İngilizce yazılmış bir kitap okudu.
Translate from Turkish to English

O makaleyi tekrar tekrar okudu.
Translate from Turkish to English

Tom eline alabildiği şeyi okudu.
Translate from Turkish to English

O, dün en ilginç bir roman okudu.
Translate from Turkish to English

Tom üç saatte tüm kitabı okudu.
Translate from Turkish to English

Tom tenis oyununda Mary'ye meydan okudu.
Translate from Turkish to English

O kitabı başından sonuna kadar okudu.
Translate from Turkish to English

Betty bir tenis oyununda bana meydan okudu.
Translate from Turkish to English

Kuzenim Teddy Fransızcayı üniversitede asıl branş olarak aldı ve bir yıl Paris'te okudu.
Translate from Turkish to English

Betty tatil sırasında dört hikaye okudu.
Translate from Turkish to English

Tom üç hafta önce bu kitabı okumaya başladı ve o hâlâ sadece onun yarısından daha azını okudu.
Translate from Turkish to English

Tom sözleşmeyi dikkatli bir şekilde baştan sona okudu.
Translate from Turkish to English

Tom, bir satranç oyununda Mary'ye meydan okudu.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye bir şiir okudu.
Translate from Turkish to English

O, ona bir şiir okudu.
Translate from Turkish to English

O, mektubu yavaşça okudu.
Translate from Turkish to English

O, Harvard'da hukuk okudu.
Translate from Turkish to English

O İngiliz tarihi okudu.
Translate from Turkish to English

Dün bu kitabı okudu.
Translate from Turkish to English

O, bütün gece kitap okudu.
Translate from Turkish to English

Tom mektubu Mary'ye okudu.
Translate from Turkish to English

O, şiiri monoton bir şekilde okudu.
Translate from Turkish to English

Bir falcı elimi okudu.
Translate from Turkish to English

Kuşların uçuşunu okudu.
Translate from Turkish to English

Gazeteleri iyice okudu.
Translate from Turkish to English

Gece yarısına kadar kitaplarını okudu.
Translate from Turkish to English

Mektubu tekrar tekrar okudu.
Translate from Turkish to English

Shakespeare'den bir pasaj okudu.
Translate from Turkish to English

Şiiri yüksek sesle okudu.
Translate from Turkish to English

Marko yalnızca İngilizce değil Almanca da okudu.
Translate from Turkish to English

Çocuklara eğlenceli bir hikaye okudu.
Translate from Turkish to English

Almanya'da sanat okudu.
Translate from Turkish to English

Mektubu defalarca okudu.
Translate from Turkish to English

Oğlum o raftaki her kitabı okudu.
Translate from Turkish to English

İki buçuk saatten daha fazla bir süre okudu.
Translate from Turkish to English

Kitabı dün okudu.
Translate from Turkish to English

Mary Almanca çeviriyi okudu.
Translate from Turkish to English

O, yabancı bir üniversitede okudu.
Translate from Turkish to English

Tom otobüs beklerken bir kitap okudu.
Translate from Turkish to English

Tom bir sürü Fransızca kitaplar okudu.
Translate from Turkish to English

En son ayın sekizinde ona bir mesaj attım. Sadece okudu cevap vermedi.
Translate from Turkish to English

Tom haberleri okudu.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye meydan okudu.
Translate from Turkish to English

Emily bir kitap okudu.
Translate from Turkish to English

Emily bu kitabı okudu.
Translate from Turkish to English

Yirmi öğrenciden sadece biri kitabı okudu.
Translate from Turkish to English

Tom şiiri sesli okudu.
Translate from Turkish to English

Tom onu sesli okudu.
Translate from Turkish to English

Mektubu sadece o okudu.
Translate from Turkish to English

Tom mektubu açtı ve onu okudu.
Translate from Turkish to English

Tom şişenin üzerindeki etiketi okudu.
Translate from Turkish to English

Tom kahve kupasından içti ve gazete okudu.
Translate from Turkish to English

Tom gazeteyi aldı ve manşetleri okudu.
Translate from Turkish to English

Polis Tom'u kelepçeledi ve ona haklarını okudu.
Translate from Turkish to English

O İncil okudu.
Translate from Turkish to English

Tom müzik teorisi okudu.
Translate from Turkish to English

Tom oturdu ve gazete okudu.
Translate from Turkish to English

"Savaş ve Barış"ın özetini okudu.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin kazasını gazetede okudu.
Translate from Turkish to English

Dün gece bir yemek kitabı okudu.
Translate from Turkish to English

Oxford Üniversitesinde İngiliz Edebiyatı okudu.
Translate from Turkish to English

O, eşi ateşin yanında pişirirken, oturup okudu.
Translate from Turkish to English

Sıkıcı bir roman okudu.
Translate from Turkish to English

Zihnimi okudu.
Translate from Turkish to English

Öğretmen kitabı okudu.
Translate from Turkish to English

Askeri tarih okudu.
Translate from Turkish to English

O şimdiye kadar yalnızca 10 sayfa okudu. Bense şimdiden 60 sayfa okudum.
Translate from Turkish to English

Bir ağacın gölgesine oturup kitabı okudu.
Translate from Turkish to English

Yüksek sesle şiiri ezberden okudu.
Translate from Turkish to English

Hastanede, hemşire ona karısının mektuplarının çoğunu okudu.
Translate from Turkish to English

Yasemin, görevi dikkatli bir şekilde baştan sona okudu.
Translate from Turkish to English

Yerel üniversitede Budizm ve elektromekanik okudu.
Translate from Turkish to English

Eski Antlaşma'nın tamamını bir yılda okudu.
Translate from Turkish to English

Bir kitap çıkarıp okudu.
Translate from Turkish to English

Tom yurt dışında okudu.
Translate from Turkish to English

O şiiri sadece bir kez okudu. Onu ezbere bilemez.
Translate from Turkish to English

Tom Harvard'ta hukuk okudu.
Translate from Turkish to English

Tom kavanozu aldı ve etiketi okudu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin mektubunu tekrar tekrar okudu.
Translate from Turkish to English

Tom belgeyi yüksek sesle okudu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'den gelen notu okudu ve sonra onu John'a verdi.
Translate from Turkish to English

O bir hafta içinde kitabı okudu.
Translate from Turkish to English

Tom bana bazı hikayeler okudu.
Translate from Turkish to English

O, kitabı bir günde okudu.
Translate from Turkish to English

Tom notu tekrar okudu.
Translate from Turkish to English

Tom mesajı okudu ve gülümsedi.
Translate from Turkish to English

Tom Fransızca çeviriyi okudu ve onun doğru göründüğünü düşündü.
Translate from Turkish to English

O burslu okudu.
Translate from Turkish to English

Tom bulabildiği her şeyi okudu.
Translate from Turkish to English

Jane daha önce Kar Ülkesi'ni okudu.
Translate from Turkish to English

Tom mektubu üçüncü kez okudu.
Translate from Turkish to English

Onlar iki yıldır Uygur dilini okudu.
Translate from Turkish to English

O bir makale okudu.
Translate from Turkish to English

O bütün gece kitap okudu.
Translate from Turkish to English

Tom notu okudu.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin gizli günlüğünü okudu.
Translate from Turkish to English

Edward mesajı okudu.
Translate from Turkish to English

Tom tiyatro edebiyatında okudu.
Translate from Turkish to English

Tom aklımı okudu.
Translate from Turkish to English

Mary ağacın altında oturdu, on dokuzuncu yüzyıldan kalan eski bir kitap okudu.
Translate from Turkish to English

O Oxford'da fizik okudu.
Translate from Turkish to English