Turkish example sentences with "orada"

Learn how to use orada in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Neden o orada?
Translate from Turkish to English

Bak! Orada göktaşı gidiyor.
Translate from Turkish to English

Bak! Orada meteor gidiyor.
Translate from Turkish to English

Orada garip bir hayvan gördüler.
Translate from Turkish to English

Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
Translate from Turkish to English

O, kahvaltısını sık sık orada yer.
Translate from Turkish to English

Kahvaltısını sıklıkla orada eder.
Translate from Turkish to English

Bogdan yarın orada olacağını söyledi.
Translate from Turkish to English

Orada beyaz bir kule görebilirsin.
Translate from Turkish to English

Merakım gelecekte çünkü hayatımın geri kalanını orada geçireceğim.
Translate from Turkish to English

Savaş başladığında biz on yıl boyunca orada yaşadık.
Translate from Turkish to English

O, dün orada olamaz.
Translate from Turkish to English

Tatil boyunca orada kamp yaptık.
Translate from Turkish to English

Hiroko orada tek başına oturdu.
Translate from Turkish to English

Gerçekten Finlandiya'ya gitmek ve orada yaşamak isterim ama ilk olarak İsveççemi geliştirmem gerekecek.
Translate from Turkish to English

O, Brezilya'ya gitti ve orada kaldı.
Translate from Turkish to English

Yağmur ormanları dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına karşın; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar.
Translate from Turkish to English

Orada bir sürü yaratık çeşidi gözlemledi.
Translate from Turkish to English

Seninle orada olduğumu arzuluyorum.
Translate from Turkish to English

Çünkü bu orada.
Translate from Turkish to English

Bir trafik sıkışıklığı yakalanmazsak, sanırım zamanında orada olacağız.
Translate from Turkish to English

Zamanında olmak istiyorsan, 11:00'e kadar orada olmalısın.
Translate from Turkish to English

O, bir süre orada durdu.
Translate from Turkish to English

Orada biri var mı?
Translate from Turkish to English

Kesilmiş uzuvları olan insanlar onları hâlâ orada gibi hissetmeye devam ediyor.
Translate from Turkish to English

Sözleşmeyi imzalayarak, beş yıl daha kendimi orada çalışmaya adadım.
Translate from Turkish to English

Biz altıda orada olacaksak, şimdi hareket etmek zorundayız.
Translate from Turkish to English

O, bana orada kimsenin olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English

O her zaman orada kaldı.
Translate from Turkish to English

Kazadan kısa bir süre sonra orada canlı bir hayvan buldular.
Translate from Turkish to English

O günlerde orada vahşi bir kabile yaşadı.
Translate from Turkish to English

O, orada olsaydı, gelmek ister miydin?
Translate from Turkish to English

Orada onu gördünüz mü?
Translate from Turkish to English

O, orada ne olduğu ile ilgili güzel bir açıklama yazdı.
Translate from Turkish to English

O iki saat boyunca beni orada ayakta bıraktı.
Translate from Turkish to English

Ben orada bir masa istedim.
Translate from Turkish to English

O bilimsel bir enstitüde çalışır, ki orada dilbilimciler, edebiyat bilim adamları, tarihçiler, sosyologlar, ekonomistler ve diğer bilim adamları cücelerle ilgili yapılması gereken her şeyi araştırıyorlar.
Translate from Turkish to English

Yediden önce orada olmalıyım.
Translate from Turkish to English

O şimdi orada olmalı çünkü o bir saat önce gitti.
Translate from Turkish to English

İyi tavsiye orada pahalıdır.
Translate from Turkish to English

Bazen orada öğle yemeği de yiyor.
Translate from Turkish to English

Ben kendim orada bulunmadım.
Translate from Turkish to English

Davranışını haklı çıkar, haydi, bunların hepsi olduğunda orada olmanı haklı çıkar.
Translate from Turkish to English

Birçok Avrupa mutfakları orada kuru malzemeler tartıldığından dolayı bir teraziye sahiptir, Amerika'da tam tersine onlar hacimle ölçülmektedir.
Translate from Turkish to English

Orada bir trafik kazası oldu.
Translate from Turkish to English

Ben odaya gittim, orada çocukları kanepede otururken buldum.
Translate from Turkish to English

O, orada en fazla dört gün kaldı.
Translate from Turkish to English

Onlar orada yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tek başına orada yaşadı.
Translate from Turkish to English

Ben onu orada giyinmeyi kastetmedim.
Translate from Turkish to English

Onlar orada mutlu bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English

Onlar orada kullanılanlara benzer aletler kullandılar.
Translate from Turkish to English

Tom orada kırmızı bir şey gördü.
Translate from Turkish to English

Tom'un parmak izi onun orada olduğuna dair delildi.
Translate from Turkish to English

Tom 2001'de Boston'a geldi ve orada 2010'a kadar yaşadı.
Translate from Turkish to English

Tom 2.30'a kadar orada olmalı.
Translate from Turkish to English

O kısa bir süre orada kaldı.
Translate from Turkish to English

Ben orada onunla karşılamayı ümit etmiştim.
Translate from Turkish to English

Tom orada görmeyi umduğum son kişiydi.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary, ertesi hafta yine orada buluşmak için karar verdi.
Translate from Turkish to English

Tom kapıyı açtığında, o, Mary'nin orada altılı bir paket ve bir pizza ile orada durduğunu gördü.
Translate from Turkish to English

Tom kapıyı açtığında, o, Mary'nin orada altılı bir paket ve bir pizza ile orada durduğunu gördü.
Translate from Turkish to English

Tom kapıyı açtığında ve Mary'nin orada durduğunu gördüğünde " ne hoş bir sürpriz " dedi.
Translate from Turkish to English

Tom'un orada olmamak için iyi bir nedeni vardı.
Translate from Turkish to English

Bir barbekü partisi vereceğiz. Ebeveynlerine benim ebeveynlerimin orada olacaklarını söyle.
Translate from Turkish to English

Orada oldukları için dağlara tırmanırım.
Translate from Turkish to English

Tom orada olmalıydı.
Translate from Turkish to English

Ne kadar zamandır orada kaldınız?
Translate from Turkish to English

Ben zamanında orada olduğum için şanslıydım.
Translate from Turkish to English

Biz zamanında orada olmak zorundayız, bu yüzden yarın beni bekletme.
Translate from Turkish to English

Tom o anda orada Mary'yi öpmek istedi.
Translate from Turkish to English

Tom onun niçin orada olduğunu bilmiyormuş gibi davrandı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin orada olacağını bilmiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom seni orada görmeyi umuyor.
Translate from Turkish to English

Tom kesinlikle yarın orada olmayı planlamadığı izlenimini verdi.
Translate from Turkish to English

Tom orada olmasaydı, onun nasıl çok daha kötü olabileceğini düşün.
Translate from Turkish to English

Tom'un partiye gitmesinin tek nedeni Mary'nin orada olmasını beklemesiydi.
Translate from Turkish to English

Tom'un orada sıcak karşılanmadığını fark etmesi uzun zaman almadı.
Translate from Turkish to English

Orada asla tekrar yaşamak istemezdi.
Translate from Turkish to English

O, burada ve orada çantasını aradı.
Translate from Turkish to English

Derhal başla, ve zamanında orada olacaksın.
Translate from Turkish to English

Seninki orada.
Translate from Turkish to English

Dün orada gördüğün adam Bay Brown idi.
Translate from Turkish to English

O orada oynuyor
Translate from Turkish to English

O, orada şu evde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Orada olduğu için.
Translate from Turkish to English

Tüm oyuncular kolları bağlanmış olarak orada durdular.
Translate from Turkish to English

Tuvalet orada.
Translate from Turkish to English

O, artık orada yaşamıyor.
Translate from Turkish to English

Ben doktora gittim, maalesef orada yoktu.
Translate from Turkish to English

Mary'nin orada tek başına yaşamasından hoşlanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Orada oturan kız Nancy'dir.
Translate from Turkish to English

Orada ayakta duran kız Mary'dir.
Translate from Turkish to English

Orada ayakta duran kız kız kardeşim Sue'dur.
Translate from Turkish to English

Ben Mike. Hiroshi orada mı?
Translate from Turkish to English

Alice dün orada olabilir, ama biz onu görmedik.
Translate from Turkish to English

Ken köpeğine orada beklemesini söyledi.
Translate from Turkish to English

Tony orada mı?
Translate from Turkish to English

Jack orada sık sık koşuya giderdi.
Translate from Turkish to English

Tom orada olmadığı için ne olduğunu bilmiyor.
Translate from Turkish to English

Kim var orada?
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: hazırlanın, başlayın, Menüde, Kollarımın, terledim, ödül, İhracat, yapılmıyor, nüfûsu, konusu.