Turkish example sentences with "sizin"

Learn how to use sizin in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Sizin bir öğretmen olduğunuzu biliyorum.

Sizin hangi tür şarabınız var?

Geçen yıl Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi?

Geçen sene Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi?

Bu sizin anahtarınız.

İşte sizin köpeğiniz.

Sizin için akşam yemeği pişireyim mi?

Sizin için geldim.

O, sizin poliglot olmanızı gerektirmez.

Ben dün sizin babanıza rastladım.

Ben dün sizin babanızla tanıştım.

O sizin mi?

Sizin iki kitabınız var.

Sizin başarınız daha çok sizin yöneticinizin ve bürodaki diğer insanların sizi nasıl algıladığına bağlıdır.

Sizin başarınız daha çok sizin yöneticinizin ve bürodaki diğer insanların sizi nasıl algıladığına bağlıdır.

Ne zaman sizin için uygun olurdu?

Her gün balık yemek sizin için zararlı mı?

Sizin için balık yemek faydalı mı?

Karaciğer yemek sizin için kötü mü?

Ben sizin tarafınızdayım.

Ondan uzak durmanız sizin akıllılığınız.

Horatio, Cennette ve Dünyada sizin felsefenizde hayal edilenden çok daha fazla şeyler vardır.

Bu hediye sizin için.

İşte sizin için biraz haber.

Ben sizin için herhangi bir lanet şeyi yapardım.

Ben sizin için çemberlerden atlamak isterdim.

Sizin tartışmanızın nedeni neydi?

Zaman hayatınızın parasıdır. Onu harcayın. Başkalarının sizin için harcamasına izin vermeyin.

Sakin olun. Ben fırsatların sizin lehinize olduğunu size temin ederim.

O sizin öğretmeniniz mi?

Sizin için açık bırakılmış birkaç üst düzey pozisyon var.

Ben sizin bu konuda her şeyi bildiğinizi umuyorum.

Sizin oda dağınık.

Umarım sizin için işler yolunda gidiyordur.

Eğer sizin için neyin iyi olduğunu biliyorsanız, onu yapmaktan vazgeçeceksiniz.

Sizin için ne yapabilirim?

Sizin için yeni olan birçok şeyi göstermeme izin verin.

Ben, sizin için alışveriş yapacağım, evi temizleyeceğim, ve akşam yemeği pişireceğim.

Hiç olmazsa, bu sizin için iyi bir deneyim olacaktır.

Ya sizin töreleriniz?

Keşke ben sizin kadar akıllı olsam.

Ben sizin kadar iyi yüzebilirim.

Ben, sizin ev arkadaşınız Paul'üm.

Ben sizin sağlığınız için endişe duyuyorum.

Ben, sizin başarınız için sizi tebrik ediyorum.

Gerçekten önemli olan tek şey, sizin elinizden geleni yapıp yapmamanızdır.

Ben sizin başarınız için umutluyum.

Sizin durum analiziniz doğrudur.

Sizin ayakkabılarınız burada. Benimkiler nerede?

Sizin ayakkabılar burada.

Sizin hayatım boyunca beklediğim kadın olduğunuzu düşünüyorum.

O halde, ben sizin bugün gelmeniz gerektiğini düşünüyorum.

Tom sizin için bu bavulları taşıyacak.

Tom tıpkı sizin gibi.

Bu sizin son şansınız olabilir.

Sizin kravatınız yamuk.

Eğer sizin bir itirazınız yoksa ben oldukça iyiyim.

Biz sizin hakkınızda konuşuyorduk.

Sizin yerinizi kim alacak?

Tom sizin yardımınıza güveniyor.

Sizin için bununla ilgileneceğiz.

Ya sizin yerinizi nasıl?

Sizin fikirleriniz güncelliğini yitirmiş gibi görünüyor

Sizin fikriniz benimkinden oldukça farklı.

Sizin fikriniz bizim politikamıza ters düşüyor.

Sizin fikrinizin hiç temeli yok.

Sizin fikirleriniz çılgınca görünüyor.

Sizin fikirleriniz bir bakıma doğru.

Sizin fikriniz nedir?

Ben sizin görüşünüzü destekliyorum.

Sizin robotunuz yemekleri hazırlayacak, temizleyecek, bulaşıkları yıkayacak, ve diğer ev işlerini yapacak.

Ben sizin gibi iyi bir oyuncu olmak istiyorum.

Keşke sizin gibi İngilizce konuşabilsem.

Sizin sayfanızdan bizim kurumsal sitemize bir köprü yapar mısınız?

Sizin takımınız çok iyi fakat onlarınki en iyi.

Sizin mevkiniz kediden hoşlanan insanlara hitap ediyor.

Sizin başarınız sizin çabalarınıza bağlıdır.

Sizin başarınız sizin çabalarınıza bağlıdır.

Bayan Yamada sizin okulda niçin popüler?

Ben sizin yardımınıza güveniyorum.

Burada sizin rolünüz çok önemlidir.

Her neyse, ben sizin meşgul olmak zorunda olduğunuzu biliyorum, bu yüzden gideyim.

Sizin sıranız.

Sizin başarınız büyük ölçüde fırsatınızdan nasıl yararlanacağınıza bağlıdır.

Sizin başarınız, sıkı çalışıp çalışmamanıza bağlıdır.

Sizin başarınız STEP sınavını geçip geçmemenize bağlıdır.

Sizin tahmin hedeften uzak.

Beş saat içinde sizin için silah alabilirim.

Nancy, burada sizin için bir mektup var.

Miwako, ben sizin Kenny ile tanışmanızı istiyorum.

Sizin sınıfta Percy adında biri var mı?

Sizin işiniz nedir?

Bunlar sizin mi?

Bu sizin için.

Bizim sizin yardımınıza ihtiyacımız var.

Hangi köpek sizin?

Ben sizin kadar uzun boyluyum.

Ben sizin zengin olduğunuzu biliyorum.

Daha sonraki sizin sıranız.

Sizin işiniz kolay değil.

Onu sizin için alacağım.

Also check out the following words: boyuttadır, Estağfurullah, olgun, çocuktur, düğünün, yerini, belirlediler, Hepimiz, Finlandiya'nın, hangisidir.