Learn how to use giysiler in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Bu giysiler nihayet kuru.
Translate from Turkish to English
O her zaman koyu giysiler giyer.
Translate from Turkish to English
Bu kirli giysiler onun suçsuzluğunu kanıtlayacak yeni bir kanıt parçası olabilirdi.
Translate from Turkish to English
Tom, yataktan dışarı fırladı, bazı giysiler giyiverdi, kahvaltı yaptı ve on dakika içinde kapıdan çıktı.
Translate from Turkish to English
Sıcak giysiler giyin.
Translate from Turkish to English
O, güzel giysiler giyer.
Translate from Turkish to English
Gençler çoğunlukla tuhaf giysiler giyerler.
Translate from Turkish to English
Gıda ve giysiler yaşamın gerekleridir.
Translate from Turkish to English
Bu giysiler kirli ve yıkanması gerekir.
Translate from Turkish to English
Islak giysiler tene yapışır.
Translate from Turkish to English
Buradaki insanlar çok çekici giysiler kullanmaya alışkındır.
Translate from Turkish to English
Mary kışkırtıcı giysiler giyiyor.
Translate from Turkish to English
Tom bazı giysiler giydi.
Translate from Turkish to English
Tom John'ınkine benzer giysiler giymişti.
Translate from Turkish to English
Eğer üşüyorsan daha fazla giysiler giymelisin.
Translate from Turkish to English
Bazı giysiler giymelisin.
Translate from Turkish to English
Neden bazı giysiler giymiyorsun?
Translate from Turkish to English
O sadece ikinci el giysiler alır.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary her zaman uygun giysiler giyerler.
Translate from Turkish to English
O, annesiyle birlikte bebekleri için giysiler yaptı.
Translate from Turkish to English
Onlar pahalı giysiler giyiyorlar.
Translate from Turkish to English
Giysiler hakkında Aki'yle biraz konuştum.
Translate from Turkish to English
Beyaz giysiler giyen kadın bir gecedeydi.
Translate from Turkish to English
"Baba, neden temiz giysiler giyiyorsun?" "Çünkü kiliseye gidiyorum."
Translate from Turkish to English
Tom kutuya bazı eski giysiler koydu.
Translate from Turkish to English
Giysiler giydiğimizden beri birbirimizi tanımıyoruz.
Translate from Turkish to English
Mary ve Alice her zaman benzer giysiler giyiyor.
Translate from Turkish to English
O Çin tarzı giysiler giyer.
Translate from Turkish to English
Mary ve Kate her zaman benzer giysiler giyerler.
Translate from Turkish to English
Tom sadece pahalı giysiler giyer gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Tom kendisi için çok büyük olan giysiler giyiyor.
Translate from Turkish to English
Sıcak giysiler giyin, gece çok soğuktur.
Translate from Turkish to English
O, parti için uygun giysiler giyiyordu.
Translate from Turkish to English
Bazı temiz giysiler giydim.
Translate from Turkish to English
Bazı temiz giysiler giymeye git.
Translate from Turkish to English
Bazı giysiler giy.
Translate from Turkish to English
Ben giysiler için alışverişi severim.
Translate from Turkish to English
O Türkiye'den giysiler ithal etmektedir.
Translate from Turkish to English
Tom bol giysiler giymeyi seviyor.
Translate from Turkish to English
Bazı temiz giysiler giymek isteyebilirsin.
Translate from Turkish to English
O, giysiler alırken dikkatli seçimler yapar.
Translate from Turkish to English
Bazı giysiler aldım.
Translate from Turkish to English
Bu giysiler size uyar.
Translate from Turkish to English
Bunlar Tom'un bana verdiği giysiler.
Translate from Turkish to English
Dolabın zaten tıka basa dolu. Başka bir yerde aldığın yeni giysiler için yer açmak zorunda kalacaksın.
Translate from Turkish to English
Adam pis giysiler giyiyor.
Translate from Turkish to English
Bazı giysiler giymek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Ben kalın giysiler getirmeyi unuttum.
Translate from Turkish to English
Giysiler ucuzluyor.
Translate from Turkish to English
Bu butikteki giysiler özellikle pahalı.
Translate from Turkish to English
Bu tarikattaki herkes, hapishanedekiler gibi turuncu giysiler giyer.
Translate from Turkish to English
Tom basit giysiler giyer.
Translate from Turkish to English
O, pahalı giysiler giyiyor ve bir sürü mücevhere sahip.
Translate from Turkish to English
Bu giysiler yünden yapılır.
Translate from Turkish to English
Onlar giysiler yapmada gerçekten iyiler.
Translate from Turkish to English
Çocuklar için ne tür giysiler aldın?
Translate from Turkish to English
Islak giysiler derime yapıştı.
Translate from Turkish to English
Tom gündelik giysiler giyinmişti.
Translate from Turkish to English
Kirli giysiler soyunma odasının havasında iğrenç bir koku bıraktı.
Translate from Turkish to English
Sivrisinekler koyu giysiler giyen insanlar için daha çekici görünmektedir.
Translate from Turkish to English
Mary dikey çizgili giysiler giymekten hoşlanır çünkü onların daha ince gösterdiğini duymuş.
Translate from Turkish to English
Ona bazı yeni giysiler satın almanız gerekiyor.
Translate from Turkish to English
Bu giysiler onun için çok küçük.
Translate from Turkish to English
Bu giysiler soğuk bir kış günü için uygun değildir.
Translate from Turkish to English
Tom sıkı giysiler giymekten hoşlanır.
Translate from Turkish to English
O, dikkat çekmek için süslü giysiler giyer.
Translate from Turkish to English
O giysiler size iyi gider.
Translate from Turkish to English
Sen o giysiler içinde iyi görünüyorsun.
Translate from Turkish to English
Önce bazı giysiler giysen iyi olur.
Translate from Turkish to English
Bazı giysiler giysen iyi olur.
Translate from Turkish to English
Bu giysiler senin için fazla büyük.
Translate from Turkish to English
Ben giysiler hakkında konuşuyordum.
Translate from Turkish to English
Bazı giysiler giyin.
Translate from Turkish to English
Bazı düzgün giysiler giy.
Translate from Turkish to English
Tom sıcak giysiler giymeyi önerdi.
Translate from Turkish to English
Giysiler orada.
Translate from Turkish to English
Afet bölgesine gönderilmek üzere hazır eski giysiler ile dolu üç yüz karton kutu vardı.
Translate from Turkish to English
Tom bazı temiz giysiler giydi.
Translate from Turkish to English
Tom, bazı temiz giysiler giydi.
Translate from Turkish to English
Kalın giysiler giy yoksa hastalanabilirsin.
Translate from Turkish to English
Annem bizim ailede giysiler diken tek kişidir.
Translate from Turkish to English
Kapuşonlu giysiler mi yoksa kapuşonsuz giysiler mi almayı tercih edersin?
Translate from Turkish to English
Kapuşonlu giysiler mi yoksa kapuşonsuz giysiler mi almayı tercih edersin?
Translate from Turkish to English
Keşke o yazlık giysiler giyse.
Translate from Turkish to English
O bize giysiler satar.
Translate from Turkish to English
Güzel giysiler kişiyi güzel gösterir.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye bazı pahalı giysiler satın aldı.
Translate from Turkish to English
Ben neredeyse her zaman koyu renkli giysiler giyerim.
Translate from Turkish to English
Ben genellikle koyu renk giysiler giyerim.
Translate from Turkish to English
Şu an yatak odamda büyük bir satış var. Giysiler %100 indirimde!
Translate from Turkish to English
Tom pahalı giysiler giymekten hoşlanır.
Translate from Turkish to English
Tom sıklıkla gösterişli giysiler giyer.
Translate from Turkish to English
Giysiler adam yapar. Çıplak insanların toplum üzerinde çok az etkisi vardır veya hiç etkisi yoktur.
Translate from Turkish to English
Garajı temizlemeden önce bazı eski giysiler giyin.
Translate from Turkish to English
Tom her zaman güzel giysiler giyer.
Translate from Turkish to English
Tom pahalı giysiler giyiyor.
Translate from Turkish to English
Daha kalın giysiler giymelisin.
Translate from Turkish to English
Tom ve John daima benzer giysiler giyerler.
Translate from Turkish to English
Genellikle pahalı giysiler almam.
Translate from Turkish to English
Genellikle pahalı giysiler satın almam.
Translate from Turkish to English
Tom genellikle pahalı giysiler alır.
Translate from Turkish to English