Turkish example sentences with "seninle"

Learn how to use seninle in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Seninle birlikte mi gitmeliyim?

Seninle seyahat etmek istiyorum.

Sana âşığım ve seninle evlenmek istiyorum.

Seninle yaşamaktan hoşlanıyorum.

Endişelenme. Ben seninle kalacağım.

Seninle tanıştığıma memnun oldum.

Seninle Fransızca kullanmayı bıraktım.

O, kötü bir ruh hali içerisinde olması dolayısıyla seninle konuşmayı reddedebilir.

Az param var. Bununla birlikte seninle mutluyum.

Bir ölçüde seninle aynı fikirdeyim.

Bu da seninle ilgili gerçek.

Seninle gitmek zorunda mıyım?

Ben seninle temas kuracağım.

Bu işi bitirir bitirmez seninle birlikte olacağım.

Herkes seninle tanışmak istiyor.Sen ünlüsün!

Bu sorun hakkında seninle konuşmak istiyorum.

Bu konuyla ilgili seninle tekrar temasa geçeceğim.

Teniste seninle boy ölçüşeceğim.

Biz hepimiz seninle aynı fikirdeyiz.

Ben seninle aynı fikirde olamam.

Ben şimdi meşgulüm ve seninle oynayamam.

Seninle orada olduğumu arzuluyorum.

Seninle evlenmek istiyorum.

Seninle konuşmak istiyorum.

Seninle aynı fikirdeyim.

Seninle Fransızca konuşmaktan vazgeçeceğim.

Ben bu konuda seninle aynı fikirde olamam.

Ben o konuda zorunlu olarak seninle aynı fikirde olamam.

Ben o konuda seninle aynı fikirde değilim.

Tom ve ben seninle ilgili konuşuyorduk.

Seninle aynı sorunu yaşıyorum.

Seninle biraz zaman geçirmek istiyorum.

Onlar seninle alay ediyor.

Rüşvet vermedikçe, o politikacı seninle görüşmez.

Seninle gerçek hayatta buluşmak harikaydı.

Seninle gitmeme izin ver.

Seninle gideyim.

O seninle konuşmayı reddedebilir çünkü o çok kötü bir ruh hali içinde.

Hayatımı seninle geçirmek istiyorum.

Nereye gideceğimizi bana söylemezsen seninle gitmeyeceğim.

Burada seninle buluşmayı asla hayal etmedim.

Yeterli zamanım olsa, seninle konuşurum.

Hatalı olduğunu kabul edene kadar, seninle konuşmayacağım.

Seninle tanıştırdığım şirket başkanı, seni tekrar görmek istiyor.

Bu mevzuda seninle muvafık olabilirim.

Seninle daha önce karşılaştığımı düşünüyorum.

Seninle bir yerde karşılaştığımı düşünüyorum.

Ben kısa sürede seninle tekrar görüşmek için sabırsızlanıyorum.

Her zamanki saatte seninle buluşacağım.

O seninle tanışmak istiyor.

John seninle tanışmadan önce tembeldi.

"Tom! Bu cümlelerin çok bencil olduğunun farkında mısın?: Onlar her zaman ya seninle başlıyor ya da seninle bitiyor! Hatta her ikisi!" o, Tom'a serzenişte bulundu.

"Tom! Bu cümlelerin çok bencil olduğunun farkında mısın?: Onlar her zaman ya seninle başlıyor ya da seninle bitiyor! Hatta her ikisi!" o, Tom'a serzenişte bulundu.

Tom seninle dövüşmeyecek kadar akıllıdır.

Seninle nereden iletişime geçebilirim?

Geçen Cuma seninle tanıştırdığım şirket başkanı seni tekrar görmek istiyor.

Tom seninle konuşmam gerektiğini söyledi.

Bir dakikan varsa, ben bazı sorunlar hakkında seninle konuşmak istiyorum.

Tom seninle iki laf etmek istiyor.

Seninle tamamen aynı fikirdeyim.

Tom seninle karşılaştığını düşünmüyor.

Tom'un şimdi seninle konuşmak için zamanı yok.

Tom seninle aynı fikirde değil.

Gittiğini ona bildirseydin Tom seninle kampa gidebilirdi.

Kötü üşüttüğünden dolayı, Tom bu hafta sonu seninle plaja gelemez.

Seninle takılmayı istemediğimi sana daha önce söyledim.

Evet, bir dakika içerisinde seninle birlikte olacak.

Seninle konuşmak için daha fazla zamanım yok.

Seninle paylaşacak bir kozum var.

Bu seninle benim aramda bir sır, bu yüzden ağzından kaçmasına izin verme.

Seninle gitmeme izin verir misin?

John seninle tanışıncaya kadar tembel bir kişiydi.

Tom bu gece seninle konsere gidemiyor.

Seninle gurur duyuyorum.

Seninle şimdi konuşabilir miyim?

O sadece seninle dalga geçiyor.

Seninle tanışmak harika.

Seninle aynı fikirde olamam.

Barış seninle olsun.

Seninle gitmek istiyorum.

Seninle birlikte olduğuma memnunum.

Seninle gidebilir miyim?

Tom seninle gitmek istiyor.

Seninle tekrar görüşmeyi umuyoruz.

Seninle sekizde buluşacağım.

Seninle hayal kırıklığına uğradım.

Seninle gelmek istiyorum.

Seninle tanışmak hoştu.

Seninle konuşabilir miyim?

Seninle dans etmek istiyorum.

Seninle burada karşılaşmak ne şans.

Seninle tanıştığım için mutluyum.

Seninle konuşmaktan zevk aldım.

Bu gece seninle birlikte olacağım.

O, seninle tanışmak için istekli.

O, sadece seninle şaka yapıyor.

Seninle konuşmaktan hoşlandım.

Seninle çok yakından ilgili bir şey keşfettim.

O gerçekten seninle tanışmak istiyor.

Ben seninle konuşmak istemiyorum.

Burada seninle tanışmak hoştu.

Also check out the following words: St, Helena'ya, sürüldü, Thomas, Edison, ampulü, icat, etmiştir, Futbol, oyundur.