Learn how to use değerli in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Perry ondan değerli bilgi aldı.
Translate from Turkish to English
Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın.
Translate from Turkish to English
Bazı değerli taşlar akuamarin, ametist, zümrüt, kuvars ve yakuttur.
Translate from Turkish to English
Değerli şeyler bankanın korumasındadır.
Translate from Turkish to English
Değerli şeylerini güvenli bir yerde muhafaza etmelisin.
Translate from Turkish to English
Güvenlik için kadın, değerli şeylerini bankada sakladı.
Translate from Turkish to English
Ocaklarda değerli mineraller kazıp çıkarılır.
Translate from Turkish to English
O, senin ne kadar değerli olduğunla ilgili değil fakat sana sahip oldukları için ne kadar ödeyecekleri ile ilgilidir.
Translate from Turkish to English
Ben değerli eşyalarımı kurtarmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Hiçbir şey sağlıktan daha değerli değildir.
Translate from Turkish to English
Hiçbir şey sevgi kadar değerli değildir.
Translate from Turkish to English
Onun hayal edebileceğinden daha değerli bir yüzüğü var.
Translate from Turkish to English
Bu malzemeler son derece değerli oldu.
Translate from Turkish to English
Zaman en değerli şeydir.
Translate from Turkish to English
Zaman çok değerli bir şeydir, bu yüzden onu en iyi şekilde kullanmamız gerekir.
Translate from Turkish to English
Hiçbir şey zamandan daha değerli değildir fakat hiçbir şey daha az değerli değildir.
Translate from Turkish to English
Hiçbir şey zamandan daha değerli değildir fakat hiçbir şey daha az değerli değildir.
Translate from Turkish to English
Hiçbir şey zaman kadar değerli değildir.
Translate from Turkish to English
Genellikle hiçbir şeyin zamandan daha değerli olmadığın söylenilir.
Translate from Turkish to English
Ona hiçbir şey broşundan daha değerli değildir.
Translate from Turkish to English
Tom değerli eşyalarını bir kasaya koydu.
Translate from Turkish to English
Bu kitap benim için çok değerli.
Translate from Turkish to English
Hiçbir şey dostluk kadar değerli değildir.
Translate from Turkish to English
O kamera Tom'un en değerli eşyası.
Translate from Turkish to English
Jack annesinin değerli bir vazosunu kırdı, ama bilerek yapmadı, bu yüzden o kızmadı.
Translate from Turkish to English
Onun bir sürü değerli kitapları var.
Translate from Turkish to English
O, değerli bir deneyimdi.
Translate from Turkish to English
O, değerli bir yüzük takıyor.
Translate from Turkish to English
Ben onun tavsiyesini değerli olarak görüyorum.
Translate from Turkish to English
Onun çok sayıda değerli tabloları var.
Translate from Turkish to English
Lütfen resepsiyonda değerli eşyalarınızı kontrol edin.
Translate from Turkish to English
O benim için çok değerli.
Translate from Turkish to English
Sağlık değerli bir hazinedir, kıymeti sadece hasta olunca bilinir.
Translate from Turkish to English
Değerli eşyalarınızı kasaya koyun.
Translate from Turkish to English
Bir kişinin kazanabileceği en değerli beceri, kendini düşünebilme yeteneğidir.
Translate from Turkish to English
Sonunda, değerli taş onun ellerindeydi.
Translate from Turkish to English
Çok değerli bir keşif yaptı.
Translate from Turkish to English
Sağlık en değerli şeydir.
Translate from Turkish to English
Bu kasa değerli eşyaları saklamak içindir.
Translate from Turkish to English
Saatiniz çok değerli görünüyor.
Translate from Turkish to English
Takımımızda en değerli oyuncudur.
Translate from Turkish to English
Hiçbir şey iyi bir sağlıktan daha değerli değil.
Translate from Turkish to English
Bir maden değerli madenleri bulduğun yerdir.
Translate from Turkish to English
Değerli zamanınızı aldığım için üzgünüm.
Translate from Turkish to English
Chris, Beth'in değerli kol saatini bulamadığını duyduğunda üzüntüsünü gizleyemedi.
Translate from Turkish to English
Perry ondan değerli bilgiler elde etti.
Translate from Turkish to English
Bu kitaplar bizim için çok değerli.
Translate from Turkish to English
Arkadaşlığın benim için değerli.
Translate from Turkish to English
Arkadaşlık kadar değerli bir şey yoktur.
Translate from Turkish to English
Değerli bir ders öğrendim.
Translate from Turkish to English
Bugün değerli bir ders öğrendim.
Translate from Turkish to English
Zamanının değerli olduğunu biliyorum ama sadece bir soru sorabilir miyim?
Translate from Turkish to English
Bunun ne kadar değerli olduğunu düşünüyorsun?
Translate from Turkish to English
Değerli zamanımızı boşa harcıyoruz.
Translate from Turkish to English
Tom değerli bir müşteri.
Translate from Turkish to English
Değerli zamanı boşa harcıyorsun.
Translate from Turkish to English
En değerli varlığın nedir?
Translate from Turkish to English
Değerli çok az zamanımız var.
Translate from Turkish to English
Bu gece değerli bir ders öğrendim.
Translate from Turkish to English
Sevgi kadar değerli hiçbir şey yoktur.
Translate from Turkish to English
Bazı değerli eşyalarımı kontrol etmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
O, şirketimiz için değerli bir kazanımdır.
Translate from Turkish to English
Değerli vaktinizi suistimal etmek istemem.
Translate from Turkish to English
Çok fazla insan değerli vaktini boşa harcar.
Translate from Turkish to English
Senin için önemsiz ancak başka insanlar için değerli olan bir paran varsa; onu iyilik yapmak için kullan.
Translate from Turkish to English
10 lira senin için değersiz bir paraysa, onu yardım için kullanarak çok değerli hale getirebilirsin.
Translate from Turkish to English
Seninle yaptıklarımızı değil, yapmak istediklerimizi konuşalım. Çünkü gelecek geçmişten daha değerli.
Translate from Turkish to English
Her şey çok değerli.
Translate from Turkish to English
Bir çocuktan daha değerli hazine yoktur.
Translate from Turkish to English
Bu bölge, değerli madenler üretir.
Translate from Turkish to English
Tom çok değerli bir keşif yaptı.
Translate from Turkish to English
Tom birkaç çok değerli tablolara sahip.
Translate from Turkish to English
Tom o tablonun o kadar değerli olduğunu fark etmeyebilir.
Translate from Turkish to English
Tom'un değerli eşyalarını nereye sakladığını bilen tek kişi benim.
Translate from Turkish to English
Değerli bir ders öğrendiğini düşünüyorum.
Translate from Turkish to English
Tom takımımızdaki en değerli oyuncu.
Translate from Turkish to English
Takımınızın değerli bir üyesi olabileceğimi umuyorum.
Translate from Turkish to English
O birçok değerli eserlere sahip.
Translate from Turkish to English
O çok değerli tablolara sahip.
Translate from Turkish to English
Biz değerli zaman kaybettik.
Translate from Turkish to English
Bu kitap fen öğrencileri için çok değerli.
Translate from Turkish to English
O gerçekten çok değerli mi?
Translate from Turkish to English
Bunun değerli bir şey olduğunu düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English
Burada değerli zamanı boşa harcıyoruz.
Translate from Turkish to English
Mary benim için çok değerli.
Translate from Turkish to English
Bu değerli midir?
Translate from Turkish to English
Yakutlar dünyanın en güzel değerli taşlarından biridir.
Translate from Turkish to English
Mary çok değerli bir yüzük takıyor.
Translate from Turkish to English
Tom benim değerli bir arkadaşım.
Translate from Turkish to English
O, takımımızdaki en değerli oyuncudur.
Translate from Turkish to English
Hiçbir şey arkadaşlıktan daha değerli değildir.
Translate from Turkish to English
Onun değerli bir şey olduğunu düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English
O çok değerli bir elmas yüzük çaldı.
Translate from Turkish to English
Uygun olan bir çelik kasaya değerli eşyalarımı koymak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Köpek kulaklı sayfalar kitapları daha az değerli yaptı.
Translate from Turkish to English
Sizin için kara elmas, kandan daha değerli değil mi?
Translate from Turkish to English
Hastalık gelene kadar sağlık değerli değildir.
Translate from Turkish to English
Onur sahip olduğumuz en değerli şey.
Translate from Turkish to English
O, şirket için değerli bir şey.
Translate from Turkish to English
Hiçbir şey aşktan daha değerli değil.
Translate from Turkish to English
O çok değerli bir kol saatine sahip.
Translate from Turkish to English