Turkish example sentences with "göze"

Learn how to use göze in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Göze göz, dişe diş.
Translate from Turkish to English

Her olasılığı göze aldılar.
Translate from Turkish to English

Onlar düşman tarafından vurulma riskini göze almaya hazırdılar.
Translate from Turkish to English

Gerçekten bir şey göze çarpmıyor.
Translate from Turkish to English

Eğer George sigara içmeyi bırakmazsa akciğer kanseri gelişme riskini göze alır.
Translate from Turkish to English

Ben böylesine pahalı bir restoranda yemek yemeği göze alamam.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye hoş bir şey almayı göze alabilir.
Translate from Turkish to English

Tom, işi hafiften almayı göze alamaz.
Translate from Turkish to English

Tom bir bebekbakıcısı tutmayı göze alamaz.
Translate from Turkish to English

Tom bir yat almayı göze alamaz.
Translate from Turkish to English

Tom onların istediği türde kirayı göze alamaz.
Translate from Turkish to English

Tom alışkın olduğu şekilde daha fazla yaşamayı göze alamaz.
Translate from Turkish to English

Parktaki yeşil yapraklar göze hoş geliyor.
Translate from Turkish to English

Jack, yeni bir bisiklet satın almayı göze alamaz.
Translate from Turkish to English

Hiromi korkmasına rağmen, bungee-jumpingi göze almaya karar verdi.
Translate from Turkish to English

Tommy, işini kaybetme riskini göze almadı.
Translate from Turkish to English

Tom, bir ev satın almayı göze alamaz.
Translate from Turkish to English

Tom kullanılmış bir arabayı bile almayı göze alamaz.
Translate from Turkish to English

Tom o tür bir restoranda yemek yemeği göze alamaz bu yüzden başka bir yere gidelim.
Translate from Turkish to English

Tom çocuklarını üniversiteye göndermeyi göze alamaz.
Translate from Turkish to English

Tom şimdi bir tatil yapmayı göze alamaz.
Translate from Turkish to English

Tom uçakla seyahat etmeyi göze alamaz.
Translate from Turkish to English

Tom bir çift yeni ayakkabıyı bile satın almayı göze alamıyor.
Translate from Turkish to English

Tom istediği bisikleti almayı göze alamadı.
Translate from Turkish to English

Ben bir araba almayı göze alamam.
Translate from Turkish to English

Onu satın almayı göze alamam.
Translate from Turkish to English

Ben zamanı göze alamam.
Translate from Turkish to English

Yeni bir arabayı göze alamam.
Translate from Turkish to English

Ben yeni bir palto almayı göze alamam.
Translate from Turkish to English

Ben onu satın almayı göze alamam.
Translate from Turkish to English

Ben onu almayı göze alamam.
Translate from Turkish to English

Bir araba almayı göze alamam.
Translate from Turkish to English

Biz bunu göze alamayabiliriz.
Translate from Turkish to English

Yeni bir araba almayı göze alamam.
Translate from Turkish to English

O, yeni bir araba almayı göze alamaz.
Translate from Turkish to English

Öyle bir şeyi satın almayı göze alamam.
Translate from Turkish to English

Bir bisiklet satın almayı göze alamadım.
Translate from Turkish to English

Pahalı bir araba almayı göze alamam.
Translate from Turkish to English

Böylesine pahalı bir arabayı almayı göze alamam.
Translate from Turkish to English

O, bir araba satın almak istiyor fakat göze alamıyor.
Translate from Turkish to English

O, onu göze alamaz.
Translate from Turkish to English

Takım elbise giydiği için göze battı.
Translate from Turkish to English

O kadar çok ödemeyi göze alamam.
Translate from Turkish to English

Tenis oynamayı göze alamam.
Translate from Turkish to English

O evlenmeyi göze alamaz.
Translate from Turkish to English

Kullanılmış bir araba almayı göze alamam.
Translate from Turkish to English

Tek bir yeni boşa harcamayı göze alamam.
Translate from Turkish to English

Yeni bir bisiklet almayı göze alamam.
Translate from Turkish to English

Kaza geçirme riskini göze aldı.
Translate from Turkish to English

Yatırım yaptığımda riski göze aldım.
Translate from Turkish to English

Eğer bir deveye yaklaşırsanız, ısırılmayı göze alırsınız.
Translate from Turkish to English

Yakalanma ve tutuklanma riskini göze aldı.
Translate from Turkish to English

Onu göze alamayız.
Translate from Turkish to English

Onu şimdi göze alabilir miyiz?
Translate from Turkish to English

Gitmeyi göze alamıyorum.
Translate from Turkish to English

Bunu göze alamazsın.
Translate from Turkish to English

Ne kadar kaybetmeyi göze alabilirsin?
Translate from Turkish to English

Tom tehlikeyi göze alan biri.
Translate from Turkish to English

Tom riski göze almaya karar verdi.
Translate from Turkish to English

Eğer çabuk hareket etmezsek durumun kontrolünü kaybetmeyi göze alırız.
Translate from Turkish to English

Bunu göze alamayız.
Translate from Turkish to English

Ne yazık ki, şu anda ihtiyacım olan her şeyi almayı göze alamam.
Translate from Turkish to English

Maalesef okul ücretini göze alamadığım için üniversiteyi bırakmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Eğer seyahat sigortasını göze alamıyorsanız öyleyse seyahat yapmayı göze alamazsınız.
Translate from Turkish to English

Eğer seyahat sigortasını göze alamıyorsanız öyleyse seyahat yapmayı göze alamazsınız.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary bir ev almayı göze alamıyor.
Translate from Turkish to English

Tom henüz emekli olmayı göze alamıyor.
Translate from Turkish to English

Yaşlı olmanın bir avantajı gençken almayı göze alamadığın her şeyi artık istememendir.
Translate from Turkish to English

Bir bisiklet almayı göze alamıyorum.
Translate from Turkish to English

Bunu göze almak istemem.
Translate from Turkish to English

Bunu gerçekten göze almak istiyor musun?
Translate from Turkish to English

El sıktığımız zaman göz göze gelmeliyiz.
Translate from Turkish to English

Göze batmamaya çalış Tom.
Translate from Turkish to English

Tom bunu göze alamadı.
Translate from Turkish to English

Artık burada yaşamayı göze alamıyorum.
Translate from Turkish to English

Riske girmeyi göze alamıyorum.
Translate from Turkish to English

Bu kadar pahalı bir şeyi satın almayı göze alamam.
Translate from Turkish to English

Tom bir ev almayı nasıl göze alabileceğini merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Güzelliği sınıfta göze çarpıyordu.
Translate from Turkish to English

Bunu göze alabilirler.
Translate from Turkish to English

Tom ihtiyacı olan her şeyi almayı göze alamadı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin istediği şeyi satın almayı göze alamadı.
Translate from Turkish to English

Gitmek istemiyorum değil, gitmeyi göze alamıyorum.
Translate from Turkish to English

Bu mağazada herhangi bir şey almayı göze alamıyorum.
Translate from Turkish to English

İstediğim her şeyi satın almayı göze alamıyorum.
Translate from Turkish to English

Riski göze almaya karar verdim.
Translate from Turkish to English

Bir yanlış anlaşılmayı göze almak istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Biz daha fazla kayıpları göze alamıyoruz.
Translate from Turkish to English

Masum birini mahkum etmektense suçlu bir adamı kurtarmayı göze almak daha iyidir.
Translate from Turkish to English

Riski göze alacağımı düşündüm.
Translate from Turkish to English

Sana göze alabileceğimiz en iyi avukatı tutacağız.
Translate from Turkish to English

Bunu göze alacağım.
Translate from Turkish to English

Göz göze geldiler.
Translate from Turkish to English

Onu göze alacağım.
Translate from Turkish to English

Almayı göze alamamamız bir risk.
Translate from Turkish to English

Böyle göze batan bir hataya nasıl göz yummayı başardınız?
Translate from Turkish to English

Onlar bunu göze alamaz.
Translate from Turkish to English

Yeni bir araba satın almayı göze alamıyoruz.
Translate from Turkish to English

Göze göz düşüncesi bütün dünyayı kör edecek.
Translate from Turkish to English

O tür arabayı satın almayı göze alamayacağımızı benim kadar iyi biliyorsun.
Translate from Turkish to English

Sanırım yeni bir trompet almayı muhtemelen göze alabilirim.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: yedi, sekiz, dokuz, yirmi, Ek, olarak, yaşlılar, birbirleriyle, sosyalleşebilsin, Amerikan.