Turkish example sentences with "insanlardan"

Learn how to use insanlardan in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Onun arkadaşlarının hepsi vücut yastığıydılar,ve onunkilerinin hepsi oyuncak bebektiler;böylece bir ölüyü canlandırmaya olan düşkünlüklerine yapıştılar.Fakat onların cansız nesne olmamalarından fakat kompleks duyguları olan insanlardan dolayı onların ilişkileri bazen gergindi.
Translate from Turkish to English

Gençler, kendilerini bir şeye yaşlı insanlardan daha çabuk adapte ederler.
Translate from Turkish to English

Tanımadığın insanlardan gelen e-mail'ları hiçbir şey yokmuş gibi cevaplayamazsın.
Translate from Turkish to English

Kim bu insanlardan bir ordu organize edecekti?
Translate from Turkish to English

Tom tanıdığım en yetenekli insanlardan biridir.
Translate from Turkish to English

Tom iş dünyasında tanıdığım en saygın insanlardan biridir.
Translate from Turkish to English

Yaşlı adam insanlardan uzaktı.
Translate from Turkish to English

Yeni bir bloğa başladım. Başlangıçta çok sayıda blog yapan ve sonra blog yapmaktan vazgeçen insanlardan biri olmamak için elimden geleni yapacağım.
Translate from Turkish to English

Kolay öfkelenen insanlardan hoşlanmam.
Translate from Turkish to English

Yalnız olan herkes diğer insanlardan korktuğu için yalnızdır.
Translate from Turkish to English

Ne yaparsak yapalım, iyi insanları kötü insanlardan dış görünüşlerine bakarak ayırmak imkansızdır.
Translate from Turkish to English

O, etrafındaki insanlardan farklı.
Translate from Turkish to English

Tom kolayca sinirlenen insanlardan hoşlanmaz.
Translate from Turkish to English

Saçma sapan konuşan insanlardan hoşlanmıyorum.
Translate from Turkish to English

O, dakik olmayan insanlardan hoşlanmıyor.
Translate from Turkish to English

Çalıştığım insanlardan beklentim açık sözlü olmaları ve kendi düşüncelerini açıkça söylemeleri.
Translate from Turkish to English

Geçen son görevimizi yaparken otobüsteki bazı insanlardan nefret ettim.
Translate from Turkish to English

Olaylardan şüphelenmeden önce insanlardan şüphelenir misin?
Translate from Turkish to English

Vicdansız insanlardan nefret ederim biliyor musun?
Translate from Turkish to English

Beni her şeyden uzaklaştırdınız, doğadan, insanlardan, hayvanlardan, dinlenmekten.
Translate from Turkish to English

Kırdığım tüm insanlardan benim yerime özür diler misiniz?
Translate from Turkish to English

Ben insanlardan yana çok kırıldım.
Translate from Turkish to English

O hayvanları insanlardan daha çok sever.
Translate from Turkish to English

Tom, tanıştığım en komik ve en ilginç insanlardan birisi.
Translate from Turkish to English

Her zaman seni işe alan insanlardan daha zeki ol.
Translate from Turkish to English

Tom şehrimizdeki en saygın insanlardan biridir.
Translate from Turkish to English

Tanıdığım en muhteşem insanlardan birisin.
Translate from Turkish to English

Tom'un nerede olduğunu bilen insanlardan birisin.
Translate from Turkish to English

Galiba Tom hayvanları insanlardan daha çok seviyor.
Translate from Turkish to English

Vejeteryanlar dünyadaki en sağlıklı insanlardan bazılarıdır.
Translate from Turkish to English

Korkak insanlardan hoşlanmam.
Translate from Turkish to English

Kibar davranılmayı hak eden insanlardan değilsin.
Translate from Turkish to English

Sen beni insanlardan soyutlamadın mı?
Translate from Turkish to English

Şu insanlardan birisi Tom olabilir.
Translate from Turkish to English

Faydacı ve fırsatçı insanlardan nefret ediyorum.
Translate from Turkish to English

İçince sapıtan insanlardan tiksiniyorum!
Translate from Turkish to English

Tom tanıdığım en nahoş insanlardan biridir.
Translate from Turkish to English

Ben eşyalardan vazgeçiyorum insanlardan değil.
Translate from Turkish to English

Her sınav öncesi beni insanlardan soyutluyorsun.
Translate from Turkish to English

Evli insanlar, evlenmemiş insanlardan daha mutlu.
Translate from Turkish to English

O insanlardan para ödünç almayacağım.
Translate from Turkish to English

Arkamda duran insanlardan hoşlanmam.
Translate from Turkish to English

Şu insanlardan herhangi birini tanıyor musun?
Translate from Turkish to English

Sürekli alışveriş yapan, tüm parasını harcayan insanlardan mısınız?
Translate from Turkish to English

Korkan insanlardan korkarım.
Translate from Turkish to English

Korkak insanlardan korkarım.
Translate from Turkish to English

Sanırım evli insanların bekar insanlardan daha çok sorunları var.
Translate from Turkish to English

Büyük olasılıkla insanlardan hiçbiri 25 yaşından daha fazla değil.
Translate from Turkish to English

Peki ya buradaki insanlardan vaz mı geçeceksiniz?
Translate from Turkish to English

Aralarında saygı yoksa insanlardan doğaya, gezegene ve hayvanlara saygı duymalarını nasıl isteyebiliriz?
Translate from Turkish to English

Tom tanımadığı insanlardan yardım istemeyi sevmez.
Translate from Turkish to English

Tom bugün buradaki ilk insanlardan biriydi.
Translate from Turkish to English

Birçok kamplumbağ insanlardan daha çok yaşarlar.
Translate from Turkish to English

Bu insanlardan hiçbirini tanımıyorum.
Translate from Turkish to English

Senin gibi insanlardan nefret ederim.
Translate from Turkish to English

Tanıdığım en sosyal insanlardan bazılarının hem çevrim içi hem de çevrim dışı arkadaşları var.
Translate from Turkish to English

Kokarcalar ne köpeklerden ne de insanlardan korkarlar.
Translate from Turkish to English

Tom, sigara içilmesi yasak yerlerde sigara içen insanlardan hoşlanmaz.
Translate from Turkish to English

Çocuklar doğayı tahrip eden insanlardan hoşlanmazlar.
Translate from Turkish to English

"Sana öyle söylemiştim." diyen insanlardan hoşlanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Yirmi dokuz yıldır Çernobil'de radyasyona maruz kalmış tilkiler artık insanlardan korkmuyor ve onların ellerinden yemeye hazırlar.
Translate from Turkish to English

Öyle insanlardan uzak durmalısın.
Translate from Turkish to English

Tom şimdiye kadar tanıştığım en cömert insanlardan biri.
Translate from Turkish to English

Dakik olmayan insanlardan hoşlanmaz.
Translate from Turkish to English

Tom iyi bir kahkahayı sever ve mizah duygusu olmayan insanlardan kaçınır.
Translate from Turkish to English

Bu programların insanlardan alınan vergilerle ödenmesi gerekiyordu.
Translate from Turkish to English

Ben asla insanlardan nefret etmem. Onlara kendilerinden nefret ettiririm.
Translate from Turkish to English

İlkel insanların modern insanlardan daha büyük beyni vardı.
Translate from Turkish to English

Arkamdan benim hakkımda konuşan insanlardan hoşlanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom gibi insanlardan nefret ediyorum.
Translate from Turkish to English

Onu söyleyen insanlardan nefret ediyorum.
Translate from Turkish to English

Tom diğer insanlardan farklı olduğunu düşünüyor.
Translate from Turkish to English

Bana ne yapacağımı söyleyen insanlardan bıktım.
Translate from Turkish to English

Tom tanıdığım en konuşkan insanlardan biri.
Translate from Turkish to English

Biri bana tip 0 kanı olan insanların diğer kan tipi olan insanlardan daha fazla sivrisinek çektiğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom bir yerde kısa insanların uzun insanlardan daha fazla uykuya ihtiyacı olduğunu okudu.
Translate from Turkish to English

Sen tanıdığım en cömert insanlardan birisin.
Translate from Turkish to English

Yoksul adam diğer insanlardan bağımsızdır ve yalnızca kendi ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır. Zengin adam ise kendi ihtiyaçlarında bağımsızdır ama diğer insanların ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır.
Translate from Turkish to English

Ayılar ormanlarda yaşar ve insanlardan hoşlanmazlar.
Translate from Turkish to English

Tom insanlardan nefret eden biridir.
Translate from Turkish to English

Resimdeki insanlardan hiçbirini tanımıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom insanlardan nefret etmiyor, o sadece asosyal.
Translate from Turkish to English

Köpekler insanlardan daha hızlı koşarlar.
Translate from Turkish to English

Bu, insanlardan yararlanan kötü bir şirkettir.
Translate from Turkish to English

O biçimde konuşan insanlardan nefret ederim.
Translate from Turkish to English

Ben kusurlu insanlardan bıktım, bu yüzden bir süre kendimi tecrit etmeye karar verdim.
Translate from Turkish to English

Ben de bir dereceye kadar insanlardan korkuyorum, onların seni yok etme gücü var.
Translate from Turkish to English

Şu insanlardan biri o olabilir.
Translate from Turkish to English

Yoksul ülkelerdeki insanların zengin ülkelerdeki insanlardan daha fazla çocukları var.
Translate from Turkish to English

Tom marjinal insanlardan korkuyor.
Translate from Turkish to English

Bazı çok kötü insanlardan Tom korumaya çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

Sen tanıdığım en iyi insanlardan birisin.
Translate from Turkish to English

Sen tanıdığım en kibar insanlardan birisin.
Translate from Turkish to English

Sen tanıdığım en harika insanlardan birisin.
Translate from Turkish to English

Biz koyu tenli insanlardan daha kolayca yanan mavi gözlü kırmızı saçlı kimselerin güneş ışığına karşı duyarlı olduğunu hepimiz biliyoruz.
Translate from Turkish to English

Çoğu insan için ödül başka insanlardan gelir, kendilerinden değil.
Translate from Turkish to English

Kitaplardan öğrendikleri şeyleri papağan gibi tekrarlayan insanlardan nefret ederim.
Translate from Turkish to English

Ben sigara içilmeyen alanlarda sigara içen insanlardan nefret ederim.
Translate from Turkish to English

O tür şey yapan insanlardan nefret ediyorum.
Translate from Turkish to English

Tom diğer insanlardan daha iyi olduğunu düşünüyor.
Translate from Turkish to English

Konuşmasında işsiz insanlardan söz etti.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Barmen, bekleyin, şaka, Minnesota'da, sivrisinekler, leylek, büyüktür, ülkeden, geliyorsun, patenlerini.