Turkish example sentences with "kitabı"

Learn how to use kitabı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

O kitabı hiç okumadım.

Onun birçok tarih kitabı var.

Kitabı, onu isteyen adama ver.

Bu kitabı yazan adam bir doktor.

Lütfen kitabı rafa koy.

Bu kitabı sana vereceğim.

Onun ne de çok kitabı var!

Bu kitabı çok ilginç buldum.

Bu kitabı çok enteresan buldum.

Bill bana bu kitabı getirdi.

Onun kitabı sadece İngiltere'de değil, Japonya'da da ünlü.

Müslümanların kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim'dir.

Beğendiğin herhangi bir kitabı seçebilirsin.

Babam bana kitabı aldı.

Kitabı çok enteresan buldum.

Kitabı ABD'deki yayıncıdan sipariş verdi.

Bu kitabı okumak benim için kolay.

Bu kitabı okumak iyi fikir.

Bu kitabı okurken sözlük kullanmak zorunda değilsin.

Bu kitabı her okuduğumda yeni bir şey bulurum.

Bana geçmiş günlerimi hatırlatmaksızın bu kitabı hiç okumadım.

Bu kitabı okumak üç günümü aldı.

O, raftan kitabı indirdi.

Bu kimin kitabı?

Bu kitabı tercüme etmek için ne kadar süreye ihtiyacı var?

Beğendiğin kitabı seçebilirsin.

Temiz tuttuğun sürece bu kitabı alabilirsin.

Bu kitabı yazdın mı?

Bu kitabı bir hafta içinde okuyarak bitirmek gerçekten zordur.

O kitabı asla okumam.

Bu kitabı okurdum ama zamanım yok.

Çok az bir gayretle kitabı yazdı.

Kitabı okuyordum.

Bu iyi bir ders kitabı.

Babamın birçok kitabı vardır.

Kitabı bitirdiği zaman bana ödünç vereceğini söylüyor.

Lütfen şu kitabı oku.

Beni bir dahaki sefere görmeye geldiğinde sana kitabı göstereceğim.

Benim için bu nadir kitabı bulabilir misin?

Bu ders kitabı yeni başlayanlar için dizayn edilmiştir.

Ben, koltukta yaslandım ve kitabı açtım.

Ben kitabı okumaya devam ettim.

Ben kitabı okudum.

O, yıllar önce ondan kitabı ödünç aldı ve onu henüz iade etmedi.

Kitabı ondan ödünç aldı.

Tom o kitabı okumayı zor buldu.

O, Amerikan tarihine dair bir ders kitabı okuyordu.

Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir.

Kitabı masaya geri koysan iyi olur, zira sahibi oraya geri dönecek.

Ben bu kitabı çok zor buldum.

En çok bu kitabı seviyorum.

O, kitabı okumadı.

Ben bu kitabı karım için değil, kendim için satın aldım.

Kitabı okumalıydın.

Tom'a yeni kitabı hakkında soru sordum.

Masaya bırakılmış kitabı al.

Ken'in en fazla on kitabı vardır.

İhtiyacın olan her kitabı sana ödünç vereceğim.

Ben bu kitabı size ödünç vereceğim.

Sadece bir mağaza bu kitabı satışa arz ediyor.

Ben bir hafta içinde bu kalın kitabı okumayı bitiremem.

Bana kitabı ver.

Önceden kitabı okudun?

Lütfen yarına kadar kitabı getir.

Gerçek kitabı henüz okumamış olmamdır.

Orijinali bir ders kitabı olarak yazılmıştır.

Onun kitaplığında çok sayıda kitabı var.

Raftaki her kitabı okudum.

Ben bir akşamda bütün kitabı okudum.

Sadece bir dükkan bu kitabı satmaktadır.

Yeterli param olsa, ben bu kitabı satın alabilirim.

O kitabı okumayı bitirmem uzun bir zaman alacak.

Babası gibi, onun pek çok kitabı var.

John kitabı Amerika Birleşik Devletleri'ndeki yayıncıya sipariş etti.

Bu kitabı satın aldın mı?

Ben her iki kitabı okumadım.

Okumak istediğiniz herhangi bir kitabı seçebilirsiniz.

İstediğiniz herhangi bir kitabı seçebilirsiniz.

Onun sonraki iki kitabı romandı.

Tom kitabı bir kenara koydu ve yukarı baktı.

Tom Fransızca bir kitabı okuyabileceğini söylüyor.

Ayağa kalk ve kitabı oku, Tom.

Kitabı bana getir, Tom'a değil.

O sanki hiçbir şey olmamış gibi kitabı okumaya devam etti.

Onun Japonya hakkında düzinelerce kitabı var.

Neden bu kitabı satın almak istiyorsunuz?

O, onu hangi kitabı satın alacağı konusunda yönlendirdi.

Böyle bir kitabı okumanın faydası yok.

Aradığım kitabı bulabildim.

Dün kitabı satın aldım.

Ben dün gece kitabı okumayı bitirdim.

Tom, yarın akşama kadar bu kitabı götürmeli.

Bütün kitabı okudun mu?

Kitabı bize göndermesi için ona rica edeyim mi?

Ben kütüphanemdeki en ilginç kitabı okudum.

Tom bana bu kitabı tavsiye etti.

Tom üç saatte tüm kitabı okudu.

Tom bir gecede o kitabı okumayı bitirdi.

Tom hangi kitabı okuyacağına karar veremedi.

Henüz kitabı okumadın mı?

Lütfen bu kitabı birkaç günlüğüne bana ödünç verir misin?

Also check out the following words: kedisi, beyazdır, Tufts, tehlikeli, üniversitesidir, Sevgililer, Günü'nde, çikolata, göndermek, Hristiyan.