Turkish example sentences with "jack"

Learn how to use jack in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Benim adım Jack.

Jack Dorsey benden nefret eder.

Jack kırdığı tabağı sakladı fakat küçük kız kardeşi onu gammazladı.

Jack hasta görünüyor.

Silahlı adam Jack Ruby idi.

Jack şimdi sakin.

Jack ve Bill çok iyi arkadaşlardı.

Jack geçen yıl okuldaydı.

Tom Jack kadar uzundur.

Çok vahşi olma Jack.

Jack her zaman diğerlerinin hatalarını bulur. Herkesin ondan kaçınmasının nedeni budur.

Jack ve Betty bir aydır istikrarlı olarak gitmektedirler.

Jack ve Peggy Rev John Smith tarafından evlendirildiler.

Jack gezisi hakkındaki hikayeleri ile beni sıkıyor.

Jack arkadaşı için bir hediye aldı.

Jack annesinin değerli bir vazosunu kırdı, ama bilerek yapmadı, bu yüzden o kızmadı.

Jack paltosunun tozunu fırçaladı.

Jack güvenebilirsiniz.

Jack Fransızca konuşabilir.

Jack, yeni bir bisiklet satın almayı göze alamaz.

Jack pullar toplar.

Jack Daniel's bir Tennessee viskisidir.

Jack rezervasyonları iptal etmeye karar verdi.

Jack hızlı araba sürmez.

Jack arabanın tekerleğinin nasıl değiştirileceğini bana anlattı.

Jack altı yıldır New York'ta yaşıyor.

Bill, Jack kadar uzun boylu.

Jack bu sefer kesin başaracak.

Jack bizim için yemek pişirmekle meşgul.

Jack, resim yapmakla ilgilenir.

Sanırım Jack Mary'nin ikinci kuzeni.

Jack, şimdi ya Londra'da ya da Paris'te.

Jack arkadaşlarımdan biridir.

Jack sınıftaki en zeki çocuktur.

Jack sınıfında en uzun çocuk.

Jack çocuklarına çok serttir.

Jack, burada değil.

Jack burada değil. O zamanki otobüsünü kaçırmış olabilir.

Camı kıran Jack miydi?

Jack, evde bir kedi ve bir papağan bakıyor.

Jack yanlışlıkla benim şemsiyemi almış olabilir.

Jack de, İspanyolca konuşabilir.

Jack bana kirli bir oyun oynadı.

Jack, babasına benzer.

Jack asla yalan söylemediğini söyledi fakat yalan söylüyordu.

Jack, derinden pişman olmuş gibi görünüyor.

Jack İngilizce konuşur.

Jack Hitomi'nin girmesi için kenarda durdu.

Mary odaya girdiğinde Jack aniden konuşmayı kesti.

Mary Jack kadar hızlı yüzer.

Jack vergilerini ödemekten kaçınmaya çalıştı.

Partide Jack ve Mary'nin yanındaki kimdi?

Jack on Ağustosta doğdu.

Jack evi kundakladığı için yakalandı.

Jack beni görmeye geldiğinde tam iki hafta önceydi.

Jack tüm çocuklar tarafından güldürüldü.

Jack elli mil yürümekten dolayı yorgundu.

Jack mektuplarıma cevap vermeyecektir.

Jack orada sık sık koşuya giderdi.

Jack, İngilizce bilmektedir.

Jack hızlı sürmez.

Jack resimle ilgileniyor.

Jack erken kalkar.

Adım Jack.

O, adı Jack olan arkadaşımdır.

Jack benden üç yaş daha büyük.

Jack yorgundu, ama iyi görünüyordu.

Jack başka herhangi birinden daha zekidir.

Jack başka herhangi birinden daha akıllıdır.

Jack, istemediğim halde beni oraya gönderdi.

Jack onu görür görmez ağlamaya başladı.

Nancy Jack ile evlenmeyecek kadar mantıklıdır.

Jack matematik sınavında hiç hata yapmadı.

Jack kompozisyonunda bir sürü hata yaptı.

Jack raftaki dergi için uzandı.

Jack orada değil.

Jack matematik testinde hiç hata yapmadı.

Jack çamı kozalakları, örneğin, büyük bir ısıya maruz kalıncaya kadar tohumlarını bırakmak için kolayca açılmazlar.

Bir şey değil, Jack!

Jack, Jill ve Alice tepeye tırmandılar.

Hız aracı Jack Robinson diyemeden önce kaydı ve bir kamyonun arkasına direkt çarptı.

Jack, Ben'i kendisinden fazla seviyor.

Jack kötü düşüncelerle dolu kötü bir oğlan.

Jack davasından kazandığı parayla refah içinde yaşayabilmeli.

Jack yorgun olmasına rağmen, iyi görünüyordu.

Jack yıllarca Japonya'da yaşadı.

Jack kamemberti hiç sevmez.

Birdenbire, Jack kendisine ne olduğunu fark etti.

Jack umutsuzluk içinde işinden istifa etti.

Jack geçen ay altı sınavı vardı.

Jack, Mary'nin Tom'u kendi elleriyle öldürmesini istedi ama Mary henüz hazır olmadığını söyleyerek itiraz etti.

Jack, evde bir kedi ve bir papağan besliyor.

Jack Nicholson, New Jersey'de büyüdü.

Biz Monterey Jack peyniri yeriz.

Jack 10 Ağustos'ta doğdu.

Jack White ve Karen Elson boşanıyorlar.

Jack kalabalıkta gözden kayboldu.

Jack ve ben cumartesi günleri ofiste sırayla çalışmayı kabul ettik.

Jack esnedi ve gözlerini ovuşturdu.

Jack benden üç yaş büyük.

Ben Jack.

Also check out the following words: Bunlar, çok, eski, kitaplar, kitaplarım, bizim, kitaplarımız, kalemlerim, her, yerde.