Turkish example sentences with "eğildi"

Learn how to use eğildi in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Kule sola doğru hafifçe eğildi.
Translate from Turkish to English

Eğildi ve topu aldı.
Translate from Turkish to English

Ağaç meyvelerin ağırlığı altında eğildi.
Translate from Turkish to English

Yaşlı adam öne doğru eğildi ve karısına yumuşak bir sesle sordu.
Translate from Turkish to English

Tom, daha yakından bakmak için eğildi.
Translate from Turkish to English

Jim kalemini düşürdü ve onu almak için eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom yerdeki parayı almak için eğildi.
Translate from Turkish to English

O öne doğru eğildi.
Translate from Turkish to English

O, çocuğun üzerine eğildi.
Translate from Turkish to English

Üç ağaç rüzgarda eğildi.
Translate from Turkish to English

Kızın üzerine eğildi ve onu öptü.
Translate from Turkish to English

Eğildi ve parayı aldı.
Translate from Turkish to English

Kule batıya doğru hafifçe eğildi.
Translate from Turkish to English

Çiçeklikteki böcekleri görmek için eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom yere eğildi.
Translate from Turkish to English

O bana doğru eğildi.
Translate from Turkish to English

Eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom öne doğru eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom aşağıya eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom eğildi ve bir avuç dolusu kum aldı.
Translate from Turkish to English

Tom bir öpücük bekliyordu, bu yüzden öne doğru eğildi ve dudaklarını buruşturdu.
Translate from Turkish to English

Tom eğildi ve yolcu yan kapısını açtı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye doğru eğildi ve bir şeyler fısıldadı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi öpmek için eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom öne doğru eğildi ve Mary'yi yanağından öptü.
Translate from Turkish to English

Tom öne doğru eğildi ve taksi şoförünün omzuna vurdu.
Translate from Turkish to English

Tom eğildi ve Mary'yi yanağından öptü.
Translate from Turkish to English

Tom eğildi ve Mary'yi dudaklarından tutkulu bir şekilde öptü.
Translate from Turkish to English

Tom eğildi ve Mary'nin yanağını öptü.
Translate from Turkish to English

Tom daha iyi duyabilmek için yakın eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom pencereden dışarıya eğildi ve elini salladı.
Translate from Turkish to English

Tom arabasının penceresinden dışarıya eğildi ve kapıdaki interkom tuşuna bastı.
Translate from Turkish to English

Tom masanın üzerinden eğildi ve Mary'yi öptü.
Translate from Turkish to English

Tom eğildi ve kızını alnından öptü.
Translate from Turkish to English

Tom eğildi ve oğluna iyi geceler öpücüğü verdi.
Translate from Turkish to English

Tom kornayı çaldı ve pencereden dışarıya eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom eğildi ve düşürdüğü kalemi aldı.
Translate from Turkish to English

Tom eğildi ve ayakkabılarından birini bağlıyor gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom köpeğini okşamak için eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom köpeğini kulağının arkasından kaşımak için eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom ayakkabılarını bağlamak için eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom eğildi ve topu aldı.
Translate from Turkish to English

Tom yerdekinin ne olduğuna daha yakından bakmak için eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom eğildi ve Mary'nin kulağına fısıldadı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye doğru eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom çiçeği koklamak için eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom eğildi ve ayak parmaklarına dokundu.
Translate from Turkish to English

Nazikçe şapkasını kaldırarak eğildi.
Translate from Turkish to English

Kraliçenin önünde eğildi.
Translate from Turkish to English

Şapkasını indirdi ve kibarca eğildi.
Translate from Turkish to English

Kadın uyuklamaya başladığında, kafası öne eğildi.
Translate from Turkish to English

Öne doğru eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom eğildi ve Mary'yi öptü.
Translate from Turkish to English

Tom ayakkabı bağlarını bağlamak için eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bakmak için öne doğru eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom daha iyi bakmak için öne doğru eğildi.
Translate from Turkish to English

O beceriksizce önümde eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom fiyat etiketine bakmak için eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom kapının arkasında eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom eğildi ve kızının alınını öptü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile konuşmak için üzerine eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom pencereden dışarı eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom öne doğru eğildi ve Mary'yi öptü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi öpmek için öne doğru eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom öne doğru eğildi ve Mary'nin kulağına fısıldadı.
Translate from Turkish to English

Tom sandalyesinde öne doğru eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom biraz öne eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom eğildi ve yerde gördüğü parayı aldı.
Translate from Turkish to English

Tom ayakkabılarını koymak için eğildi.
Translate from Turkish to English

Ayakkabısını bağlamak için eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom eğildi ve bozuk parayı aldı.
Translate from Turkish to English

Tom masanın üzerine eğildi ve Mary'yi öptü.
Translate from Turkish to English

Tom eğildi ve yatağın altına baktı.
Translate from Turkish to English

Tom masanın altına bakmak için eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom öne eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom bir şey almak için eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom öne doğru eğildi ve Mary ile konuştu.
Translate from Turkish to English

Bambu eğildi ama kırılmadı.
Translate from Turkish to English

Tom eğildi.
Translate from Turkish to English

O birini selamladığında her zaman eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom saklanmak için eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom sakınmak için eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom eğildi ve bir şey aldı.
Translate from Turkish to English

Doktor hasta çocuğun üzerine eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom bir arabanın arkasında eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom öne doğru eğildi ve onu öptü.
Translate from Turkish to English

Tom ayakkabısını bağlamak için öne doğru eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom eğildi ve bir taş aldı.
Translate from Turkish to English

Tom şapkasını çıkardı ve onların önünde eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom dinlemek için eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom dinlemek için öne doğru eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'yi öpmek için eğildi.
Translate from Turkish to English

Ve sonra Mary eğildi ve Tom'un kulağına bir şey söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom yerden bir şey almak için eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom yerde bir şey fark etti ve ne olduğunu görmek için eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom öne doğru eğildi ve bozuk parayı aldı.
Translate from Turkish to English

Tom'a vurmaya çalıştım ama o eğildi.
Translate from Turkish to English

Babaannem eğildi ve bir iğne ve iplik aldı.
Translate from Turkish to English

Babaannem bir iğne ve iplik almak için eğildi.
Translate from Turkish to English

O, ayakkabılarını giymek için eğildi.
Translate from Turkish to English

O ayakkabılarını giymek için eğildi.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: yoksa, öğrenci, misiniz, Evet, öğretmenim, Sizin, olduğunuzu, biliyorum, liderinize, götürün.