Turkish example sentences with "petrol"

Learn how to use petrol in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Jeologlar çiftliğimizde petrol için araştırma yaptılar.
Translate from Turkish to English

Ben bir petrol şirketi için çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un şirketi petrol için sondaj yapıyor.
Translate from Turkish to English

Japonya petrol ithal ediyor.
Translate from Turkish to English

Japonya, petrol için Arap ülkelerine güvenir.
Translate from Turkish to English

Japonya, petrol için Arap ülkelerine bağımlıdır.
Translate from Turkish to English

Kuzey Denizi'nde petrol bulundu.
Translate from Turkish to English

Petrol sızıntısı körfezi kirletti.
Translate from Turkish to English

Son petrol sızıntısından beri hiç deniz ürünü yemedim.
Translate from Turkish to English

Bu ülke petrol yönünden zengindir.
Translate from Turkish to English

Petrol fiyatı yükseliyor.
Translate from Turkish to English

Bu ülkede petrol sınırlıdır.
Translate from Turkish to English

Onlar petrol için sondaj yapmaya niyetlendiler.
Translate from Turkish to English

Sudi Arabistan petrol bakımından çok zengindir.
Translate from Turkish to English

Petrol arzı sınırsız değildir.
Translate from Turkish to English

Buralarda bir petrol istasyonu var mıdır?
Translate from Turkish to English

Onlar gemiye petrol yüklüyorlar.
Translate from Turkish to English

Ham petrol fiyatı düşmektedir.
Translate from Turkish to English

İthal petrol sıkıntısı vardı.
Translate from Turkish to English

Japonya büyük miktarda petrol ithal eder.
Translate from Turkish to English

Bu ülkede petrol sıkıntımız yok.
Translate from Turkish to English

Japonya petrol için diğer ülkelere bağımlıdır.
Translate from Turkish to English

Bu şekil ham petrol ithalatının azaldığının bir göstergesidir.
Translate from Turkish to English

Bu petrol kuyusu beni zengin edecek.
Translate from Turkish to English

Şu ülkede petrol çoktur.
Translate from Turkish to English

Petrol tankerle nakledilir.
Translate from Turkish to English

O arazide petrol mü arıyorsunuz?
Translate from Turkish to English

Petrol eski zamanlardan beri önemli olmuştur.
Translate from Turkish to English

Petrol Arabistan'da bolca bulunur.
Translate from Turkish to English

Orta Doğu petrol fiyatları varil başına beş dolar fırladı.
Translate from Turkish to English

Petrol artık ucuz bir yakıt değil.
Translate from Turkish to English

İngiltere, Rodezya'ya karşı petrol ambargosu ilan etti.
Translate from Turkish to English

Ham petrol bu fabrikada arıtılır.
Translate from Turkish to English

Petrol vardı da biz mi içtik?
Translate from Turkish to English

Petrol boru hattı sızıntı yapıyor.
Translate from Turkish to English

Tom bir petrol şirketi için çalıştı.
Translate from Turkish to English

Gemiye ham petrol yüklüyorlar.
Translate from Turkish to English

Petrol bağımlılığından yenilenebilir enerji toplumuna uzun bir yol var.
Translate from Turkish to English

Kömür, mangal kömürü, kok kömürü ve petrol koku yakıt olarak kullanılmaktadır.
Translate from Turkish to English

Bu ülkede petrol eksiğimiz yok.
Translate from Turkish to English

Petrol eski çağlardan beri önemli olmuştur.
Translate from Turkish to English

Ham petrol çağının sonu görünümde.
Translate from Turkish to English

Petrol stoğumuz tükeniyor.
Translate from Turkish to English

Tom petrol istasyonuna doğru süren siyah bir kamyon gördü.
Translate from Turkish to English

Hidroelektrik yenilenebilir bir kaynaktır ama petrol, kömür ve doğal gaz değil.
Translate from Turkish to English

Demokrasi petrol zengini ülkelerde savunulmalı ama Suudi Arabistan'da değil.
Translate from Turkish to English

Petrol, yakıt olarak kömürün yerini alıyordu.
Translate from Turkish to English

Düşük petrol fiyatlarının semeresini kim toplayacak?
Translate from Turkish to English

Petrol medeniyetin ilerlemesinde önemli bir rol oynadı.
Translate from Turkish to English

Petrol pahalı.
Translate from Turkish to English

Petrol kokusu var.
Translate from Turkish to English

Petrol kalın bir borudan geçirildi.
Translate from Turkish to English

Ben komplo teorilerine inanmam. Ben sadece Orta doğu'da tükenmiş uranyum patlayıcı ve fosfor bombalarının kullanımı ve petrol ve diğer stratejik hedefler için Irak ve Afganistanın imhası gibi gerçeklere inanıyorum.
Translate from Turkish to English

Biz Afganistan'da petrol için savaşmıyoruz fakat demokrasiyi korumak için savaşıyoruz.
Translate from Turkish to English

Kömür, doğal gaz ve petrol, milyonlarca yıl önce yaşamış bitki ve hayvanların kalıntılarıdır.
Translate from Turkish to English

Japonya petrol ithal etmeli.
Translate from Turkish to English

Tom bir petrol şirketinde yüksek bir konuma sahiptir.
Translate from Turkish to English

Dan annesini aramak için bir petrol istasyonunda durdu.
Translate from Turkish to English

Dünya'nın petrol yerine yeni enerji kaynakları geliştirmesi gerekmektedir.
Translate from Turkish to English

Petrol her şey değildir, Charley!
Translate from Turkish to English

Ham petrol fiyatı düşüyor.
Translate from Turkish to English

Petrol sizin için insan hayatından daha değerlidir, değil mi?
Translate from Turkish to English

Petrol istasyonu nerede?
Translate from Turkish to English

Bölgedeki savaştan dolayı petrol arzı geçici olarak kesildi.
Translate from Turkish to English

Petrol fiyatı düşüyor.
Translate from Turkish to English

Tom bir petrol şirketi için çalışıyor.
Translate from Turkish to English

On yıl sonra dünya çapında bir petrol sıkıntısı olduğunu varsayalım. Sanayileşmiş ülkelere ne olurdu?
Translate from Turkish to English

Nerede petrol var, orada müslüman var; karşıt ifade yanlıştır.
Translate from Turkish to English

Güneydoğu kömür, ham petrol ve doğal gaz ile ilgili önemli bir enerji üreticisidir.
Translate from Turkish to English

Bu hafta petrol fiyatı düşük.
Translate from Turkish to English

Petrol kurumadan yeni enerji formları geliştirilmelidir.
Translate from Turkish to English

Bu ısıtma sistemi petrol yakar.
Translate from Turkish to English

Petrol fiyatı düştü.
Translate from Turkish to English

Petrol fiyatı yükseldi.
Translate from Turkish to English

Bu petrol kuyusu günde 100 varilden daha fazla üretiyor.
Translate from Turkish to English

Japonya, petrol temini için Arap ülkeleri bağlıdır.
Translate from Turkish to English

Japonya petrol için yabancı ülkelere bağımlıdır.
Translate from Turkish to English

Petrol su üzerinde yüzer.
Translate from Turkish to English

Petrol bir yüz yıl daha sürmeyebilir.
Translate from Turkish to English

Tom petrol rafinerisinde uzun saatler çalışır.
Translate from Turkish to English

Petrol sızıntıları çevre için kötüdür.
Translate from Turkish to English

1973'te petrol varil başına üç dolara mal oldu; 2008'de - varil başına 80 dolar.
Translate from Turkish to English

Denizaşırı bir petrol şirketi için uçmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Petrol fiyatları düştü.
Translate from Turkish to English

Petrol taşıyan bir gemiye petrol tankeri denir.
Translate from Turkish to English

Petrol taşıyan bir gemiye petrol tankeri denir.
Translate from Turkish to English

BP petrol sızıntısından etkilenen bölgede iki yeni krep yarasa balığı türü bulundu.
Translate from Turkish to English

Yeni petrol sahalarını keşfetmek için tüm servetini riske attı.
Translate from Turkish to English

Her yıl okyanusa ne kadar petrol dökülür?
Translate from Turkish to English

Aslında ne kadar petrol dökülmüş?
Translate from Turkish to English

Şimdiye kadar ne kadar petrol sızdı?
Translate from Turkish to English

Tom petrol kuyularında çalışarak çok para kazandı.
Translate from Turkish to English

Dün petrol fiyatları yükseldi.
Translate from Turkish to English

Neyse ki, hiç petrol sızıntısı yaşamadık.
Translate from Turkish to English

Körfezde bir petrol platformu patladı.
Translate from Turkish to English

Leyla'nın babası servetini petrol endüstrisinde kazandı.
Translate from Turkish to English

Kuzey Dakota'da büyük petrol yatakları bulunmuştu.
Translate from Turkish to English

Bu petrol şirketi büyük bir petrol yolsuzluğu skandalına karıştı.
Translate from Turkish to English

Bu petrol şirketi büyük bir petrol yolsuzluğu skandalına karıştı.
Translate from Turkish to English

Artık Irak en önemli petrol tedarikçisi konumunda.
Translate from Turkish to English

Uluslararası ilişkilerdeki oynaklık petrol fiyatlarını yukarıda tutuyor.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: yakalanmıştım, Tatoeba'ya, yüzlerce, cümle, yazmak, isterdim, yapmam, gereken, şeyler, Geç.