Turkish example sentences with "bekleyin"

Learn how to use bekleyin in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı bir meyhaneye girer ve tezgahta otururlar. Barmen söyler, "Bir dakika bekleyin, bu bir şaka mı ne?"

Altıya kadar bekleyin.

Çorba ısınıncaya kadar bekleyin.

Lütfen beni istasyonda bekleyin.

Lütfen beş dakika bekleyin.

Lütfen biraz bekleyin. Onun geri dönüp dönmediğine bakacağım.

Lütfen otuz dakika bekleyin.

Yarın sabaha kadar bekleyin.

Bir süre bekleyin.

Lütfen bekleyin.

Sadece biraz bekleyin.

Sırada bekleyin lütfen.

Hey siz! Lütfen bekleyin.

Ben ona kadar sayıncaya dek bekleyin.

Lütfen öğleye kadar bekleyin.

Biraz bekleyin, lütfen.

Hey, bekleyin!

Lütfen biraz daha bekleyin.

Lütfen burada bekleyin.

Bekleyin, lütfen.

Lütfen biraz bekleyin.

Lütfen evin dışında bekleyin.

Lütfen oda 213'ün önünde bekleyin.

Odanın dışında bir süre bekleyin.

Işık yeşile dönene kadar bekleyin.

Işık yeşil olana kadar bekleyin.

3:00'e kadar bekleyin. O, o zaman dönecek.

Bir dakika bekleyin, lütfen. Onun içeride olup olmadığına bakacağım.

Sadece bir dakika bekleyin, lütfen.

Bekleyin.

Orada bekleyin.

Herkesi bekleyin.

Yemek yemeyi bitirinceye kadar bekleyin.

Lütfen bir müddet daha bekleyin.

Lütfen on saniye bekleyin.

Lütfen otuz saniye bekleyin.

Lütfen bir dakika bekleyin.

Lütfen iki dakika bekleyin.

Oyunun başlamasını bekleyin.

Yemek yemeği bitirene kadar bekleyin.

Onlar ateş edene kadar bekleyin.

Biraz bekleyin. Orada fazlasıyla siyah satranç taşı var.

Emirlerimi bekleyin.

Sadece bir saniye bekleyin.

Sadece bir dakika bekleyin.

Hey, beyler, beni bekleyin!

Bekleyin, bu tehlikeli olabilir.

Bence de bekleyin, tehlikeyi sezinledim.

Hey, beni bekleyin.

Şimdi, bir dakika bekleyin.

Şimdi, sadece bir dakika bekleyin.

Hey, bir dakika bekleyin.

Bu şu anda mümkün değil. Biraz bekleyin lütfen.

İşaretimi bekleyin.

Ben dönünceye kadar bekleyin.

Birkaç gün daha bekleyin.

Sıranızı bekleyin.

Ben dönene kadar bekleyin.

Vekil öğretmen buraya gelene kadar sessizce bekleyin.

Burada bir saniye bekleyin.

Sadece bir süre bekleyin.

Lütfen biraz bekleyin. Evet, sizin için bir rezervasyonumuz var.

Beni dışarıda bekleyin.

Siz burada bekleyin.

Kesinlikle. Ancak onu teyit etmem gerekecek, lütfen sadece biraz bekleyin.

O meşgul. Bir dakika bekleyin.

O yoğun. Bir dakika bekleyin.

Sadece yarına kadar bekleyin.

Siz bekleyin, çocuklar.

Altı saat bekleyin.

Pastayı fırından çıkardıktan sonra onun soğumasını bekleyin.

Biraz daha bekleyin.

Teslimat için üç hafta bekleyin.

Lütfen oturun ve adınız çağrılıncaya kadar bekleyin.

Biz muayenenin sonucunu alana kadar bekleyin lütfen.

Bekleme salonunda bekleyin.

Beni tam saat altıda bekleyin.

Lütfen ben onu kontrol ederken biran için bekleyin.

Hoş bir sürpriz olmasını bekleyin.

Burada bekleyin.

Birkaç saniye bekleyin.

Bir dakika bekleyin, lütfen!

Polisi bekleyin.

Otobüs birazdan burada olur. Lütfen biraz bekleyin.

"Merhaba? Mary ile görüşebilir miyim?" "Bir dakika bekleyin lütfen."

Sadece bir an bekleyin.

Talimatlar için hazır bekleyin.

Olay hakkındaki tüm gerçekler bilinene kadar bekleyin.

Orada bekleyin, millet.

Bekleyin. Onu ben silebilirim.

Hey! Bekleyin!

Beni büromda bekleyin.

Lütfen bir dakika bekleyin ve telefonu kapatmayın.

Toz temizlenene kadar bekleyin.

Mevsimi sonrasına kadar bekleyin.

Daha fazla talimat için bekleyin.

Lütfen bir metre ötede bekleyin.

Lütfen arabada bekleyin.

Lütfen evde bekleyin.

Ben dönünceye kadar burada bekleyin.

Lütfen önümüzdeki haftaya kadar bekleyin.

Also check out the following words: Ummak, strateji, değildir, Amcamlarda, yedik, dolara, Merhaba, nasılsın, İyi, akşamlar.