Turkish example sentences with "almak"

Learn how to use almak in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Bunun gibi bir kamera almak istiyorum.

Bu tarz bir kanepe almak istemiyorum.

Biraz aspirin satın almak istiyorum.

Her altı saatte bir ilacımı almak zorundayım.

Tatlı su balıkları arasındakilerden bazıları korunmaktadır. Onları yakalamak veya satın almak yasadışıdır.

Mac bir yabani at almak istediğinden beri, parasını biriktiriyor.

Mac bir yabani at almak istediğinden dolayı para biriktiriyor.

Yeni bir bisiklet almak istiyorum.

Ne satın almak istiyorsun?

Hava kirliliğini önlemek için tedbirler almak zorundayız.

Kilo almak, kişisel gelişimin en kolay metodudur.

Bu hafta sonu bir araba almak zorundayım.

Gelecek yıl yurt dışında eğitim almak istiyorum.

Bankada paçayı yırtmak ve A52 yi almak zorundasın.

Bir çift kayak botu satın almak istiyorum.

Ne kadar pahalı olursa olsun, o klasik arabayı almak istiyorum.

Erkek kardeşim, bir araba satın almak için yeterince zengindir.

Beş bin yen bu sözlüğü satın almak için yeterlidir.

Bu tür bir kanepe satın almak istemiyorum.

Anne biraz ekmek almak için şehre gitti.

Ben kayak botları satın almak istiyorum.

Saatimi kaybettim, bu yüzden bir tane almak zorundayım.

Bilet almak için sırada durmalısınız.

Ben yeni bir araba satın almak istiyorum.

Burada nefes almak mümkün değil.

Ben bu oda için yeni bir halı satın almak zorundayım.

Ben biraz hava almak için yürüyüşe gittim.

Tom'un işini yapacak birini almak zorunda kalacağım.

O kamerayı satın almak için bir on dolara daha ihtiyacın var.

Bu bebeği satın almak istiyorum.

Ben bir hediye satın almak amacıyla bir alışveriş merkezine gittim.

Bir bilet almak için sadece butona basmalısın.

Bir bilet almak için en az bir saat beklemek zorunda kalırsın.

Ofiste bir tane satın almak zorundasın.

Birkaç kartpostal almak istiyorum.

Ben bir araba istiyorum, ama bir tane satın almak için hiç param yok.

Pasaportumu kaybettim. Yeni bir tane almak zorunda kalacağım.

Otobüs yolcuları almak için durdu.

Bazı bebekler satın almak için çok pahalı.

Çek kazağı satın almak istiyorum.

Biraz peynir satın almak istiyorum.

Temiz hava almak için dışarı çıktı.

Yeni bir tane almak için eski ehliyetini teslim etmen gerekir.

Yakında sizden haber almak için sabırsızlanıyorum.

Sonunda en iyisini satın almak her zaman daha ucuzdur.

Giysileri satın almak için para kullanırım.

Ben yeni bir takım elbise satın almak için çok fakirim.

Amerika'da güvenlik güçlerinin bilgi almak için işkence yapması yasal değildir.

ABD'de, onlardan bilgi almak için insanlara işkence yapmak yasaktır.

Lütfen ölçünüzü almak için bana izin verin.

Ben yeni adresinizi not almak zorundayım.

Aslanlar yiyecek almak için birbirleri ile dövüştüler.

Onu almak için daha sonra geleceğim.

Ben el çantamı almak için geri döneceğim.

O biraz yiyecek almak için dışarı çıktı.

Evlilikte vermek ve almak eşit olması gerekir.

Tom şapkasını kaybetti, ve yeni bir tane almak zorunda olduğunu hissetti.

Tom parayı almak için uzandı.

Tom bir araba satın almak için bankadan kredi çekti.

Tom'un üniversitedeki amacı derece almak.

Bir Picasso satın almak istiyorum.

Neden bu kitabı satın almak istiyorsunuz?

İyi bir koltuk almak için yapmanız gereken tek şey, erken çıkmaktır.

İyi bir koltuk almak amacıyla tiyatroya oldukça erken gittim.

İyi bir koltuk almak için erken gidin.

Altı aylığına banka kredisi almak istiyorum. Şimdi ne yapıyor olmalıyım?

Yiyecek almak için hiçbir yer yoktu.

İnsanlar, Devlet Başkanı'nın imzasını almak için sıraya girdiler.

O, bir çikolata satın almak için dursaydı, Tom treni kaçırmış olacaktı.

Tom istediğini almak için şiddete başvurmaya hazır.

Tom ve John bazı kızları almak için dün gece bara gittiler.

Tom biraz taze hava almak için pencereyi açtı.

Tom'un birkaç bakkal almak için yeterli parası vardı.

Tom arabayı satın almak için kararını verdi.

Satın almak istediğim kitap budur.

O, yurtdışında eğitim almak için part-time çalışmak zorunda kaldı.

Bileti almak ona on dolara mal oldu.

Tom bir çekiç daha ve bir miktar çivi almak için nalbura gitti.

Tom part-time iş almak istiyor.

Tom bir duş almak istedi.

Tom parasının karşılığını almak istedi.

Tom bir soprano saksafon almak istedi fakat bir tane almaya gücü yetmedi.

Tom bir araba satın almak için yeterli parayı tasarruf etmek istedi.

Tom Mary'nin satın almak istediği evin biraz fazla küçük olduğunu düşündü.

Tom Mary'nin böyle küçük bir araba satın almak istemeyeceğini düşündü.

Tom biraz süt almak için bir markette durdu.

Tom ona çevirilerinde yardım etmek isteyen yerlilerden nasihat almak için isteksiz görünüyor.

Tom biraz yiyecek almak zorunda.

Tom'un bu mağazadaki herhangi bir bilgisayarı almak için yeterli parası var.O sadece hangisini alacağına karar vermeli.

O, babasına yardımcı olmak için değil ama ondan ödünç para almak için gitti.

Tom'un otomattan bir içecek satın almak için yeterli bozuk parası yoktu.

Tom sürücü belgesini almak için sürücü testinde yeterince iyi yapamadı.

Bu kumaşı yeni bir elbise için almak istiyorum. Maliyeti nedir?

Tom'un satın almak istediği bariton saksafon onun için çok fazla pahalıydı. .

İstediğimiz her şeyi satın almak için yeterli paramız olmadığını varsaymalısın.

Yeni bir traktör almak için yeterli paramızın olması biraz zaman alacak.

Ben sadece kendi ana dillerine çeviri yapmaları için insanları işe almak istiyorum.

Yarım kek almak istiyorum.

O yabancı bir araba almak için yeterince zengin.

Büyükbabam hâlâ yeni fikirleri almak için çabalıyor.

İyi bir koltuk almak için sadece erken gitmek zorundasın.

Also check out the following words: Hangisini, okursanız, bulacaksınız, orijinal, yazılmıştır, Asya'daki, suçunu, almalıyım, Bhopal, Trajedisi'nde.