Learn how to use sadık in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
O ailesine sadık.
Translate from Turkish to English
O ebeveynlerine sadık.
Translate from Turkish to English
O, prensiplerine sadık kalıyor.
Translate from Turkish to English
O, dinozorun sadık minyatürüne baktı.
Translate from Turkish to English
Kararıma sadık kaldım.
Translate from Turkish to English
Bir köpek sadık bir hayvandır, bu yüzden insan dostu olduğu söylenir.
Translate from Turkish to English
Köpek sadık bir hayvandır.
Translate from Turkish to English
Sözüne sadık olmalısın.
Translate from Turkish to English
O sadece Çizmeli Kedi görüntüsünü kullanmak zorunda kaldı. Ben onun sadık uşağıydım.
Translate from Turkish to English
Onun köpeği uysal olduğu kadar çok sadık değildir.
Translate from Turkish to English
Tom ülkesine sadık bir vatandaştır.
Translate from Turkish to English
Tom karısına sadık.
Translate from Turkish to English
Tom kesinlikle Mary'nin sadık olduğuna inanıyor.
Translate from Turkish to English
O her zaman karısına sadık idi.
Translate from Turkish to English
Ana fikre sadık kalmalıyız.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin ona sadık olduğuna inanmıyor.
Translate from Turkish to English
O sözüne sadık kaldı.
Translate from Turkish to English
Köpekler sadık hayvanlardır.
Translate from Turkish to English
Biz planımıza sadık kalmalıyız.
Translate from Turkish to English
O, sözüne sadık kalmayacaktır.
Translate from Turkish to English
Her şeyin ötesinde arkadaşlarına sadık olmalısın.
Translate from Turkish to English
Sözüne sadık kalmalısın.
Translate from Turkish to English
Söylediklerine sadık olmalısın.
Translate from Turkish to English
O sadık ve güvenilir bir adamdır.
Translate from Turkish to English
Benim sadık yarim kara topraktır.
Translate from Turkish to English
Sadık oluyorum.
Translate from Turkish to English
O prensiplerine sadık kaldı.
Translate from Turkish to English
O sonuna kadar sadık kaldı.
Translate from Turkish to English
Tom sadık.
Translate from Turkish to English
Onun dediği eşine her zaman sadık kaldığıydı.
Translate from Turkish to English
O iyi ve sadık bir eş.
Translate from Turkish to English
Ününe bakacak olursak, işine sadık biri gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye sadık.
Translate from Turkish to English
Tom sadık değil mi?
Translate from Turkish to English
Diyetime sadık kalmama yardım ettiğin için teşekkür ederim.
Translate from Turkish to English
Orijinal plana sadık kalalım.
Translate from Turkish to English
Bu kadar sadık ve yasalara uyan birini hiç görmemiştim.
Translate from Turkish to English
Plana sadık kalalım.
Translate from Turkish to English
Arkadaşlarım çok sadık.
Translate from Turkish to English
Biz evlendiğimizden beri o sadık bir aile babası oldu.
Translate from Turkish to English
Çeviriler sevgililer gibidir.Güzel olanlar sadık değildir ve sadık olanlar güzel değildir.
Translate from Turkish to English
Çeviriler sevgililer gibidir.Güzel olanlar sadık değildir ve sadık olanlar güzel değildir.
Translate from Turkish to English
Sanırım orijinal plana sadık kalmalıyız.
Translate from Turkish to English
Sadık bir arkadaşa ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English
Herkese sadık kalmasını söyle.
Translate from Turkish to English
İstediğin kadar gül; ben sonuna kadar planıma sadık kalacağım.
Translate from Turkish to English
Sadece kendi çizgine sadık kal.
Translate from Turkish to English
Sen sadık mısın?
Translate from Turkish to English
Konuya sadık kal.
Translate from Turkish to English
Planına sadık kal.
Translate from Turkish to English
Tom'un sadık olduğunu düşünüyorum.
Translate from Turkish to English
Onlar sonuçta orijinal plana sadık kalmaya karar verdiler.
Translate from Turkish to English
Tom sadık bir muhafazakar oldu.
Translate from Turkish to English
Karım sadece şimdiye kadar tanıştığım en güzel kadın değil ayrıca en sadık ve en çalışkandır.
Translate from Turkish to English
Sanırım plana sadık kalmalıyız.
Translate from Turkish to English
O sadık bir dost buldu.
Translate from Turkish to English
Çevirin Japoncaya biraz daha sadık olamaz mı?
Translate from Turkish to English
Tom bir sadık muhafazakârdır.
Translate from Turkish to English
Bir sadık dost, on bin tane akrabaya değer.
Translate from Turkish to English
Bizim sadık hizmetçimiz hastanede öldü.
Translate from Turkish to English
Ona sadık.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary birbirlerine sadık kaldılar.
Translate from Turkish to English
Tom işine sadık kaldı.
Translate from Turkish to English
Eski yöntemlere sadık kalmaya çalışmanın bir faydası yok.
Translate from Turkish to English
Bizim gerçekten sadık sürekli müşterilerimiz var.
Translate from Turkish to English
Tom sadık bir arkadaştı.
Translate from Turkish to English
Diana sadık bir arkadaştı.
Translate from Turkish to English
Dania yine de Fadıl'a sadık kalmaya karar verdi.
Translate from Turkish to English
Fadıl, Sadık caddesinde yaşıyordu.
Translate from Turkish to English
Fadıl, Sadık caddesinde oturuyordu.
Translate from Turkish to English
"Senin adın...?" "Fadıl Sadık."
Translate from Turkish to English
Dr. Sadık, Leyla'nın kusmuğunda arsenik buldu.
Translate from Turkish to English
Dr. Sadık hastaları kontrol etti.
Translate from Turkish to English
Dr. Sadık toplulukta bir süper yıldızdı.
Translate from Turkish to English
Fadıl, Sadık tıp merkezine kabul edildi.
Translate from Turkish to English
Fadıl, Sadık tıp merkezine yatırıldı.
Translate from Turkish to English
Kurban 22 yaşındaki Fadıl Sadık olarak tanımlandı.
Translate from Turkish to English
Dedektif Sadık bebek ölümlerini soruşturdu.
Translate from Turkish to English
Dr. Sadık o ölüme neyin neden olduğu hakkında hiçbir fikri olmadığını daha sonra itiraf etti.
Translate from Turkish to English
Kadınlara karşı sadık ol. Onları sevmek yeterli değil.
Translate from Turkish to English
Leyla'ya göre Fadıl sadık bir koca.
Translate from Turkish to English
Bir şey yapmaya karar verdikten sonra ona sadık kalın.
Translate from Turkish to English
Tom sadık kalmadı.
Translate from Turkish to English
Babam kendini sadık bir Macar olarak görüyordu.
Translate from Turkish to English
Sadık bir erkek kardeş, kız kardeşine yardımcı olur.
Translate from Turkish to English
Sadık bir erkek kardeş kız kardeşine yardımcı olur.
Translate from Turkish to English
Alman çoban köpekleri sadık olma eğilimindedir.
Translate from Turkish to English
Leyla'nın bazı sadık arkadaşları vardı.
Translate from Turkish to English
Gerçekten sadık bir müşteri tabanımız var.
Translate from Turkish to English
Sen sadık değil misin?
Translate from Turkish to English
Sen planına sadık kalacak mısın?
Translate from Turkish to English
Sadık bir arkadaş iki vücutta bir ruhtur.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye çok sadık.
Translate from Turkish to English
Sadece değişenler kendilerine sadık kalırlar.
Translate from Turkish to English
Sadık köpek Hachiko'nun heykeli Şibuya İstasyonu önünde duruyor.
Translate from Turkish to English
Geçmişe sadık kalamazsın.
Translate from Turkish to English
Planına sadık kalacak mısın?
Translate from Turkish to English
Sami senaryoya sadık kalmadı.
Translate from Turkish to English
Sadık bir arkadaş gerçek bir hazinedir.
Translate from Turkish to English
Sami sadık bir Hıristiyandı.
Translate from Turkish to English
Sami, Leyla'ya sadık değildi.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: sakinleşmelisin, Sen, olmasaydın, hâlâ, hayatta, olacaktı, gülümsedi, Türkiye'den, döndükten, sonra.