Turkish example sentences with "hiçbirini"

Learn how to use hiçbirini in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

O bana iki kitap ödünç verdi, henüz hiçbirini okumadım.

O, sadece İngilizce ve Almanca konuşur, onlardan hiçbirini anlamam.

Ben onun erkek kardeşlerinden hiçbirini tanımıyorum.

Çocuklardan hiçbirini görmedim.

Ben mektupların hiçbirini yanıtlamadım.

Onun çalışmalarından hiçbirini görmedim.

Tom Mary'nin konserlerinden hiçbirini kaçırmadı.

Tom ondan yapması beklenilen işlerin hiçbirini yapmadı.

Tom Mary'nin arkadaşlarından hiçbirini tanımaz.

Tom henüz detaylardan hiçbirini bilmiyor.

Ben onların hiçbirini sevmiyorum.

Onlardan hiçbirini sevmiyorum.

Onlardan hiçbirini tanımıyorum.

İkizlerin hiçbirini tanımıyorum.

Bu şapkaların hiçbirini sevmiyorum.

Onun romanlarından hiçbirini okumadım.

Bu plaklardan hiçbirini sevmiyorum.

Onların hiçbirini tanıdığımı sanmıyorum.

Şarkılardan hiçbirini bilmiyordum.

Bu isimlerden hiçbirini tanımıyorum.

Bu adamlardan hiçbirini tanımıyorum.

Şimdiye kadar görüştüğümüz bakıcılardan hiçbirini sevmedim.

Bu şapkaların hiçbirini beğenmiyorum.

Onun öğrencilerinden hiçbirini tanımıyorum.

Bu insanların hiçbirini tanımıyorum.

Tom önerilerimden hiçbirini beğenmedi.

Dün televizyonda aynı saatte üç iyi film vardı. Ve onlardan hiçbirini görmedim.

Üç adamdan hiçbirini tanımıyorum.

Tom onun yapmasını istediğim iki şeyden hiçbirini yapmadı.

Bu insanlardan hiçbirini tanımıyorum.

Tom, yapacağını söylediği şeylerin neredeyse hiçbirini yapmaz.

Tom daha önce onlardan hiçbirini görmedi.

Tom, Mary'nin ona gönderdiği mesajlardan hiçbirini okumadı.

Ben bunların hiçbirini istememiştim.

Tom seçeneklerinden hiçbirini sevmiyor.

Tom listemizdeki şarkılardan hiçbirini bilmiyordu.

Tom yaptıklarının hiçbirini hatırlamıyor.

Ben bunların hiçbirini bilmiyorum.

Gözlem yetkileri üzerine bir deney sırasında, bu birimde iki yıl yaşamasın rağmen Tom oturma odası duvarında asılı resimlerden hiçbirini tanımlayamadı.

Gözlem gücüyle ilgili bir deneyde, Tom evinde iki yıldır oturmasına rağmen, oturma odasının duvarında asılı resimlerin hiçbirini tarif edemedi.

Tom sorularımın hiçbirini cevaplamayacak.

Tom sorularımdan hiçbirini cevaplayamadı.

Bunların hiçbirini sevmiyorum.

O, on kitap yazdı ama onlardan hiçbirini yayınlamadı.

Onlardan hiçbirini hatırlayamıyorum.

Bunların hiçbirini hak etmiyoruz.

Bu tablolardan hiçbirini sevmiyorum.

Bunun hiçbirini hatırlamıyorum.

Onların isimlerinden hiçbirini hatırlamıyorum.

Resimdeki insanlardan hiçbirini tanımıyorum.

Hiç kimse yaptığım kurabiyelerden hiçbirini yemedi.

Bunların hiçbirini anlamıyorum.

Ben onların hiçbirini tanımıyordum.

Tom'un söylediklerinden hiçbirini anlamadım.

Birçok yabancı dil okudum ama hiçbirini konuşmam.

Ben hiçbirini hatırlamıyorum

Bu şeylerden hiçbirini yapmadım.

Yaptığımı söylediğin şeylerin hiçbirini yapmadım.

Bunların hiçbirini beğenmiyor musun?

Tom'un bana gönderdiği mesajlardan hiçbirini okumuyorum.

Ben asla onların hiçbirini söylemedim.

Birçok yabancı dili anlayabilirim ama hiçbirini konuşamam.

Birçok yabancı dil okuyabilirim ama hiçbirini konuşamam.

Bunlardan hiçbirini yemek istemiyorum.

Bu kitaplardan hiçbirini okumadım.

Pek çok yabancı dili okuyabiliyorum ama hiçbirini konuşamıyorum.

Bunlardan hiçbirini kabul etmedim.

Tom satırlarının hiçbirini hatırlayamadı.

Henüz hiçbirini görmedim.

Pierre hiçbirini anlamıyordu.

Tom hiçbirini anlamıyordu.

Onların hiçbirini rapor etmedim.

Bunların hiçbirini raporlamayacağım.

Bunların hiçbirini bildirmeyeceğim.

Ben onlardan hiçbirini yapmadım.

Pek çok yabancı dili anlayabiliyorum ama onlardan hiçbirini konuşamıyorum.

Tom bu kitaplardan hiçbirini okumadı.

Tom henüz bu kitaplardan hiçbirini okumadı.

Bunlardan hiçbirini anlamıyor musun?

Tom Mary'nin arkadaşlarından hiçbirini sevmiyor.

Onların hiçbirini almadım.

Bunlardan hiçbirini almayı düşünmüyorum.

Bu kitaplardan hiçbirini beğenmedim.

Tom, Mary'nin buzdolabındaki yiyeceklerden hiçbirini yemesi gerektiğini söyledi.

Sen resimlerinin hiçbirini satmadın, değil mi?

Başvurduğum işlerden hiçbirini almadım.

Tom resimlerinin hiçbirini satmak zorunda değildi.

Tom'un resimlerinin hiçbirini satması gerekmiyordu.

Sami'ye bunlardan hiçbirini söylemedim.

Bu kitaplardan hiçbirini almak istemiyorum.

Bu kızlardan hiçbirini tanımıyorum.

Şu oğlanlardan hiçbirini bilmiyorum.

O kitaplardan hiçbirini henüz okumadım.

Tom, Mary'nin onun için pişirdiği kurabiyelerden hiçbirini yemedi.

Tom'un erkek kardeşlerinden hiçbirini tanımıyorum. Kız kardeşlerinden de hiçbirini tanımıyorum.

Tom'un erkek kardeşlerinden hiçbirini tanımıyorum. Kız kardeşlerinden de hiçbirini tanımıyorum.

Tom'un erkek kardeşlerinden hiçbirini tanımıyorum.

Sami Müslümandır ve onlardan hiçbirini yapmaz.

Tom'un istediği şarkılardan hiçbirini çalmak istemiyorum.

Tom, Mary'nin resimlerinden hiçbirini almayacağını söyledi.

Tom'un dün bana gönderdiği mesajların hiçbirini okumadım.

Also check out the following words: tane, pencere, tanıdıkça, seversin, Hastaymış, gözüküyor, lezzetli, kıyafetim, demode, Sonsuza.