Turkish example sentences with "günlerde"

Learn how to use günlerde in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Bu günlerde aklımda çok fazla şey var.

O günlerde her sabah altıda kalkardım.

Bu günlerde çok meşgulüm!

Şu günlerde bir fincan kahvenin fiyatı 200 yendir.

O günlerde öğrenciydi.

Bu tavuk bu günlerde hiç yumurtlamıyor.

Eski günlerde, kışın buz pateni yapmaya giderdik ama şimdi çok yaşlıyız.

O, bu günlerde onunla arasına mesafe koyuyor.

Herkes bana bu günlerde Tony dedi.

Norveç'te yaşanan katliam ve son günlerde İngiltere'deki ayaklanma ve yağma, dünyanın içine sürüklendiği durum itibarı ile dehşet vericidir.

O günlerde Japonya'da hiç radyo yoktu.

O günlerde çok az sayıda kişi yurtdışına seyahat edebiliyordu.

O günlerde ben daha erken yatmaya gittim.

O günlerde ben hâlâ bir öğrenciydim.

O günlerde, o, evde tek başına yaşıyordu.

O günlerde orada vahşi bir kabile yaşadı.

O günlerde, Amerika Birleşik Krallık'tan bağımsız değildi.

Bir fincan kahve, o günlerde 200 yene mal oldu.

O günlerde öğle yemeği için eve giderdim.

O günlerde ben genellikle beşte kalktım.

O, bu günlerde yaptığı araştırmayı ihmal ediyor.

Trafik kazalarının yağışlı günlerde meydana gelmesi olasıdır.

John bu günlerde endişesiz.

John bu günlerde çok içiyor. Biz onu artık içmemesi için durdurmak zorundayız.

Tom bu günlerde başarılı.

Tom son günlerde tuhaf şekilde davranıyor.

Bu günlerde zaman geçirmek için bahçe işleriyle uğraşıyorum.

Bu günlerde iş edinmek zor.

Tom ve Mary bu günlerde asla birbirlerini görmüyorlar.

Eskiden Tom'la çok takılırdım, fakat o bu günlerde çok fazla buralarda değil.

Bu kitap bu günlerde iyi satıyor.

Yuri genelde o günlerde Londra'ya gitti.

Paul bu günlerde çok sıkı çalışıyor.

Bu günlerde ben çok meşgulüm.

Et bu günlerde pahalı.

O günlerde bir bebektim.

Yılın en soğuk günlerini yaşadığımız şu günlerde soğuk ve yağışlı havadan halkın olumsuz etkilenmemesi için belediye ekipleri aralıksız çalışma yapmaktadır.

Hayat bu günlerde zorlaşıyor.

Bu günlerde ne iş yapıyorsun?

O, o günlerde hep içki içiyordu.

O, onu özlüyor, özellikle yağmurlu günlerde.

O günlerde, dama oynamayı severdim.

Fiyatlar bu günlerde istikrarlıdır.

Bu günlerde çok yalnız hissediyorum.

Ben o günlerde çok fakirdim.

Bu günlerde iş çok kesat.

Bu günlerde iş bulmak zordur.

Bu günlerde hava beş buçuk gibi kararıyor.

Bu günlerde kilo alıyorum.

O günlerde âdet olduğu üzere, genç yaşta evlendi.

Şekerleme yapmadığı günlerde aksi olur.

Bu günlerde az sayıda öğrenci kurşun kalem kullanıyor.

O, bu günlerde görünmüyor.

O günlerde radyolar yoktu.

Son günlerde Fransa'dan döndü.

Bu günlerde babamı az görüyorum.

O günlerde ailemin hali vakti yerindeydi.

Bu günlerde görüşüm kötüleşiyor.

O günlerde TV ya da radyo yoktu.

Güneşli günlerde sık sık yürüyüşe giderdik.

Bu günlerde sizi görmeye geleceğim.

Bu günlerde bir dolarla çok şey alınmaz.

Şaşırtıcı bir şekilde, soğuk günlerde bile yüzer.

O günlerde, çok az kişi üniversiteye gitti.

O günlerde uzun etekler modaydı.

Sadece özel günlerde ıstakoz yeriz.

Bu günlerde onu tekrar göreceğim.

Özel günlerde, bazı insanlar mücevher takar.

Bu günlerde bana gittikçe daha az sıklıkta yazıyor.

Birçok genç Japon bu günlerde yurt dışına seyahat ediyor.

Bu günlerde, "aslan payı" genellikle "en büyük pay" anlamına gelmektedir; fakat çok geçmeden önce "onun hepsi" anlamına geliyordu.

O günlerde seyahat etmek çok daha zordu.

Şu günlerde çok yoğunum.

O günlerde ara sıra roman okurdum.

Şu günlerde hayattan keyif almıyorum.

Geçen günlerde bilgisayarım garip bir hata verdi.

Bulutlu günlerde, uzaktaki sesleri açık havadakilerden daha iyi duyarsın.

Bu günlerde meşgul müsün?

Bugün hava harika fakat bu günlerde hep yağmur yağdı.

Son günlerde iyi uyumadım.

Bu günlerde bir sürü inşaat devam ediyor.

Bu günlerde birçok şey insanları korkutuyor.

"Arayan Tom muydu yine?" "Evet. Bu günlerde her akşam arıyor. Ona numaramı vermemeliydim."

Tom sadece "y" ile biten günlerde içtiğini söylüyor.

İnsanlar o günlerde eğlenmeyi gerçekten biliyorlardı.

Sonuç olarak yağışlı günlerde içeride top oynarız.

Burada kimse Ateist bir yaşam sürmez. Afetler sırasında veya güzel günlerde herkes Tanrı'ya inanır.

O günlerde her şey daha basitti.

Önümüzdeki günlerde acı çekmek istemiyorum.

Son günlerde Tom'un sağlığı çok bozuldu.

Bu günlerde ne tür bir spora gidiyorsun?

O günlerde insanlar zaten dünyanın yuvarlak olduğunu biliyorlardı.

O günlerde okula yayan giderdim.

Meryem Hanım o günlerde de sıkıntılı bir dönem yaşıyordu.

Önümüzdeki günlerde, durumu bir daha gözden geçireceklermiş.

Politikacının gündemi ile halkın gündemi arasındaki mesafe, şu günlerde bayağı açıldı.

O bu günlerde anne babasının sözünü dinlemiyor.

Son günlerde tuhaf davranmaktaydı.

Bu günlerde seni görmeye can atıyorum.

Bu günlerde mutluyum.

Bu günlerde çok meşgul olmalısın.

Also check out the following words: doğumluydu, Sonunda, Nihayet, Havaalanı, uzak, Müzede, yaşayan, hayvan, yüzünden, uyuyamıyoruz.