in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Sakin ol.

Sakin olmak için gözlerimi kapattım.

Sakin bir köy hayatı yaşamak istiyorum.

İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil.

Denizi düşündüğümde, sakin hissediyorum.

Bu gibi durumlarda sakin kalmak en iyisidir.

Sakin olun ve iyi geçinin.

Sakin bir kış akşamıydı.

O, tehlike karşısında sakin kalır.

Bir kriz anında sakin kalmak ve kontrolü kaybetmemek gereklidir.

Nasıl bu kadar sakin olabilirsin?

Jefferson sakin kaldı.

Sakin olun. Ben fırsatların sizin lehinize olduğunu size temin ederim.

Sakin olun. Ben her şeyin güzel olacağına sizi temin edebilirim.

Sakin olun.

O şimdi sakin; ağlamayı durdurdu.

Jack şimdi sakin.

Ben böylesine sakin bir yer olduğunu asla hayal etmedim.

Tom Mary'den sakin olmasını rica etti.

O şimdi emekli, Yves memnun ve sakin bir yaşam için sabırsızlanabilir.

Tom sakin bir şekilde durumla başedebildi.

Büyükbabam hayatının geriye kalan kısmını sakin bir şekilde yaşamak istiyor.

Arkadaşlarım her zaman benim sakin olduğumu söyler fakat ailem her zaman can sıkıcı olduğumu söyler.

Sadece sakin ol.

Biz sakin olmalıyız.

Sakin olalım.

O çok sakin kaldı.

Sakin bir geceydi.

Bir an için sakin olun.

Ona sakin olmasını söyledim.

Niçin sakin olmuyorsun?

Tom sakin kalmaya çalıştı.

O, sakin müziği tercih ediyor.

Sakin olmalısın.

Kanazawa sakin bir şehirdir.

Sakin ol ve beni dinle.

Keşke sakin olsan.

O, sakin bir adamdı.

Hey beyler, lütfen biraz sakin olun.

Herkes, lütfen sakin olsun.

Yoga, onu sakin olmasına yardımcı olur.

Daha sakin hareket etmelisin.

Sakin ol, genç adam.

Deniz sakin ve yumuşak görünüyor.

Dün sakin bir rüzgar vardı.

Sakin ol ve elinden geleni yap.

Her şey sakin.

Lütfen sakin olun.

Bu gece her şey sakin.

Sakin olur musun, arkadaş?

Mike her zaman sakin kalır.

Onun sakin bir konuşma şekli var.

Su sakin ve çok maviydi.

Ne derse desin sakin ol.

O ne derse desin, sakin ol.

O, kırsalda sakin bir hayat yaşadı.

Sakin kalmamızın önemli olduğunu düşünüyorum.

Borsada çok sakin bir gündü.

Onlar Reagan'ın sakin ve düşünceli göründüğünü söyledi.

Sakin ol. Mümkün olan en kısa sürede uğrayacağım.

Para tahvil piyasaları diğerlerine nazaran sakin.

Tehlike olduğunda bile sakin kaldı.

Hayalim kırsalda sakin bir hayata götürecek.

Hayalim kırsalda sakin bir hayat yaşamak.

Tom sakin.

Deniz sakin.

Tom çok sakin.

Sakin kalmaya çalış.

O sakin bir adam.

Sakin olmaya çalışın.

Ancak, grev huzurlu olmamıştı ve Aziz Martin Luther King, Jr her iki taraftan sabırlı ve sakin olmasını rica etti.

Sakin kal.

Sakin ol dedim.

Tom şimdi daha sakin.

Tom kesinlikle sakin.

Kimseye küfretmiyorum, kimseye kızmıyorum, ben biraz sakin bir yaşam istiyorum çünkü kalbim biraz yorgun.

İşler daha sakin.

Şimdi sakin dur.

Şimdi sakin ol.

Sadece sakin kal.

Herkes sakin kaldı.

Sakin olursam işimi daha etkili yapabileceğimi biliyorum.

Tom sakin kaldı.

Tom sakin görünüyor.

Böyle bir tehlike karşısında sakin kaldı.

Sakin kalmaya çalışın.

Tom nefesini kontrol etmeye ve sakin kalmaya çalıştı.

Ne olursa olsun, sakin olmalısın.

Bu sessiz sakin ormanda avlanmak yasaktır.

Sakin olacağıma söz veriyorum.

Tom çok sakin görünüyor.

Tom bugün alışılmışın dışında sakin.

Tom küçük ve sakin bir kasabada büyüdü.

Tom sakin bir şekilde kendisine bir içki doldurdu.

Tom ve Mary her ikisi de oldukça sakin kaldı.

Sakin ve huzurlu bir yaşam tüm insanların dileğidir, değil mi?

Sakin bir muhitte yaşıyorum.

Tom tamamen sakin kaldı.

Sakin gözüküyordu, ama aslında çok gergindi.

Sakin ol ve rahat ol.

Tom şaşırtıcı derecede sakin görünüyor.

Also check out the following words: denemelisiniz, Hawaii'ye, gitmeyi, diliyorum, Amerika'daki, şehrin, kütüphanesi, rafa, elleri, buz.