Turkish example sentences with "kaybı"

Learn how to use kaybı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Amnezi, "hafıza kaybı" anlamına gelir.
Translate from Turkish to English

Kaybı telafi etmek için çok çalıştım.
Translate from Turkish to English

Kaybı telafi etmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Esperanto kesinlikle çok büyük bir zaman kaybı!
Translate from Turkish to English

Kaybı telafi etmeliyim.
Translate from Turkish to English

İnsanlar sorunları tartışmanın bir zaman kaybı olduğuna inanıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom herkesi memnun etmenin zaman kaybı olacağını söylüyor.
Translate from Turkish to English

Tom kan kaybı şokuna girdi.
Translate from Turkish to English

Zaman ve para kaybı inanılmaz.
Translate from Turkish to English

O tamamen zaman kaybı.
Translate from Turkish to English

Kaybı telafi etmeliyiz.
Translate from Turkish to English

O, kaybı telafi edecek.
Translate from Turkish to English

Onların kaybı bir milyon yene ulaştı.
Translate from Turkish to English

Tom onun zaman kaybı olduğunu düşünüyor.
Translate from Turkish to English

Kaybı kim telafi edecek?
Translate from Turkish to English

TV izlemeyi bir vakit kaybı olarak düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Sporun zaman kaybı olduğunu iddia ediyorum.
Translate from Turkish to English

Hükümet, kaybı telafi etmek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English

Daha fazla beklemek zaman kaybı gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Tom Mary için mektubu tercüme etmenin zaman kaybı olacağını anladı.
Translate from Turkish to English

Bazı insanlar Klingon, Interlingua ve Esperanto gibi dilleri öğrenmenin zaman kaybı olduğunu düşünmektedir.
Translate from Turkish to English

Sanırım bu bir zaman kaybı.
Translate from Turkish to English

Babasının kaybı onun için çok acı oldu.
Translate from Turkish to English

Umarım bu bir zaman kaybı değildi.
Translate from Turkish to English

Televizyon izlemenin zaman kaybı olduğuna inanıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un sol gözünde görüş kaybı var.
Translate from Turkish to English

Tom'un işitme kaybı var.
Translate from Turkish to English

Candy Crush gibi oyunların zaman kaybı olduklarını düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

O bunun zaman kaybı olduğunu düşünüyor.
Translate from Turkish to English

O bunun bir zaman kaybı olduğunu düşünüyor.
Translate from Turkish to English

Onun zaman kaybı olduğunu düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Bu sadece vakit kaybı.
Translate from Turkish to English

Televizyon izlemeyi zaman kaybı olarak kabul ederim.
Translate from Turkish to English

Aşk benim için zaman kaybı değildir.
Translate from Turkish to English

Tom, sporun vakit kaybı olduğunu düşünür.
Translate from Turkish to English

Bir çocukla mantık ekseninde konuşmaya çalışmak zaman kaybı.
Translate from Turkish to English

Daha fazla beklemek zaman kaybı.
Translate from Turkish to English

Tom birçok kez başarısız oldu, ama bunu zaman kaybı olarak görmüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom o toplantıya gitmenin zaman kaybı olacağını düşünüyordu.
Translate from Turkish to English

Yaptığın şey sadece bir zaman kaybı.
Translate from Turkish to English

Bunun sadece bir zaman kaybı olup olmayacağını merak ediyordum.
Translate from Turkish to English

Onu yapmak bir zaman kaybı.
Translate from Turkish to English

Onu yapmak zaman kaybı.
Translate from Turkish to English

Bereket versin ki, hiçbir can kaybı olmadı.
Translate from Turkish to English

Bugünün kaybı sadece bir israf değil.
Translate from Turkish to English

Birinin kaybı bir başkasının kazancıdır.
Translate from Turkish to English

Tom'u bize yardım etmesi için ikna etmeye çalışmak tam bir zaman kaybı olacak.
Translate from Turkish to English

Bana sorarsan, Tom'la konuşmak bir zaman kaybı olacaktır.
Translate from Turkish to English

Tom'un yardım etmesini istemenin bir zaman kaybı olacağını sana söyledim.
Translate from Turkish to English

Tom'un yardım etmesini istemek zaman kaybı olurdu.
Translate from Turkish to English

Bana sorarsan, bu tam bir zaman kaybı.
Translate from Turkish to English

Umarım bu gezi zaman kaybı değildir.
Translate from Turkish to English

Onun zaman kaybı olacağından korkuyorum.
Translate from Turkish to English

Bu az çok bir zaman kaybı, değil mi?
Translate from Turkish to English

TV izlemek büyük bir zaman kaybı.
Translate from Turkish to English

Onun bir çaba kaybı olduğunu düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Bunu düzeltmeye çalışmak bir zaman kaybı.
Translate from Turkish to English

O büyük bir para kaybı gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Bu açıkça bir zaman kaybı.
Translate from Turkish to English

Ne devasa bir zaman kaybı!
Translate from Turkish to English

O mutlak bir zaman kaybı.
Translate from Turkish to English

O bir zaman kaybı olacaktı.
Translate from Turkish to English

Bu benimle ilgili zaman kaybı.
Translate from Turkish to English

Bu tamamen bir zaman kaybı.
Translate from Turkish to English

O benim yeteneklerimin bir kaybı.
Translate from Turkish to English

Bu bir zaman kaybı.
Translate from Turkish to English

O böyle bir zaman kaybı.
Translate from Turkish to English

Sana bunun bir zaman kaybı olduğunu söyledim.
Translate from Turkish to English

Can kaybı yoktu.
Translate from Turkish to English

Hiç can kaybı var mıydı?
Translate from Turkish to English

Annesinin kaybı ona üzüntü ve pişmanlık getirdi.
Translate from Turkish to English

Korkunç bir vakit kaybı gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Ben bir zaman kaybı olacağını bilmeliydim.
Translate from Turkish to English

Bunun bir zaman kaybı olduğunu bilmeliydim.
Translate from Turkish to English

Cümleleri tartışmak zaman kaybı değildir.
Translate from Turkish to English

O, proje üzerinde yaptığı kaybı finanse etmek için erkek kardeşinden borç aldı.
Translate from Turkish to English

Onu yapmak zaman kaybı olurdu.
Translate from Turkish to English

Tom sporların bir zaman kaybı olduğunu düşünüyor.
Translate from Turkish to English

Okul bir zaman kaybı değildir.
Translate from Turkish to English

Bazı insanlar okumanın zaman kaybı olduğuna inanıyorlar.
Translate from Turkish to English

Kitap okumaya değer mi, yoksa vakit kaybı mı olur?
Translate from Turkish to English

Hiçbir can kaybı bildirilmedi.
Translate from Turkish to English

Hiçbir can kaybı olmadı.
Translate from Turkish to English

Onun hafıza kaybı fiziksel bir sorundan ziyade psikolojik bir sorun.
Translate from Turkish to English

Kim kaybı anlayacak?
Translate from Turkish to English

Tom hafıza kaybı çekiyor.
Translate from Turkish to English

Bunun bir zaman kaybı olduğunu sana söyledim.
Translate from Turkish to English

Bunun bir zaman kaybı olduğunu biliyordum.
Translate from Turkish to English

Bunu yapmak zaman kaybı olurdu.
Translate from Turkish to English

Koku duygusu kaybı bir kafa travması nedeniyle oldu.
Translate from Turkish to English

Onları daha fazla beklersek zaman kaybı olur.
Translate from Turkish to English

Annelerinin kaybı onları çok etkiledi.
Translate from Turkish to English

O tam bir zaman kaybı olurdu.
Translate from Turkish to English

Yürüyüş yapmanın bir zaman kaybı olduğunu düşünürdüm.
Translate from Turkish to English

Para kaybı onun yurt dışına gitmesini imkansız hale getirdi.
Translate from Turkish to English

Kaybı gelecek hafta telafi etmelisin.
Translate from Turkish to English

O defalarca başarısız oldu ama bunun bir zaman kaybı olduğuna dair içinde bir his yoktu.
Translate from Turkish to English

Bu tam bir zaman kaybı olurdu.
Translate from Turkish to English

Bunun zaman kaybı olduğunu hissediyorum.
Translate from Turkish to English

Tom hafıza kaybı çekiyordu ve kimliği hakkında hiçbir şey hatırlamıyordu.
Translate from Turkish to English

Annesinin kaybı ona acı ve pişmanlık getirdi.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: nasıl, çalıştığını, anlatabilir, misin, Zor, durumlarla, başa, çıkamıyor, Günde, en.