Mary'nin konuşacak hiç kimsesi yok fakat o kendini yalnız hissetmiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Konuşacak yakın arkadaşları yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benim sizinle konuşacak bir şeyim var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom konuşacak birine sahip olmayı diledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary ile konuşacak durumda değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un Mary ile konuşacak cesareti yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bob konuşacak birini arıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom konuşacak birini bulamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben konuşacak birini istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun konuşacak hiç kimsesi yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun konuşacak arkadaşı yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun hiç konuşacak arkadaşı yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sadece konuşacak birini istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu gece kim konuşacak?
Translate from Türkisch to Deutsch

Yaşlı insanların konuşacak birine ihtiyaçları vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oturacak ve konuşacak zamanım yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Artık konuşacak enerjim yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sorunlarım hakkında konuşacak bir arkadaşım yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom konuşacak kimsesi olmayan tamamen yalnız biri.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bence konuşacak birine ihtiyacın var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Seni burada dışarıda tek başına gördüm ve konuşacak birini isteyebileceğini düşündüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'la konuşacak kişisel bir şeyim var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Konuşacak başka kimsem yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom konuşacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Konuşacak birisine ihtiyacım var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un seninle konuşacak zamanı yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'la konuşacak birine ihtiyacım var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Seninle konuşacak bir şeyim var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Konuşacak birine sahip olmak güzel.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sorunlarım hakkında konuşacak birine sahip olmak güzel.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un konuşacak kimsesi yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onunla konuşacak mısın?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'la konuşacak mısın?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'yle konuşacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bizim her zaman konuşacak bir şeyimiz vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yüzüne gülecek kadar dost sandığın kişiler, aslında arkandan konuşacak kadar yüzsüzler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bu konuda daha sonra bizimle konuşacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom onun hakkında Mary ile konuşacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Konuşacak çok şeyimizin olduğunu düşünüyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Olanlarla ilgili Tom'la konuşacak kişi sen olmalısın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Konuşacak çok şeyiniz vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bugün kim konuşacak?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary'nin hakkında konuşacak bir şeyi yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hakkında konuşacak çok şeyimiz var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Asla hakkında konuşacak bir şeye sahipmiş gibi görünmüyoruz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Konuşacak çok şeyimiz var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom benim için konuşacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlarla konuşacak mısın?
Translate from Türkisch to Deutsch

Judy yarın Japonya hakkında konuşacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'la konuşacak kişi olmalısın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'la konuşacak tek kız Mary'dir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Konuşacak birine ihtiyacınız varsa ben buradayım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Konuşacak havamda değilim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hakkında konuşacak bazı şeylerimiz var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hakkında konuşacak bir şeyimiz kalmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Senin ve benim hakkında konuşacak bir şeyimiz yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hâlâ hakkında konuşacak bir şeyim yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hakkında konuşacak bir şey kalmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hakkında konuşacak başka bir şey yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hakkında konuşacak daha fazla bir şey yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yaptıkları hakkında konuşacak kadar aptal değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benimle konuşacak mısınız?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'la konuşacak mısın yoksa konuşmayacak mısın?
Translate from Türkisch to Deutsch

Konuşacak başka biri olmadığı zaman sadece Tom'la konuştum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hakkında konuşacak ne kaldı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Hakkında konuşacak çok şey var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un konuşacak arkadaşları yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Şimdi konuşacak zamanım yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hakkında konuşacak bir şeyimiz yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sadece benimle konuşacak birini istedim.
Translate from Türkisch to Deutsch

İnsanlar konuşacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tüm yaşlı insanların konuşacak birine ihtiyacı var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Konuşacak birine ihtiyacın olursa beni ara.
Translate from Türkisch to Deutsch

Konuşacak bir şey kalmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bize hakkında konuşacak bir şey verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ve benim hakkında konuşacak bazı şeylerimiz var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yalnız yaşamanın dezavantajlarından biri senin konuşacak hiç kimseye sahip olmamandır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Konuşacak herhangi bir arkadaşım yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bunun hakkında konuşacak mıyız yoksa konuşmayacak mıyız?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kalabalığa konuşacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bizimle pazartesi konuşacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Jose şu anda konuşacak bir durumda değil; daha sonra arayın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hakkında konuşacak bir şeyimiz yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben konuşacak mıyım?
Translate from Türkisch to Deutsch

Başkan bu akşam televizyonda konuşacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un konuşacak birine ihtiyacı var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Konuşacak hiç kimsem yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben konuşmadan önce yıldızlar konuşacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

O etraftayken o, onun hakkında konuşacak kadar aptal değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun huzurunda o, onun hakkında konuşacak kadar aptal değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Konuşacak zamanım yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom konuşacak ilk kişiydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yalnızdı ve o konuşacak birinin olmasını diledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary yalnız ve konuşacak kimsesi yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yalnız ve konuşacak kimsesi yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bizim gerçekten hakkında konuşacak hiçbir şeyimiz yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Konuşacak birini bul.
Translate from Türkisch to Deutsch

Şikayette bulunmak için konuşacak en iyi kişi kimdir?
Translate from Türkisch to Deutsch

Sen konuşacak birisin!
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un konuşacak kimsesi yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un seninle konuşacak bazı şeyleri var.
Translate from Türkisch to Deutsch