Turkish example sentences with "kitabı"

Learn how to use kitabı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

O kitabı hiç okumadım.
Translate from Turkish to English

Onun birçok tarih kitabı var.
Translate from Turkish to English

Kitabı, onu isteyen adama ver.
Translate from Turkish to English

Bu kitabı yazan adam bir doktor.
Translate from Turkish to English

Lütfen kitabı rafa koy.
Translate from Turkish to English

Bu kitabı sana vereceğim.
Translate from Turkish to English

Onun ne de çok kitabı var!
Translate from Turkish to English

Bu kitabı çok ilginç buldum.
Translate from Turkish to English

Bu kitabı çok enteresan buldum.
Translate from Turkish to English

Bill bana bu kitabı getirdi.
Translate from Turkish to English

Onun kitabı sadece İngiltere'de değil, Japonya'da da ünlü.
Translate from Turkish to English

Müslümanların kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim'dir.
Translate from Turkish to English

Beğendiğin herhangi bir kitabı seçebilirsin.
Translate from Turkish to English

Babam bana kitabı aldı.
Translate from Turkish to English

Kitabı çok enteresan buldum.
Translate from Turkish to English

Kitabı ABD'deki yayıncıdan sipariş verdi.
Translate from Turkish to English

Bu kitabı okumak benim için kolay.
Translate from Turkish to English

Bu kitabı okumak iyi fikir.
Translate from Turkish to English

Bu kitabı okurken sözlük kullanmak zorunda değilsin.
Translate from Turkish to English

Bu kitabı her okuduğumda yeni bir şey bulurum.
Translate from Turkish to English

Bana geçmiş günlerimi hatırlatmaksızın bu kitabı hiç okumadım.
Translate from Turkish to English

Bu kitabı okumak üç günümü aldı.
Translate from Turkish to English

O, raftan kitabı indirdi.
Translate from Turkish to English

Bu kimin kitabı?
Translate from Turkish to English

Bu kitabı tercüme etmek için ne kadar süreye ihtiyacı var?
Translate from Turkish to English

Beğendiğin kitabı seçebilirsin.
Translate from Turkish to English

Temiz tuttuğun sürece bu kitabı alabilirsin.
Translate from Turkish to English

Bu kitabı yazdın mı?
Translate from Turkish to English

Bu kitabı bir hafta içinde okuyarak bitirmek gerçekten zordur.
Translate from Turkish to English

O kitabı asla okumam.
Translate from Turkish to English

Bu kitabı okurdum ama zamanım yok.
Translate from Turkish to English

Çok az bir gayretle kitabı yazdı.
Translate from Turkish to English

Kitabı okuyordum.
Translate from Turkish to English

Bu iyi bir ders kitabı.
Translate from Turkish to English

Babamın birçok kitabı vardır.
Translate from Turkish to English

Kitabı bitirdiği zaman bana ödünç vereceğini söylüyor.
Translate from Turkish to English

Lütfen şu kitabı oku.
Translate from Turkish to English

Beni bir dahaki sefere görmeye geldiğinde sana kitabı göstereceğim.
Translate from Turkish to English

Benim için bu nadir kitabı bulabilir misin?
Translate from Turkish to English

Bu ders kitabı yeni başlayanlar için dizayn edilmiştir.
Translate from Turkish to English

Ben, koltukta yaslandım ve kitabı açtım.
Translate from Turkish to English

Ben kitabı okumaya devam ettim.
Translate from Turkish to English

Ben kitabı okudum.
Translate from Turkish to English

O, yıllar önce ondan kitabı ödünç aldı ve onu henüz iade etmedi.
Translate from Turkish to English

Kitabı ondan ödünç aldı.
Translate from Turkish to English

Tom o kitabı okumayı zor buldu.
Translate from Turkish to English

O, Amerikan tarihine dair bir ders kitabı okuyordu.
Translate from Turkish to English

Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir.
Translate from Turkish to English

Kitabı masaya geri koysan iyi olur, zira sahibi oraya geri dönecek.
Translate from Turkish to English

Ben bu kitabı çok zor buldum.
Translate from Turkish to English

En çok bu kitabı seviyorum.
Translate from Turkish to English

O, kitabı okumadı.
Translate from Turkish to English

Ben bu kitabı karım için değil, kendim için satın aldım.
Translate from Turkish to English

Kitabı okumalıydın.
Translate from Turkish to English

Tom'a yeni kitabı hakkında soru sordum.
Translate from Turkish to English

Masaya bırakılmış kitabı al.
Translate from Turkish to English

Ken'in en fazla on kitabı vardır.
Translate from Turkish to English

İhtiyacın olan her kitabı sana ödünç vereceğim.
Translate from Turkish to English

Ben bu kitabı size ödünç vereceğim.
Translate from Turkish to English

Sadece bir mağaza bu kitabı satışa arz ediyor.
Translate from Turkish to English

Ben bir hafta içinde bu kalın kitabı okumayı bitiremem.
Translate from Turkish to English

Bana kitabı ver.
Translate from Turkish to English

Önceden kitabı okudun?
Translate from Turkish to English

Lütfen yarına kadar kitabı getir.
Translate from Turkish to English

Gerçek kitabı henüz okumamış olmamdır.
Translate from Turkish to English

Orijinali bir ders kitabı olarak yazılmıştır.
Translate from Turkish to English

Onun kitaplığında çok sayıda kitabı var.
Translate from Turkish to English

Raftaki her kitabı okudum.
Translate from Turkish to English

Ben bir akşamda bütün kitabı okudum.
Translate from Turkish to English

Sadece bir dükkan bu kitabı satmaktadır.
Translate from Turkish to English

Yeterli param olsa, ben bu kitabı satın alabilirim.
Translate from Turkish to English

O kitabı okumayı bitirmem uzun bir zaman alacak.
Translate from Turkish to English

Babası gibi, onun pek çok kitabı var.
Translate from Turkish to English

John kitabı Amerika Birleşik Devletleri'ndeki yayıncıya sipariş etti.
Translate from Turkish to English

Bu kitabı satın aldın mı?
Translate from Turkish to English

Ben her iki kitabı okumadım.
Translate from Turkish to English

Okumak istediğiniz herhangi bir kitabı seçebilirsiniz.
Translate from Turkish to English

İstediğiniz herhangi bir kitabı seçebilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Onun sonraki iki kitabı romandı.
Translate from Turkish to English

Tom kitabı bir kenara koydu ve yukarı baktı.
Translate from Turkish to English

Tom Fransızca bir kitabı okuyabileceğini söylüyor.
Translate from Turkish to English

Ayağa kalk ve kitabı oku, Tom.
Translate from Turkish to English

Kitabı bana getir, Tom'a değil.
Translate from Turkish to English

O sanki hiçbir şey olmamış gibi kitabı okumaya devam etti.
Translate from Turkish to English

Onun Japonya hakkında düzinelerce kitabı var.
Translate from Turkish to English

Neden bu kitabı satın almak istiyorsunuz?
Translate from Turkish to English

O, onu hangi kitabı satın alacağı konusunda yönlendirdi.
Translate from Turkish to English

Böyle bir kitabı okumanın faydası yok.
Translate from Turkish to English

Aradığım kitabı bulabildim.
Translate from Turkish to English

Dün kitabı satın aldım.
Translate from Turkish to English

Ben dün gece kitabı okumayı bitirdim.
Translate from Turkish to English

Tom, yarın akşama kadar bu kitabı götürmeli.
Translate from Turkish to English

Bütün kitabı okudun mu?
Translate from Turkish to English

Kitabı bize göndermesi için ona rica edeyim mi?
Translate from Turkish to English

Ben kütüphanemdeki en ilginç kitabı okudum.
Translate from Turkish to English

Tom bana bu kitabı tavsiye etti.
Translate from Turkish to English

Tom üç saatte tüm kitabı okudu.
Translate from Turkish to English

Tom bir gecede o kitabı okumayı bitirdi.
Translate from Turkish to English

Tom hangi kitabı okuyacağına karar veremedi.
Translate from Turkish to English

Henüz kitabı okumadın mı?
Translate from Turkish to English

Lütfen bu kitabı birkaç günlüğüne bana ödünç verir misin?
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: gölün, etrafında, yürüdük, geceliğine, Hakone'de, kaldık, Acele, şeytan, karışır, menzil.