Turkish example sentences with "konuşacak"

Learn how to use konuşacak in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Mary'nin konuşacak hiç kimsesi yok fakat o kendini yalnız hissetmiyor.

Konuşacak yakın arkadaşları yok.

Benim sizinle konuşacak bir şeyim var.

Tom konuşacak birine sahip olmayı diledi.

Tom Mary ile konuşacak durumda değildi.

Tom'un Mary ile konuşacak cesareti yoktu.

Bob konuşacak birini arıyordu.

Tom konuşacak birini bulamadı.

Ben konuşacak birini istiyorum.

Onun konuşacak hiç kimsesi yok.

Onun konuşacak arkadaşı yoktu.

Onun hiç konuşacak arkadaşı yok.

Sadece konuşacak birini istiyorum.

Bu gece kim konuşacak?

Yaşlı insanların konuşacak birine ihtiyaçları vardır.

Oturacak ve konuşacak zamanım yok.

Artık konuşacak enerjim yok.

Sorunlarım hakkında konuşacak bir arkadaşım yok.

Tom konuşacak kimsesi olmayan tamamen yalnız biri.

Bence konuşacak birine ihtiyacın var.

Seni burada dışarıda tek başına gördüm ve konuşacak birini isteyebileceğini düşündüm.

Tom'la konuşacak kişisel bir şeyim var.

Konuşacak başka kimsem yok.

Tom konuşacak.

Konuşacak birisine ihtiyacım var.

Tom'un seninle konuşacak zamanı yok.

Tom'la konuşacak birine ihtiyacım var.

Seninle konuşacak bir şeyim var.

Konuşacak birine sahip olmak güzel.

Sorunlarım hakkında konuşacak birine sahip olmak güzel.

Tom'un konuşacak kimsesi yok.

Onunla konuşacak mısın?

Tom'la konuşacak mısın?

Tom, Mary'yle konuşacak.

Bizim her zaman konuşacak bir şeyimiz vardır.

Yüzüne gülecek kadar dost sandığın kişiler, aslında arkandan konuşacak kadar yüzsüzler.

Tom bu konuda daha sonra bizimle konuşacak.

Tom onun hakkında Mary ile konuşacak.

Konuşacak çok şeyimizin olduğunu düşünüyorum.

Olanlarla ilgili Tom'la konuşacak kişi sen olmalısın.

Konuşacak çok şeyiniz vardır.

Bugün kim konuşacak?

Tom ve Mary'nin hakkında konuşacak bir şeyi yoktu.

Hakkında konuşacak çok şeyimiz var.

Asla hakkında konuşacak bir şeye sahipmiş gibi görünmüyoruz.

Konuşacak çok şeyimiz var.

Tom benim için konuşacak.

Onlarla konuşacak mısın?

Judy yarın Japonya hakkında konuşacak.

Tom'la konuşacak kişi olmalısın.

Tom'la konuşacak tek kız Mary'dir.

Konuşacak birine ihtiyacınız varsa ben buradayım.

Konuşacak havamda değilim.

Hakkında konuşacak bazı şeylerimiz var.

Hakkında konuşacak bir şeyimiz kalmadı.

Senin ve benim hakkında konuşacak bir şeyimiz yok.

Hâlâ hakkında konuşacak bir şeyim yok.

Hakkında konuşacak bir şey kalmadı.

Hakkında konuşacak başka bir şey yok.

Hakkında konuşacak daha fazla bir şey yok.

Tom yaptıkları hakkında konuşacak kadar aptal değildi.

Benimle konuşacak mısınız?

Tom'la konuşacak mısın yoksa konuşmayacak mısın?

Konuşacak başka biri olmadığı zaman sadece Tom'la konuştum.

Hakkında konuşacak ne kaldı?

Hakkında konuşacak çok şey var.

Tom'un konuşacak arkadaşları yok.

Şimdi konuşacak zamanım yok.

Hakkında konuşacak bir şeyimiz yok.

Sadece benimle konuşacak birini istedim.

İnsanlar konuşacak.

Tüm yaşlı insanların konuşacak birine ihtiyacı var.

Konuşacak birine ihtiyacın olursa beni ara.

Konuşacak bir şey kalmadı.

Tom bize hakkında konuşacak bir şey verdi.

Tom'un ve benim hakkında konuşacak bazı şeylerimiz var.

Yalnız yaşamanın dezavantajlarından biri senin konuşacak hiç kimseye sahip olmamandır.

Konuşacak herhangi bir arkadaşım yok.

Bunun hakkında konuşacak mıyız yoksa konuşmayacak mıyız?

Tom kalabalığa konuşacak.

Tom bizimle pazartesi konuşacak.

Jose şu anda konuşacak bir durumda değil; daha sonra arayın.

Hakkında konuşacak bir şeyimiz yoktu.

Ben konuşacak mıyım?

Başkan bu akşam televizyonda konuşacak.

Tom'un konuşacak birine ihtiyacı var.

Konuşacak hiç kimsem yoktu.

Ben konuşmadan önce yıldızlar konuşacak.

O etraftayken o, onun hakkında konuşacak kadar aptal değildi.

Onun huzurunda o, onun hakkında konuşacak kadar aptal değildi.

Konuşacak zamanım yok.

Tom konuşacak ilk kişiydi.

Tom yalnızdı ve o konuşacak birinin olmasını diledi.

Mary yalnız ve konuşacak kimsesi yok.

Tom yalnız ve konuşacak kimsesi yok.

Bizim gerçekten hakkında konuşacak hiçbir şeyimiz yok.

Konuşacak birini bul.

Şikayette bulunmak için konuşacak en iyi kişi kimdir?

Sen konuşacak birisin!

Tom'un konuşacak kimsesi yoktu.

Tom'un seninle konuşacak bazı şeyleri var.

Also check out the following words: kitap, okumamamı, söyledi, On, bir, iki, üç, dört, beş, altı.