Turkish example sentences with "hak"

Learn how to use hak in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Tüm insanlar özgür, değer ve hak bakımından eşit olarak doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler. Birbirlerine karşı kardeşlik düşünceleriyle davranmalıdırlar.

Her ferdin fikir ve fikirlerini açıklamak hürriyetine hakkı vardır. Bu hak fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, memleket sınırları mevzubahis olmaksızın malümat ve fikirleri her vasıta ile aramak, elde etmek veya yaymak hakkını içerir.

Herkesin, fikir, vicdan ve din hürriyeti hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.

Ödülü hak ediyor.

O sana hak ettiğin cezayı verir.

Sadece başka biri kötü bir şey yaptığı için kötü bir şey yapmanız hak değildir.

Herkes hak ettiğini alır.

Ödülü hak ediyorsun.

Güzel bir bayanı öperken güvenle araba sürebilen bir sürücü öpücüğe hak ettiği ilgiyi vermiyordur.

Hiç hak etmediği, harika bir kadın olan karısından bıkmıştı.

O, son treni kaçırmayı hak etti, oh olsun.

Bu otel rehber kitabın verdiği dört yıldızı hak etmekten uzaktır.

Bu güzel günlerden bir gün o sadece hak ettiğini alacak.

John tablo üzerinde hak iddia etti.

Tom cezalandırılmayı hak ediyor.

Tom terfi etmeyi hak ediyor.

Tom cezaevinde olmayı hak ediyor.

Tom suçlanmayı hak ediyor.

Tom ödülü hak ediyor.

Tom bir terfiyi hak ediyor.

Mary, Tom'u tokatladıysa hak ettiğine eminim.

O başarılı olmayı hak ediyor.

Tom Mary'ye hak ettiğinden daha fazla itibar etti.

Tom bir açıklamayı hak ettiğini hissetti.

Tom birkaç gün izin almayı hak ediyor.

Tom ona ödediğimiz aylığı hak ediyor.

Tom hayranlığı hak ediyor.

Tom bir tatili hak ediyor.

Tom bir ödülü hak ediyor.

Tom tebriği hak ediyor.

Tom aldığı cezayı hak etti.

Tom kesinlikle o tür cezayı hak edecek bir şey yapmadı.

Tom aldığı cezayı kesinlikle hak etmedi.

Tom kesinlikle ödülü almayı hak ediyor.

Tom kesinlikle övgüyü hak ediyor.

Tom kesinlikle saygımızı hak ediyor.

Tom kesinlikle minnettarlığımızı hak ediyor.

Tom kesinlikle bir tur alkış hak ediyor.

Başarılı olmayı hak ediyorsun.

Tom ona ödediğimiz maaşı hak ediyor.

O ödülü hak ediyor.

O cezayı hak ediyor.

O, cezayı hak ediyor.

Ben seni hak etmediğimi biliyorum.

Sen hak ettiğin için sana yardım etmek istiyoruz.

Yaşlı insanlar saygıyı hak ediyor.

Aldığım cezayı hak ettiğimi düşünmüyorum.

Ben onu hak etmiyorum.

Onu hak ediyorsun.

Bir hediyeyi hak ediyorsun.

O, terfiyi hak ediyor.

Herkes ikinci bir şansı hak eder.

Okunmayı hak eden bir kitap iki kere okunmayı hak eder.

Okunmayı hak eden bir kitap iki kere okunmayı hak eder.

Her çaba ödülü hak ediyor.

Onur hak ettiğimden daha fazlasıdır.

Ödül almaya hak kazandı.

Onun suçu ölüm cezasını hak etti.

Onun suçu ölüm cezasını hak ediyor.

Hırsızlık yapan kişi cezalandırılmayı hak eder.

Çalan bir kişi cezayı hak eder.

Bir madalyayı hak ediyorsun.

Bunu hak ettim.

O bunu hak etti.

O onu hak etti.

Sen bunu hak ettin.

Onu hak ettiler.

Onu hak ettin.

O daha fazlasını hak ediyor.

Daha fazlasını hak ediyorsun.

Daha fazlasını hak ediyorum.

Ben bunu hak etmiyorum.

O, payını hak ediyor.

Hak ettiğin budur.

Bundan daha iyisini hak ediyorum.

Bunu hak edecek bir şey yapmadım.

Bence bunu hak ediyorsun.

Bence bundan daha fazlasını hak ediyorsun.

Sanırım Tom onu hak ediyor.

Sanırım bir zammı hak ediyorum.

İnsanlar iyilik beklemiyor; insanlar hak ettiğini bekliyor.

Biz işi hak ederiz.

Herkesin hak ettiği maaşı almadığına inanıyorum özellikle asgari ücretlilerin.

Sizin beklediğiniz benim hak etmeden para kazanıp bunları sülaleme ve sevdiğim insanlara haksız yere verip vermeyeceğim.

Tatili hak ediyor muyum?

Ben de bir özür hak etmedim mi?

Ben onu hak etmiyorum, değil mi?

Bu tabloyu hak ettiğime inanıyorum.

Ben iyi çalışıp hak ettiğimi kazanmak istiyorum.

Daha iyisini hak ettin.

Bunu hak ediyorsun.

Daha iyisini hak ediyorsun.

Annem ve babam mutlu olmayı hak eden insanlardandır.

Ben mutlu olmayı hak etmiyor muyum?

Ben de mutluluğu hak ediyorum.

Mutluluğu ben hak etmemiş miydim?

Onu hak ettim.

Ben onu hak ettim.

Ben bunu hak ediyorum.

Ben onu hak ediyorum.

Daha iyisini hak ediyorum.

Also check out the following words: hissediyorum, Ummak, strateji, değildir, Amcamlarda, yedik, dolara, Merhaba, nasılsın, İyi.