Turkish example sentences with "kendine"

Learn how to use kendine in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Mum kendi kendine söndü.
Translate from Turkish to English

Kız bayıldı, fakat biz onun yüzüne su döktüğümüzde o kendine geldi.
Translate from Turkish to English

Kendi kendine yardım en iyi yardımdır.
Translate from Turkish to English

O, kendi kendine çalıştı.
Translate from Turkish to English

Ne kadar sinsi olursan ol, asla kendine sürpriz yapamazsın.
Translate from Turkish to English

İnsan kendine karşı dürüst olmalı.
Translate from Turkish to English

Kendi kendine çalışma ile, vergi muhasebecisi sınavını geçmek mümkün mü?
Translate from Turkish to English

Kendi kendine şöyle dedi: Bu operasyon başarıyla sonuçlanacak mı?
Translate from Turkish to English

" O tekrar olmayacak. "Fortunatus kendi kendine söyledi, ve tekrar birbirlerine at sürmeye başladılar. Bu defa Fortunatus'un mızrağı düşmanına o kadar güçlü rastladı ki o atından bir top gibi uçtu ve yerde ölü yatıyordu.
Translate from Turkish to English

Dedem tek başına kaldığında bazen kendi kendine konuşur.
Translate from Turkish to English

O, aynada kendine bakmadı mı?
Translate from Turkish to English

Kendine gel.
Translate from Turkish to English

Kendine gelirsen, hoş bir şey alırsın.
Translate from Turkish to English

Kendine dikkat et.
Translate from Turkish to English

Jane'nin hayali kendine yaşlı ve zengin bir sevgili bulmaktı.
Translate from Turkish to English

Resmin kendine ait bir cazibesi var.
Translate from Turkish to English

Eğer bir çocuk kendine ait bir odaya sahip olabiliyorsa, hoştur.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin kendine bir masaj yapmasını istedi fakat o yapmak istemedi.
Translate from Turkish to English

Tom geç kaldığı için kendine kızmıştı.
Translate from Turkish to English

Tom kendine bir fıstık ezmeli ve jöleli sandviç yaptı.
Translate from Turkish to English

Tom genellikle şeyleri kendine saklar.
Translate from Turkish to English

Tom kendine fıstık ezmeli sandviç yaptı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile genellikle kendine sakladığı şeyler hakkında konuştu.
Translate from Turkish to English

Tom aynada kendine gülümsedi.
Translate from Turkish to English

Tom kendine ikinci fincan kahveyi doldurdu.
Translate from Turkish to English

Tom kendine bir bardak süt doldurdu.
Translate from Turkish to English

Tom kendine bir bardak çay yaptı.
Translate from Turkish to English

Tom aynı hatayı tekrar yapmayacağına dair kendine bir söz verdi.
Translate from Turkish to English

Tom, kendine iyi bakıyor.
Translate from Turkish to English

Tom mükemmel bir şekilde kendine bakabilir.
Translate from Turkish to English

Tom bütün odayı kendine ayırdı.
Translate from Turkish to English

Tom bütün kamp alanını kendine ayırdı.
Translate from Turkish to English

Kendine iyi bir adam buldun.
Translate from Turkish to English

Tom kendine güveni var gibi görünmüyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un kendine hiç güveni yok.
Translate from Turkish to English

Tom kendi kendine güldü.
Translate from Turkish to English

Tom kendine bakabilir.
Translate from Turkish to English

Şu anda kendine ait bir piyanosu olmasa bile Tom hâlâ piyano çalabiliyor.
Translate from Turkish to English

Tom hakkında endişelenme. O kendine bakabilir.
Translate from Turkish to English

Yalnızken, büyükbabam bazen kendi kendine konuşur.
Translate from Turkish to English

Arkadaşım kendine ait bir araba istiyor.
Translate from Turkish to English

Emi kendine yeni bir elbise ısmarladı.
Translate from Turkish to English

Tom her zaman en az beş dakika önce varmayı kendine vazife edinir.
Translate from Turkish to English

Tom kendine bir kamera satın aldı.
Translate from Turkish to English

Tom birkaç arkadaşın yardımıyla kendine ev yaptı.
Translate from Turkish to English

Tom kendine Evrenin Sahibi adını koydu.
Translate from Turkish to English

Tom kendine bakamaz.
Translate from Turkish to English

O kendi kendine konuştu.
Translate from Turkish to English

Sen kendine yardım et, Allah da sana yardım edecektir.
Translate from Turkish to English

Onun oldukça fazla kendine güveni var.
Translate from Turkish to English

O, odayı kendine aldı.
Translate from Turkish to English

Tom kendi kendine konuşuyordu.
Translate from Turkish to English

O, masayı kendine ayırdı.
Translate from Turkish to English

O kendi kendine mırıldanıyor.
Translate from Turkish to English

Lütfen kendine iyi bak.
Translate from Turkish to English

Aynada kendine bak.
Translate from Turkish to English

Kafeterya kendi kendine servis.
Translate from Turkish to English

O, sırrı kendine sakladı.
Translate from Turkish to English

O, kendine iyi bir yemek pişirdi.
Translate from Turkish to English

Kendine güven başarının anahtarıdır.
Translate from Turkish to English

Kendine iyi bak.
Translate from Turkish to English

Tom sırrı kendine sakladı.
Translate from Turkish to English

O, hastaneye götürüldüğünde kendine geldi.
Translate from Turkish to English

Kendine dikkat etmelisin.
Translate from Turkish to English

Kendine inan.
Translate from Turkish to English

O, kendine bu büyük odayı aldı.
Translate from Turkish to English

Çevreyi korumak için herkes kendine düşeni yapabilir.
Translate from Turkish to English

Kendine büyük evi aldı.
Translate from Turkish to English

Mary aynada kendine baktı.
Translate from Turkish to English

O, bu büyük odayı tamamen kendine aldı.
Translate from Turkish to English

O, bütün mobilyasını sattı, böylece kendine ve köpeğine bakabildi.
Translate from Turkish to English

Kendine fazla güvenme.
Translate from Turkish to English

Onu kendine düşman etme.
Translate from Turkish to English

Kendine güven.
Translate from Turkish to English

Üşütmemek için kendine dikkat et.
Translate from Turkish to English

O, kendine bakmıştı.
Translate from Turkish to English

O, kendine bakamaz.
Translate from Turkish to English

Alaycı görüşlerini kendine saklamanı rica ediyorum.
Translate from Turkish to English

Kendine saygısı olmayanın hiç kimseye saygısı yoktur.
Translate from Turkish to English

Sanıyorum ki, sorun zamanla kendi kendine çözülecektir.
Translate from Turkish to English

Onun kendi kendine mırıldandığını duydum.
Translate from Turkish to English

Onun kendine ait bir miktar parası var.
Translate from Turkish to English

Başkalarına yardım etmek, kendine yardım etmektir.
Translate from Turkish to English

Kendine hoş bir adam buldun.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye kendine gelmesini söyledi.
Translate from Turkish to English

Onu kendine saklayacağına söz verdi.
Translate from Turkish to English

Kendine otel suiti tuttu.
Translate from Turkish to English

Tom bütün evi kendine ayırdı.
Translate from Turkish to English

Kendine yalan söylemekten vazgeçmelisin.
Translate from Turkish to English

Kendine az güveni var.
Translate from Turkish to English

Aynada kendine baktı.
Translate from Turkish to English

Aynada kendine gülümsedi.
Translate from Turkish to English

Tom aynada kendine baktı.
Translate from Turkish to English

Kendine iyi bakmalısın.
Translate from Turkish to English

Kendine kendine gitmesi gerektiğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Kendine kendine gitmesi gerektiğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Yeterli iş gücü olmayan bir ülke kendi kendine yeterli olamaz.
Translate from Turkish to English

Şimdi kendine yeni bir araba almalısın.
Translate from Turkish to English

Yaşlı adam bazen kendi kendine konuşur.
Translate from Turkish to English

Kendi kendine, "Başaracağım!" dedi.
Translate from Turkish to English

Kendi kendine, "Yapacağım!" dedi.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: ülkesidir, sırlarını, saklar, tamsayı, sıfırdan, doğaldır, benimkinden, kibardır, oynarım, Arkana.