Turkish example sentences with "görmezden"

Learn how to use görmezden in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Onun dediğini görmezden gel. O sadece şaka yapıyor.

Beni görmezden gelme.

Onlar sadece protestoyu görmezden gelmediler, aynı zamanda basına yalan söylediler.

Tom kokuyu daha fazla görmezden gelemiyeceğini söylüyor.

Tom gürültüyü artık görmezden gelemiyeceğini söylüyor.

Tom bütün sabah Mary'yi görmezden geldi.

Tom gürültüyü görmezden gelmeye alıştı.

Babasının tavsiyesini görmezden geldi.

Tom, Mary'nin söylediğinin gerçek olduğu ihtimalini tamamen görmezden gelemedi.

O benim tavsiyemi görmezden geldi.

Onun patavatsızlıklarını görmezden gelmen ve onu affetmen gerekmez mi?

Kate Chris'e baktı ve sonra onu görmezden geldi, bu onu perişan etti.

Tom, Mary'yi görmezden geldi.

Onlar beni görmezden geliyorlar.

O onun tavsiyesini görmezden geldi.

O onu bütün gün görmezden geldi.

Onun duygularını görmezden gelmeyin.

Tom Mary'nin tavsiyesini görmezden geldi.

O, onu tamamen görmezden geliyor.

O, neredeyse bütün gün onu görmezden geldi.

Daha fazla görmezden gelmeyi reddediyorum.

Tekrar telefon çaldığında, onu görmezden gelmeyi planlıyorum.

Neredeyse bütün gün onu görmezden geldi.

Polislerin seni görmezden geleceğine inanıyorum.

O, o zengin oluncaya kadar onu görmezden geldi.

Bu sözü görmezden gelin.

O, sorunlarımı görmezden gelir.

Beni neden görmezden geliyorsun?

Tom Mary'nin tavsiyesinin çoğunu görmezden geldi.

Tom Mary'nin uyarılarını görmezden geldi.

Diğer çocuklar seni görmezden geldiğinde, acıtıyor.

Onu uyardım ama uyarıyı görmezden geldi.

Meşgul kadın çalan telefonu görmezden geldi.

Hız sınırını görmezden geldi ve çok hızlı sürdü.

Onu görmezden gel.

Ceketinde bir delik fark etti ama görmezden gelmeye çalıştı.

Onu görmezden gelemem.

Tom seni görmezden geliyor.

Tom'un söylediğini görmezden gel.

Niçin beni görmezden gelirsin?

Tom'u görmezden gelemezsin.

Tom'un sürekli tartışması onun sınıf arkadaşlarından bazılarını kızdırmaktadır. Fakat, sınıfın çoğu onu görmezden gelmeyi henüz öğrendi.

Kırmızı elbiseli kız siyah giyinmiş adamı görmezden geldi ve bir arkadaşını cep telefonundan aradı.

Genelde kusurlarını görmezden gelir.

Tom'u görmezden gelmedim.

Bizi görmezden geliyorlar.

Beni görmezden gelmeniz çok çirkindi.

Sadece onu görmezden gel.

Seni görmezden geliyorum.

Tom'un ricasını görmezden gel.

Tom'u görmezden geldiler.

Beni görmezden geldiler.

Sadece Tom'u görmezden gel.

Beni görmezden geliyorsun.

Çok uzun zaman görmezden gelindim.

Acımı görmezden gelmemeyi öğrendim.

Neyi görmezden geleceğimi biliyorum.

Polisler genellikle caddede park etmiş arabaları görmezden gelirler.

Tom acıyı görmezden gelmeye çalıştı.

Elbiselerimi değiştirirken lütfen görmezden gelir misin?

Mary onu görmezden geldiği için Tom üzgün.

Tom Mary'nin e-posta mesajlarını görmezden geldi.

Tom beni görmezden gelmeye başladı.

Tom beni görmezden geliyor.

Tom sadece kitabını okumaya devam etti ve Mary'yi görmezden geldi.

Tom neredeyse her zaman tavsiyemi görmezden gelir.

Onu görmezden gelmek imkansızdı.

Neden beni görmezden geliyorsun?

O görmezden geldi.

Tom sorunu görmezden gelmeye çalıştı.

Tom sorunu görmezden gelmeye karar verdi.

Birlikte otobüsteyken neden beni görmezden geldin?

Tom tavsiyemizi görmezden etti.

Onu görmezden gelmeyi tercih ediyorum.

Acaba az önce yaptığım hareketi görmezden gelebilir misin?

Mary, beni sonsuza dek görmezden gelemezsin.

Bu durumu görmezden gelemem.

Ben bunu görmezden gelmeye çalışıyorum.

Nasıl bir aptal bunu görmezden gelir?

Bu sorunu artık görmezden gelebileceğini sanmıyorum.

Tom'u görmezden gelmem gerekiyor muydu?

Ne olduğunu sadece görmezden gelmem gerekiyor mu?

Mary onu görmezden geldiğinde Tom bunu sevmedi.

Onu görmezden gelmeye çalışıyorum.

Sadece onları görmezden gelsek bütün sorunlarımız uzaklaşır.

Ağrıyı görmezden gelmeye çalış.

Onun eksantrikliğini görmezden gelsen iyi olur.

Tom'u görmezden gel.

Tom'u görmezden gelmeye çalış.

Tom beni görmezden geldi.

Tom tamamen beni görmezden geldi.

Mary Tom'u görmezden geldi.

Tom'u görmezden gelmemiz gerekiyor muydu?

Tom görmezden geliyor.

Tom'u görmezden gelemem.

Tom'u görmezden gelemeyiz.

Sadece Tom'u görmezden gelemeyiz.

Benim tavsiyem Tom'un tavsiyesini görmezden gelmek olurdu.

Bugün Mary beni görmezden geldi.

Tom bugün beni görmezden geldi.

Genel müdür ofisin dışındaki protestocuları görmezden geldi.

Also check out the following words: gölün, etrafında, yürüdük, geceliğine, Hakone'de, kaldık, Acele, şeytan, karışır, menzil.