Turkish example sentences with "yer"

Learn how to use yer in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Doğduğum yer olan Nagasaki, güzel bir liman kentidir.
Translate from Turkish to English

Et yer misin?
Translate from Turkish to English

Termitler tahta yer.
Translate from Turkish to English

Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
Translate from Turkish to English

O, kahvaltısını sık sık orada yer.
Translate from Turkish to English

Shakespeare'in doğduğu yer olan Stratford-on-Avon, her yıl pek çok turist tarafından ziyaret edilir.
Translate from Turkish to English

Ada Japonya'nın batısında yer alır.
Translate from Turkish to English

Herhangi bir yer gezdin mi?
Translate from Turkish to English

Şehir Londra'nın doğusunda yer almaktadır.
Translate from Turkish to English

O yer hiçbir yerin ortasında değildir.
Translate from Turkish to English

Dünyadaki en güzel yer hangisidir?
Translate from Turkish to English

Babası ile ilk defa karşılaştığım yer Tokyo'dur.
Translate from Turkish to English

Ben, bu tartışmada onların yanında yer aldım.
Translate from Turkish to English

Yani sonuçta, Web'i dil öğrenmede daha iyi bir yer yapmak için biz Tatoeba ile sadece temelleri inşa ediyoruz.
Translate from Turkish to English

Annemin doğduğu yer ülkemizin doğusunda bulunmaktadır.
Translate from Turkish to English

Ordu savaş sırasında bir dizi görkemli eylemlerde yer aldı.
Translate from Turkish to English

Kaza bir kavşakta yer aldı.
Translate from Turkish to English

Sana buraya daha erken gelmemiz gerektiğini söyledim. Şimdi oturmak için hiç yer kalmadı.
Translate from Turkish to English

Babamın çalıştığı yer istasyonun yakınındadır.
Translate from Turkish to English

Evim o köprünün diğer tarafında yer almaktadır.
Translate from Turkish to English

Onun bir tepenin üzerinde yer alan evinin güzel bir manzarası var.
Translate from Turkish to English

İstasyon iki şehir arasında yer almaktadır.
Translate from Turkish to English

Bu göl ülkede en derinler arasında yer alıyor.
Translate from Turkish to English

O yaşlı bir bayana yer açtı.
Translate from Turkish to English

Arabada bir kişilik yer vardı.
Translate from Turkish to English

Arabanızda ayıracak yer var mı?
Translate from Turkish to English

Bir depremde, yer yukarı ve aşağı ya da geriye ve ileriye sallanabilir.
Translate from Turkish to English

Dünyada en güzel yer nerededir?
Translate from Turkish to English

Onun yetenekli bir sanatçı olduğundan şüphe etmeye yer yok.
Translate from Turkish to English

Televizyon için yer açmalısın.
Translate from Turkish to English

Yer partiden kalanlar yüzünden dağınıktı: Yırtık gürültüyapıcılar, kırışık parti şapkaları, ve kirli Power Ranger tabakları.
Translate from Turkish to English

Bu yer, toplu taşıma araçları için uygun değildir.
Translate from Turkish to English

Öğle yemeği yemek için iyi bir yer biliyor musunuz?
Translate from Turkish to English

Burası tam uzun süredir ziyaret etmek istediğim yer.
Translate from Turkish to English

Burası benim babamın çalıştığı yer.
Translate from Turkish to English

Burası babamın doğduğu yer.
Translate from Turkish to English

Burası onun sekreter olarak çalıştığı yer.
Translate from Turkish to English

Burası onun kendini öldürdüğü yer.
Translate from Turkish to English

Gece için ona yer verebiliriz.
Translate from Turkish to English

Amerika'da hapishanede mahkumlar için ayrılan yer mahkumlara yeterli değildir.Bu yüzden hapishaneler çok kalabalıktır.
Translate from Turkish to English

Benim doğduğum yer büyük bir şehre yaklaşık 20 dakikalık mesafede yer almaktadır.
Translate from Turkish to English

Benim doğduğum yer büyük bir şehre yaklaşık 20 dakikalık mesafede yer almaktadır.
Translate from Turkish to English

AIDS araştırma dünyasında yer alan tüm değişiklikleri takip edemem.
Translate from Turkish to English

Ev gibi yer yoktur.
Translate from Turkish to English

En karanlık yer şamdanın altıdır.
Translate from Turkish to English

John genellikle hızlı bir kahvaltı yer.
Translate from Turkish to English

Genellikle granola yer misiniz?
Translate from Turkish to English

Tom'un tarih öğrenimi gördüğü yer Oxford Üniversitesiydi.
Translate from Turkish to English

Tom'un yaşamak istediği tek yer Boston'dur.
Translate from Turkish to English

Sadece yaşayacak bir yer bulup bulamadığınızı merak ediyordum.
Translate from Turkish to English

Yiyecek almak için hiçbir yer yoktu.
Translate from Turkish to English

Ben böylesine sakin bir yer olduğunu asla hayal etmedim.
Translate from Turkish to English

Genellikle ayda beş dilimden daha fazla pizza yer misin?
Translate from Turkish to English

Gideceğimiz yer hâlâ uzun bir yol.
Translate from Turkish to English

Tom TV izlerken ne yer?
Translate from Turkish to English

Tom öğle yemeği için ne yer?
Translate from Turkish to English

Tom ikindi kahvaltısı için ne yer?
Translate from Turkish to English

Tom parkedecek bir yer bulamadı.
Translate from Turkish to English

Tom öğle yemeğini genellikle tek başına yer.
Translate from Turkish to English

Tom toplantıyı düzenlemek için uygun bir yer arıyor.
Translate from Turkish to English

İyi bir yer alabilmek için Tom erken geldi.
Translate from Turkish to English

Tom nadiren kırmızı et yer.
Translate from Turkish to English

Tom annesiyle birlikte düzenli olarak suşi yer.
Translate from Turkish to English

Tom nadiren evde yer.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bir yer ayırdı.
Translate from Turkish to English

Tom yemek yemek için makul fiyatları olan yer arıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom memlekette evi arayabileceği bir yer istedi.
Translate from Turkish to English

Tom köşedeki küçük yerin yemek yemek için iyi bir yer olabileceğini düşündü.
Translate from Turkish to English

Tom telefon rehberinde yer almıyor.
Translate from Turkish to English

Tom ücretsiz golf oynayabileceği bir yer buldu.
Translate from Turkish to English

Tom yer, uyur ve müzik solur.
Translate from Turkish to English

Tom yer, uyur ve beyzbol solur.
Translate from Turkish to English

Tom çok fazla yer.
Translate from Turkish to English

Tom çok fazla abur cubur yer.
Translate from Turkish to English

Tom en az günde bir kez pirinç pilavı yer.
Translate from Turkish to English

Tom sadece yemek istediğini yer.
Translate from Turkish to English

Tom her gün en az üç kase pirinç pilavı yer.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin önüne koyduğu şeyi yer.
Translate from Turkish to English

Tom park edecek bir yer bulamadı.
Translate from Turkish to English

Tom kesinlikle bunu yaşanacak daha iyi bir yer yapmak için yardım etti.
Translate from Turkish to English

Hem Tom hem Mary için burada yeterli yer yok.
Translate from Turkish to English

Tom'un bakmadığı tek yer bodrumdaydı.
Translate from Turkish to English

Geriye dönemem; geriye dönecek yer yok.
Translate from Turkish to English

Bütün dünya savaşta yer aldı.
Translate from Turkish to English

Bay Miyake Kurashiki'de kaldığım sırada bana bir sürü yer gösterdi.
Translate from Turkish to English

Yer yokluğu yüzünden bu sorunu atlamak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Postane, şehrin merkezinde yer almaktadır.
Translate from Turkish to English

Ben akşam yemeği için iyi bir yer biliyorum.
Translate from Turkish to English

Oğlunuz öğrenci hareketi içinde yer aldı, ben duydum.
Translate from Turkish to English

Mike neredeyse her gece dışarda yer.
Translate from Turkish to English

Yer tam eskisi kadar iyi gözükmüyor.
Translate from Turkish to English

Ayaklarımızı sıcak tutmak için ayaklarımızı yer değiştirmek ve hareket ettirmeye devam etmek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Pencere yanı mı yoksa koridorda mı bir yer istersiniz?
Translate from Turkish to English

Bu Tom'un doğduğu yer.
Translate from Turkish to English

Ben bu işin içinde yer almak istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Mayuko kahvaltı için ekmek yer.
Translate from Turkish to English

Susan bir kuş kadar yer ve yemeğinin çoğunu tabakta bırakır.
Translate from Turkish to English

Kelly bir at gibi yer.
Translate from Turkish to English

Nancy kapalı yer oyunlarından hoşlanır.
Translate from Turkish to English

Tom çok iyi pişiremez bu yüzden çoğunlukla dışarıda yer.
Translate from Turkish to English

Tom blokun etrafını dolaştı ve park etmek için bir yer buldu.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: yoktu, işe, aşina, New, York'ta, yaşıyor, sesli, konuştu, ikinci, kattan.