Turkish example sentences with "götürmek"

Learn how to use götürmek in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Onların hepsi sadece kızları götürmek için buradalar.
Translate from Turkish to English

25 Ocaktan önce kütüphane kitaplarımı geri götürmek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Adam beni istasyona götürmek için zahmet etti.
Translate from Turkish to English

Burası için mi, yoksa götürmek için mi?
Translate from Turkish to English

Televizyonum bozuldu. O yüzden tamire götürmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Balayımız için seni iyi bir yere götürmek istiyorum
Translate from Turkish to English

Fort Sumter'a yemek götürmek zor olacak.
Translate from Turkish to English

Bu kitapları kütüphaneye geri götürmek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Tom'u hastaneye götürmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Tom'u okula götürmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Tom'u üst kata götürmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Tom'u yatağa götürmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'yi baloya götürmek isteyeceğini düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English

25 Ocak'tan önce kitaplarımı kütüphaneye götürmek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Pazartesi günü kitapları kütüphaneye geri götürmek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Seni hastaneye geri götürmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Kim bunu eve götürmek istiyor?
Translate from Turkish to English

Tom'u benimle götürmek zorunda kalacağım.
Translate from Turkish to English

Şimdi Tom'u eve götürmek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Tom'u eve geri götürmek zorundayız.
Translate from Turkish to English

Bu yiyecekten herhangi birini eve götürmek ister misin?
Translate from Turkish to English

Tom beni arabayla götürmek istedi.
Translate from Turkish to English

Bizi nereye götürmek istedin?
Translate from Turkish to English

Onları nereye götürmek istedin?
Translate from Turkish to English

Beni nereye götürmek istedin?
Translate from Turkish to English

Onu nereye götürmek istedin?
Translate from Turkish to English

Sadece onları eve götürmek istiyoruz.
Translate from Turkish to English

Sadece onu eve götürmek istiyoruz.
Translate from Turkish to English

Onları benimle götürmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Onu benimle götürmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Onları eve götürmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Onu eve götürmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Seni benimle götürmek zorunda kalacağım.
Translate from Turkish to English

Onları benimle götürmek zorunda kalacağım.
Translate from Turkish to English

Onu benimle götürmek zorunda kalacağım.
Translate from Turkish to English

Şimdi seni eve götürmek zorunda kalacağım.
Translate from Turkish to English

Şimdi onları eve götürmek zorunda kalacağım.
Translate from Turkish to English

Şimdi onu eve götürmek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Kim seni eve götürmek istiyor?
Translate from Turkish to English

Neden onu götürmek zorundayız?
Translate from Turkish to English

Tom'u nereye götürmek istedin?
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'yi Boston'a yanında götürmek istedi.
Translate from Turkish to English

Seni güvende olacağın bir yere götürmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'u hastaneye götürmek zorundayız.
Translate from Turkish to English

Tom seni eve götürmek için bekliyor.
Translate from Turkish to English

Tom oğlunu o okula götürmek istedi.
Translate from Turkish to English

Bizi oraya götürmek zorunda kalacaksın.
Translate from Turkish to English

Tom'u eve götürmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Bizi eve götürmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Tom'u benimle götürmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Götürmek için bir fincan kahve alabilir miyim?
Translate from Turkish to English

Götürmek için bir kahve alabilir miyim?
Translate from Turkish to English

Tom'u bir doktora götürmek zorundayız.
Translate from Turkish to English

Seni bir doktora götürmek zorundayız.
Translate from Turkish to English

Seni hastaneye götürmek zorundayız.
Translate from Turkish to English

Tom'u bir hastaneye götürmek zorundayız.
Translate from Turkish to English

Seni bir hastaneye götürmek zorundayız.
Translate from Turkish to English

Tom'u bir uzman doktora götürmek zorundayız.
Translate from Turkish to English

Bir şekilde seni eve götürmek zorundayız.
Translate from Turkish to English

Tom'u doktora götürmek zorundayız.
Translate from Turkish to English

Kediyi bugün veterinere götürmek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Tom beni eve götürmek için yeterince kibardı.
Translate from Turkish to English

Kim beni eve götürmek istiyor?
Translate from Turkish to English

Kim Tom'u eve götürmek istiyor.
Translate from Turkish to English

Tom'u eve götürmek üzereyim.
Translate from Turkish to English

Beni seninle götürmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Tom'u akşam yemeğine götürmek üzereyim.
Translate from Turkish to English

Onları okula götürmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Bu burada yemek için mi yoksa götürmek için mi?
Translate from Turkish to English

Seni öğle yemeğine götürmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Oğlumu doktora götürmek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Çocuklarımı plaja götürmek hoşuma gidiyor.
Translate from Turkish to English

Seni Boston'a götürmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Seni benimle götürmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Biz sadece Tom'u eve götürmek istiyoruz.
Translate from Turkish to English

Tom seni eve götürmek istiyor.
Translate from Turkish to English

Hastanedeki Tom'a götürmek için birkaç kitap ödünç almak istiyorum.
Translate from Turkish to English

O bana şarap içirip yemek verdi ve sonra yatağıma götürmek istedi!
Translate from Turkish to English

Seni akşam yemeğine götürmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Bugün kitabı kütüphaneye geri götürmek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Hen Tom hem de John Mary'yi dansa götürmek istedi.
Translate from Turkish to English

Sizi eve götürmek için buradayım.
Translate from Turkish to English

Tom'u eve götürmek için buradayım.
Translate from Turkish to English

Projeyi sorunsuz olarak daha ileriye götürmek için, biz planı birkaç kez revize ettik.
Translate from Turkish to English

Sizi eve götürmek için onları alacağım.
Translate from Turkish to English

Sizi eve götürmek için onu alacağım.
Translate from Turkish to English

Onu okula götürmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Onları yatağa götürmek zorundayız.
Translate from Turkish to English

Onu yatağa götürmek zorundayız.
Translate from Turkish to English

Onları eve götürmek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Onu eve götürmek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Seni eve götürmek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Onu okula götürmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Onları bir doktora götürmek zorundasın
Translate from Turkish to English

Onları bir doktora götürmek zorundayız.
Translate from Turkish to English

Onu bir doktora götürmek zorundayız.
Translate from Turkish to English

Onları bir doktora götürmek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Tom'u eve götürmek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Çok geç olmadan önce onu hastaneye götürmek zorundayız.
Translate from Turkish to English

Babam beni hayvanat bahçesine götürmek için bir gün ayıracağını söyledi.
Translate from Turkish to English

Onu hemen acil servise götürmek zorundayız, o ciddi yaralı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: mektubu, zarfa, yerleştirdi, piyanist, söylemeye, gerek, çalışmayı, Niye, uzağa, koştu.