Turkish example sentences with "hakkındaki"

Learn how to use hakkındaki in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Uzaylı öğretmeniyle evlenen sıradan bir Japon okul çocuğu hakkındaki bir anime. Japonya'da böyle şeyler olur.

Sosyal görevliden Stevenson ailesi hakkındaki bilgiyi takip etmesi istedi.

Kız hakkındaki hikâye, haberlerdeydi.

Kız hakkındaki anlatı haberlerdeydi.

Hava hakkındaki belirsizlik İngilizlerin karakterlerinde belirli bir etkiye sahiptir.

Bunun hakkındaki yorumlarınızı duyabilir miyim?

O, konuşmayı komşular hakkındaki dedikodu ile tatlandırmaya çalıştı.

Şu ikizler hakkındaki gazete makalesini hatırlattım.

Tom oğluna çocukları yiyen bir canavar hakkındaki hikayeyi anlattı.

Tom Mary'nin yarışı kazanması hakkındaki övünmelerinden bıkıyordu.

Çin hakkındaki izleniminiz nedir?

Amerika hakkındaki izlenimim çok iyi.

Benim bu hükümet hakkındaki izlenimim onların daha güçlü bir ekonomik politikaya ihtiyaçları olduğu, aksi takdirde gelecekte büyük sorunlarla karşılaşacaklarıdır.

Tom sınıf arkadaşlarını dansı erteleme hakkındaki fikirlerini değiştirmeleri için ikna edemedi.

O, yurtdışına gitme hakkındaki fikrini değiştirdi.

Jack gezisi hakkındaki hikayeleri ile beni sıkıyor.

Paul Bunyan hakkındaki hikayeyi duymak ister misiniz?

Tom, Mary hakkındaki söylentilere inanmıyor.

Hayvanlar hakkındaki fıkraları seviyorum.

Söylenti hakkındaki gerçeği bulmaya çalıştı.

Ben vergiler hakkındaki fikrinize katılıyorum.

Bu kitap hakkındaki izlenimin nedir?

Bu sebeple, Komite'nin "Parlamento'nun Görünmez Üyeleri" hakkındaki raporuna dikkat çekmek isterim.

Kitap hakkındaki yorumları olumluydu.

Onun eğlence hakkındaki fikirlerini ilginç buluyorum.

Sanırım beni en çok etkileyen şey Tom'un birisi hakkındaki konuşma tarzıydı.

Tom hakkındaki haberi duydum.

Senin hakkındaki her şeyi Tom'a söyledim.

Mary hakkındaki her şeyi Tom'a söyledim.

Bu konu hakkındaki düşünceni biliyor muyum?

Sizin örgütün cinayet hakkındaki düşüncelerini merak ediyorum.

Cinsellik hakkındaki düşüncelerinizi merak ediyorum.

Hakkındaki her şeyi biliyoruz.

Ona macerası hakkındaki her şeyi anlattı.

Tom'un ne olduğu hakkındaki gerçeği bildiğini düşünüyorum.

Bu şimdiye kadar gerçek aşkı bulmadan ölen bir adam hakkındaki bir hikayedir.

Okul giysileri hakkındaki düşüncen nedir?

Problem hakkındaki görüşlerinizi alıp öyle karar vereceğim.

Kitabım hakkındaki görüşünüz nedir?

Onun hakkındaki gerçeği bilmeliyim.

Oğlumun ölümü hakkındaki gerçeği bilmek istiyorum.

Politikacı siyahlar ve eşcinseller hakkındaki güncel Facebook gönderileri için özür diledi.

Senin hakkındaki her şeyi biliyorum.

Mary hakkındaki kararımı daha sonra bildireceğim.

Mücadelenin gidişatı hakkındaki görüşlerin ne?

Bu konu hakkındaki kararım net ve kesin olacak.

Tom, insanların onun hakkındaki düşüncelerini önemsemez.

O şarkı hakkındaki sözleri hâlâ hatırlayamıyorum.

Bu konu hakkındaki düşüncelerini duymaya can atıyorum.

Neden bir baba, kızının ölümü hakkındaki soruşturmanın tekrar açılmasını istemez ki?

Bu olay hakkındaki gerçeği bilmek istiyor musun?

Tom hakkındaki söylentiyi duydun mu?

Tom Mary hakkındaki her şeyi unuttu.

Hans Bethe 1967'de yıldızlarda enerji üretimi hakkındaki işi için fizik nobel ödülünü kazandı.

Diğer bilim adamları onun dinozorların kayboluşu hakkındaki teorisini tartışıyorlar.

Tom hakkındaki suçlamalar neler?

Onlar hakkındaki her şeyden nefret ediyorum.

Kaza hakkındaki gerçeği anlatmanı istiyorum.

Şimdi bana onun hakkındaki her şeyi anlatmanın sakıncası var mı?

Tom, Mary ve John hakkındaki söylentiye inanmak istemedi.

Ruslar ayılar hakkındaki her şeyi bilirler.

Tom hakkındaki gerçeği bilmeliyim.

Tom onun hakkındaki her şeyi Mary'ye söyleyebilmeyi diledi.

Ben senin hakkındaki her şeyi biliyorum, Tom.

Onun hakkındaki haberi duydum.

Tom hakkındaki izlenimin nedir?

Okulumuz hakkındaki bir makale, gazeteye çıktı.

Eve vardığımda sana onun hakkındaki her şeyi söyleyeceğim.

Daha sonra onun hakkındaki her şeyi bana söyleyebilirsin.

Tom hakkındaki her şeyi seviyorum.

İki leopar yavrusunun ayrılması hakkındaki hikaye bana oldukça basmakalıp gibi görünüyor.

O, az bilinen ülkeler hakkındaki gerçekleri toplamak için dünyayı dolaşıyor.

Tom ve Mary Boston'daki hayatları hakkındaki hikayeleri paylaştı.

Sanık, hakkındaki iki suçlamadan beraat etti.

Tanrı kavramı, varoluşumuz hakkındaki bilgisizliğimizi bastırmak için kurulmuş bir hayaldir.

Sona yaklaşan dünya hakkındaki filmde, ölüm on iki saat içinde kesindi.

Kedimi yiyen Tom hakkındaki hikaye doğru değil.

Tom hakkındaki ilk izlenimimi bilmek ister misin?

Bu benim eğlence hakkındaki fikrim değil.

Din hakkındaki tartışmalar sık sık çok çekişmeli.

Hükümet hakkındaki fikirleriniz benimkinden farklı.

Kış hakkındaki en kötü şey kardır.

O hava yoluyla yurt dışına gitme hakkındaki fikrini değiştirdi.

Konu hakkındaki görüşün ne?

Kutsal yazıların orijinal dilini bilmeden, nasıl onlar hakkındaki yorumlarına güvenebilirsin?

Tom, Mary hakkındaki her şeyi özlüyor.

Yeni transfer öğrencisi hakkındaki dedikoduyu duydun mu?

Senin hakkındaki her şeyi bilmek isterim.

Tom'un annesi Tom ve Mary hakkındaki gazete makalelerini topluyor.

Hayatı hakkındaki en iyi kitap hayatın kendisidir.

Tom zaten senin hakkındaki her şeyi unuttu.

Tom'un bugünkü toplantı hakkındaki mesajını almadın mı?

Yaptığın yolculuk hakkındaki her şeyi bana anlat.

Dans hakkındaki bir kitap masanın üzerinde duruyor.

Tom Mary'nin yaptığı hakkındaki gerçeği asla öğrenmedi.

Sincaplar hakkındaki cümleleri severim!

Bunun hakkındaki hissettiklerini saklama.

Resimler yap ve şenlik hakkındaki düşüncelerinle diğerleriyle paylaş.

Bugün Mısır hakkındaki tüm bu konuşma oraya gitmemi istetiyor.

Bilgisayar hakkındaki tüm kitapları topla.

Onlar hakkındaki haberi duydum.

Also check out the following words: kalemi, binaya, bakın, sandalyeden, duymuş, yorum, eklediniz, çeviri, eklemek, üzerindeki.